Vahdettin Beş Karısını Düşmana Emanet Edip Öyle Kaçmış!..
Türk halkının geleneğinde “at, avrat, silah” deyişinin çok özel bir önemi vardır. Türk erkeği çok değer verdiği bu üç varlığı başkalarıyla paylaşmaz. Türk erkeğinin en duyarlı olduğu konudur kadın. Erkeğin şerefi ve namusudur. Allah’ın bağışladığı en değerli emanetidir. Çocuklarının anasıdır. Sevgi ve saygıyla, bir ömür birlikte, yaşamını paylaştığı can yoldaşıdır. Türkler anasını, karısını, kızını bir yabancıya emanet etmez. Hele ki vatanını işgal eden can düşmanına emanet etmek!.. Bu olacak iş değildir. Ucunda işkence de olsa ölüm de olsa, namuslu ve şerefli hiçbir Türk erkeği böyle bir şey yapmaz.
Sultan Vahdettin İstanbul’dan kaçmadan önce karılarını düşman ordularının başkumandanına emanet etti. Vahdettin bu davranışıyla sadece kendisini değil, mensubu olduğu Osmanlı soyunu da rezil etti. Bu hanedanın arkasında sürüklenen Türk milletini de dünyaya karşı küçük düşürdü.
Bütün İslâmların Halifesi unvanı taşıyan Vahdettin’in bu hareketi yüz kızartıcı bir davranıştı. Bu aşağılık davranışın haberleri dünyanın öteki ucunda, ta Avustralya’da bile alay konusu oldu. Sultan’ın kaçarken karılarını General Harrington’a emanet etmesi Reuter gibi haber ajansları tarafından “utanç verici bir istek” sözüyle haber yapıldı…
Atilla Oral
Kaynak:
(Reuter, The Northern Advocate, 21 Kasım 1922, sayfa 5) (Atilla Oral, Charles Harington)