Vahdettin Atatürk’e 40 Bin Altın Verdi Yalanına Belgelerle Cevap

Vahdettin’in Atatürk’e milli mücadelede kullanması için kırk bin altın verdiği yalanını, BELGELERLE destekleyerek çürütelim. BİZ SUSALIM, BELGELER KONUŞSUN.

1-Vahdettin’in Atatürk’e milli mücadelede için para verdiğini destekleyen her hangi bir kayıt veya arşiv belgesi bugüne kadar ortaya çıkartılmamıştır. BUNUN TAM TERSİNİ GÖSTEREN, VAHDETTİN’İN ATATÜRK’E PARA VEYA ALTIN VERMEDİĞİNİ DESTEKLEYEN ÇOK SAYIDA ARŞİV BELGESİ MEVCUTTUR.

2-Atatürk’ün Samsun’a gitmek üzere görevlendirildikten sonra Savaş Bakanlığı ile yaptığı ve ödenek istediği yazışmalar incelendiğinde Vahdettin’in Mustafa Kemal’e herhangi bir miktarda altın veya para vermediği kolaylıkla anlaşılmaktadır. Bu yazışmaları sırasıyla ele alalım.

3-Samsun’a gitmek üzere görevlendirilen Atatürk, 7 Mayıs 1919’da Savaş Bakanlığı’na yaptığı yazılı müracaatla Samsun’a gidecek heyettekilerin üç aylık ödeneklerinin şimdiden verilmesini talep etmiştir.

4-12 Mayıs’ta Atatürk, Genel Hesap Dairesinin ödeneği konusunda kararsız bir tutum sergilediğinden yakınmış, görev icabı pek çok seyahat etmesi gerektiğini belirterek HİÇ OLMAZSA ESKİ GÖREVİ SIRASINDA ALMAKTA OLDUĞU MAAŞIN DEVAMLI ÖDENMESİNİ İSTEMİŞTİR. İşte Belgesi:

5-Genel Kurmay Başkanlığı bu isteği Muhasebat Dairesine bildirmiş, cevapta Tuğgeneral rütbesindeki müfettişlere kanun gereği aylık 11.000 kuruş maaş ayrıldığı, bunun üzerinde ödeme yapılmasının kanunen mümkün olmadığı belirtilmiş, dolayısıyla talep reddedilmiştir. İşte belgesi:

6-13 Mayıs’ta yine Savaş Bakanlığı’na yazı yazan Atatürk, iki binek otomobilin gerekli olduğunu ve bunun sağlanmadığını, maiyetindeki subayların hazırlıklarını yapmaları ve İSTANBUL’DA KALAN AİLELERİNİN GEÇİMLERİNİ SAĞLAMALARI İÇİN GEREKLİ PARAYI BEKLEDİKLERİNİ VURGULAMIŞTIR:

7-Yazışmalar Samsun’a çıktıktan sonra da devam etmiştir. Atatürk 20 Mayıs’ta Savaş Bakanlığı’na Trabzon’da bulunan İKİ GAMBOTUN KÖMÜRSÜZLÜK NEDENİYLE HAREKETSİZ HALDE OLDUĞUNU SÖYLEYEREK HİÇ OLMAZSA ŞİMDİLİK İKİ GAMBOT İÇİN 500 TON KÖMÜR GÖNDERİLMESİNİ İSTEMİŞTİR. İşte belgesi:

8-Atatürk, 29 Mayıs’ta Genel Kurmay Başkanlığına çektiği telgrafta kolordulardan üç otomobil temin edilebildiğini ancak BENZİNİN KESİNLİKLE OLMADIĞINI SÖYLEDİKTEN SONRA HİÇ OLMAZSA 1000 KİLO BENZİNİN SATIN ALINARAK SAMSUN’A GÖNDERİLMESİNİ İSTEMİŞTİR. İşte belgesi:

9-İstanbul’dan benzin gelmeyince Atatürk, bu ihtiyacın karşılanmasını Kazım Karabekir Paşa’dan istemiştir: İşte belgesi:

10-Tamamı arşiv belgelerine dayanan bu yazışmalarda Atatürk milli mücadelede kullanmak üzere Vahdettin’in para almanın maddi rahatlığı içindeki bir Paşa gibi değil, milli mücadeleyi YOKLUKLAR İÇİNDE yürütmeye çalışan bir komutan hüviyetindedir.

