Yunan Başlığı Fesi Nasıl Giydik?
Yeni İstanbul gazetesinde Muhtar Kumral imzasıyla yayımlanan 25 Ağustos 1955 tarihli yazı:
“Bir Yıldönümü: Şapka – Kalpak – Fes – Kavuk
Atatürk’ün 24 Ağustos 1925’te Kastamonu’da ilk şapka giydiği gün münasebetiyle.
1831’de Sultan Mahmud II’nin bir iradesiyle fes giyildi. O zaman da irtica başını kaldırmış, fakat 10.000’lerce evet (on binlerce) mürtecinin kafası uçurulmuştu.
Sultan Mahmud II, nin iradesine göre fes “Müslimler ile gayri Müslimler arasında bütün harici farkı kaldırmak üzere, hep din ve cemaat mensubu için, müşterek baş kisvesi olarak tayin edilmiştir.”
Fesi nasıl giydik?
Sultan Mahmud II Yeniçerilerden sonra Nizamiye askeri kuruluşunda, bir Fransız çavuşu tarafından teşkil edilen bir tabur askerin Tunus’tan getirilen feslerle, merasim esnasındaki manzarasından çok hoşlanmıştır. Derhal Tunus’a elli bin fes ısmarlanıyor. Herkes fes giyiyor. Yobazlar gene ayaklanıyorlar, yukarıda bildirdiğimiz gibi “10.000’lercesinin kafası uçuruluyor ve halk fesi giyiyor.
Dünyanın hayret ve ibret nazarları önünde eşsiz kahraman Atatürk’ün komutasında İstiklâl Savaşı’nı kazanan Türk milletinin ebediyen yaşama davası bitmemişti. Nitekim Atatürk Kastamonu ve İnebolu konuşmalarında diyorlardı ki: “Biz her noktaı nazardan medeni insan olmalıyız. Fikrimiz, zihniyetimiz tepeden tırnağa kadar medeni olacaktır. Millet vazıh olarak bilmelidir ki, medeniyet öyle kuvvetli bir ateştir ki ona bigâne kalanları yakar, mahveder. İçinde bulunduğumuz medeni ailede layık olduğumuz mevkii bulacak ve onu muhafaza edeceğiz. Refah, saadet ve insanlık bundadır. Medeni ve beynelmilel kıyafet milletimiz için layık bir kıyafettir. Onu giyeceğiz. Ayakta iskarpin veya potin, üstünde pantolon, gömlek, yelek, kravat, ceket ve bittabi bunların tamamlayıcısı olmak üzere başta şemsi siperli serpuş. Bunu açık söylemek isterim, bu serpuşun ismine “şapka” denir.
Rahmetli Atatürk 24 Ağustos 1925’te Kastamonu’da ilk defa şapka giyerek halka göründüler ve halkı medeni kıyafet konusunda aydınlatmışlardı. Türk milleti eşsiz Atatürk’ü takiben anlayışla şapkayı giymişti. 25 aralık 1925’te çıkan bir kanunla şapka giyme kabul edildi. Kalpak, fes, kavuk artık tarihi bir hatıra olmuştu. Bu üç serpuş müzelerin malı olmuş, kalpak bazı tarihi günlerde yapılan törenlerde ve mesela şehirlerimizin kurtuluş günlerinde yapılan törenlerde, bir hatıranın ifadesini canlandırmaktadır.
Rahmetli İsmail Habib bir gün bu konuda bana şöyle demişlerdi: “Kavuk ümmet, fes Osmanlılık, kalpak ihtilâl, şapka inklâbımızın remzidir. Evet şapka başımızda diğerleri müzededirler.
Burada bir noktayı belirtmeden geçemeyeceğim, Bu milleti cahil bırakanlara lânet! Çünkü: bu asil millet asırlardan beri okuyup yazmadan mahrum edilmeseydi. Fesin bize nasıl geldiğini, bizle ve dinle hiçbir alakası olmadığını bilecek, fes ve bugün diğer giyim konularındaki aksaklıklar olmayacaktı. Hemen, 40.000 köye 40.000 öğretmen, işte bizim bütün dertlerimizin kat’i ilacı.”
Kaynak: Yeni İstanbul gazetesi, 25 Ağustos 1955, Sayfa: 2.
Fes: Yunan Ulusunun Milli başlığı
Yunan İstiklâli’ne hizmet eden ünlü liderler. Yunan Ulusunun çok sevdiği, geleneksel Milli başlığı Fes ile tasvir edilmiş Osmanlı’ya isyan eden liderlerin resimleri.
Odysseus Androutsos, Karaiskakis Georgios, Nikolaos Stournaris, Ioannis Diovouniotis, Petros Mavromichalis.