Yakup Cemil Olayı Sonrası Hilmi Oytaç Mustafa Kemal’e Sığınmıştı
İttihat ve Terakki’nin silahşoru Yakup Cemil, Cihan Savaşı’nda akan kanlardan sorumlu tuttuğu Enver Paşa’yı iktidardan uzaklaştırmak için bir suikast yapmak ister. Bir amacı da Mustafa Kemal Paşa’yı başa geçirmektir. Ancak olay duyulur ve Yakup Cemil İstanbul’da Enver Paşa’nın emriyle yakalanır ve mahkeme sonrasında 11 Eylül 1916’da idam edilir. Yakup Cemil İran’a götüreceği askeri birlikte Selanikli Dr. Mehmet Hilmi’yi (Oytaç) de görevlendirmişti. Yakup Cemil ile arkadaşlık eden Dr. Mehmet Hilmi asılmaktan korkarak Diyarbakır’a kaçtı ve Silvan’da 2. Ordu Komutanlığı’nda bulunan Mustafa Kemal’e haber göndererek önemli bilgiler vereceğini bildirdi. Diyarbakır’da bulunan Mustafa Kemal’in yaveri Cevat Abbas Bey 22 Eylül 1916’da (İzzeddin Çalışlar Paşa’nın günlüğünde tarih 27 Eylül 1916 olarak geçer) Dr. Hilmi’yi Diyarbakır’dan alarak Silvan’daki Mustafa Kemal’e getirdi. Dr. Hilmi Oytaç, Mustafa Kemal’e Yakup Cemil olayını anlatır ve konuşulanları orada bulunan İzzettin Çalışlar da dinler. Dr. Selanikli Hilmi, “İstanbul’da kalamazdım ve kalamadım; çünkü beni de asacaklardı,” der.
Mustafa Kemal, kendisine sığınan Dr. Hilmi’yi korumasına alır ve İstanbul’la yaptığı yazışmalar aracılığıyla onu kendi birliğinde yani 2. Ordu’da karargâh tabibi olarak görevlendirir.(1) Dr. Hilmi (Oytaç) Milli Mücadele zamanında Karacabey-Kirmasti Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti kurarak Kuva-yı Milliye güçlerine destek verir. İlerleyen zamanda Malatya milletvekili olur ve Atatürk’ün sofralarına katılır.(2)
Mustafa Kemal, Silvan’a ziyarete gelen Ali Fuat Cebesoy’a “Ben o gibi (Yakup Cemil) adamların tavsiyesiyle iktidar mevkiine gelecek bir adamsam, adam değilim,” diyerek bu konu hakkındaki düşüncelerini ifade etmiştir.(3)
Dr. Hilmi Oytaç, Mustafa Kemal’e sığınmasıyla ilgili olarak 3 Nisan 1926’da Milliyet gazetesinde yayınlanmak üzere gönderdiği bir yazıda, Yakup Cemil’in İran’a gidecek tümeninde baştabiplik yapmayı kabul etmediğini, Sıhhiye Reisi Dr. Süleyman Numan Paşa’ya başvurarak tayinini 2. Ordu birliklerine yaptırdığını, bu şekilde Diyarbakır’a geldiğini, yoldayken Yakup Cemil’in idam edildiğini öğrendiğini ve Yakup Cemil’le aynı fikirde olmadığını anlatır. Ayrıca Mustafa Kemal’in kendisini çocukluğundan beri Selanik’ten tanıdığını; Çanakkale’de, Şark’ta, Suriye’de ve muhtelif görevlerde emirlerinde, hizmetlerinde ve mütareke sırasında temaslarda bulunduğunu belirtir.(4)
Dr. Mehmet Hilmi Oytaç (1881-1942), Selanik’te doğmuştur. Milli Mücadele sırasinda Kirmasti-Karacabey Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Başkanlığı yaptıktan sonra Bursa sıhhiye müdürlüğü yapmış ve TBMM’de II, III, IV, V, VI. Dönem Malatya milletvekili olarak çalışmıştır. 5. Dönem Malatya milletvekili iken İkinci Dil Kurultayı için bir “Kurultay Marşı” yazmış ve Maestro Kapoçelli bunu bestelemiştir. Bu marşın nakaratı “Selam sana kurultay, yeni doğan tolun ay, selam sana ey gazi, bizden sana bin ohtay!” şeklindedir.(5)
Kaynak:Atatürk ve Hekimler, Metin Özata, Demkar Yayınevi, s. 280, 281
(1) Atatürk’ün Bütün Eserleri 3.Cilt, 2000, Kaynak Yayını, İstanbul, S:24 (2) Yusuf Hikmet Bayur, Atatürk Hayatı ve Eseri, Atatürk Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Yayını, 1990, Ankara, s.114 (3) İsmet Görgülü, Atatürk’ün Anıları, Bilgi Yayınevi, 3. Basım, 2004, Ankara, S. 42 (4) İsmet Görgülü, Atatürk’ün Anıları, a.g.e s.174, 175 (5) Haldun Derin, Çankaya Özel Kalemini Anımsarken, Tarih Vakfı Yurt Yayınları, 1995 İstanbul, s. 76,77