11-Yukarıda belgelerini sunduğumuz resmi yazışmalar Vahdettin tarafından milli mücadelede kullanılması için verilen herhangi bir miktarda para veya altın olmadığını açıkça göstermektedir.

12-İşin mantık boyutuna el atıp, kırk bin altının saklanması için büyük sandıklar, bunu taşımak için onlarca kağnıdan oluşan konvoylar gerekliydi meselesine hiç girmeyelim ve konuyu incelemeye devam edelim.

13- Atatürk’ün hayatı boyunca biriktirdiği 800 lira ancak Erzurum’a kadar idare etmiştir. Erzurum Kongresi masrafları Erzurum Müdaafayi Hukuk Cemiyetinin Erzurum halkından aldığı paralarda karşılanmıştır.

14-Erzurum’dan Sivas’a gitmek için gerekli para, Erzurum Müdafaayi Hukuk cemiyeti üyelerinden Süleyman Bey’in biriktirdiği 900 lirayı bağışlaması sayesinde temin edilebilmiştir. Atatürk ve arkadaşlarının yolluğu EKMEK, PEYNİR VE ZEYTİNDEN İBARETTİR.

15-Sivas Kongresi için gelen temsilcilerin barınma ve ağırlanması işini Sivas Müdafaai Hukuk Cemiyeti üyesi Şekeoğlu İsmail Efendi üstlenmiş, 28 temsilciyi 32 gün evinde ağırlamıştır. Vahdettin’in verdiği iddia edilen paralar şimdiye kadar ortada yok. Devam edelim:

16-Sivas Kongresinde konuşan Kara Vasıf, kurtuluş için gerekli para olmadığından yakınmış, mali durumumuzun bağımsız yaşamaya elverişli olmadığını söylemiş, “Parasız, ordusuz ne yapabiliriz? Onlar tayyare ile havada uçuyorlar, biz henüz kağnı arabasından kurtulamıyoruz” demiştir.

17-Sivas’tan Ankara’ya gitmek için ihtiyaç duyulan para Mazhar Müfit Bey’in bankadan kredi çekmesiyle karşılanmıştır. Yol boyunca yanlarına aldıkları yiyecek ON EKMEK, BİR OKKA PEYNİR VE YİRMİ HAŞLANMIŞ YUMURTADIR.

18-Ankara’daki ilk günlerde maddi sıkıntılar devam etmektedir. Mazhar Müfir Bey, Ocak ayı olmasına rağmen kürkünü satmış ve bu parayla ihtiyaçları karşılamıştır. Atatürk ve arkadaşlarının misafir gelmesi durumunda kahveye atacak şekerleri ve ikram edecek sigaraları bile yoktur.

19-Bu sırada ziyarete gelen ve durumu anlayan Ankara Müftüsü Rıfat Börekçi, büyük bir nezaket göstererek kahve sevmediği söylemiş, ayrıca yanında getirdiği bin lira parayı milli mücadelede kullanılmak üzere Atatürk’e vermiştir.

20-TBMM’nin açılma sürecinde yokluk devam etmektedir. Elektriği olmayan Meclis binasında küçük soba ile ısınan, tahta sıralarda oturan mebuslar yurtseverlik duygusu içinde olduklarından bu gibi zor şartları dert etmemekte, tahta sıralar üzerinde uyumayı bile lüks bulmaktadırlar.

21-Cephedeki askerler tütünü iyi kağıtlara sararak içebilsinler diye Meclis tutanakları mektup kağıtlarına ve kese kağıtlarına basılmaktadır. O günlerde Ankara’da tek bir otel, tek bir lokanta yoktur. Mebuslar hanlarda, yer yataklarında yatmaktadırlar.

22-Buraya kadar ki bilgiler, Vahdettin’in Atatürk’e para verdiği iddiasının doğru olmadığını göstermektedir. Burada Atatürk’ün altın veya paraları teşkilat kurmak için değil de, doğrudan doğruya silah veya cephane temini için kullanmış olabileceği akla gelebilir. İnceleyelim:

23-Milli mücadele için silah temini öncelikle işgal altındaki İstanbul’da bulunan depolardan Anadolu’ya silah ve cephane kaçırmak suretiyle gerçekleşmiştir. İlk olarak, Karakol Cemiyeti Anadolu’ya silah ve cephane sevkiyatına başlamıştır.

24-İstanbul’dan kaçırılan silah ve cephanenin yanı sıra, Doğu ordusunun Ermenileri yendiği savaşta 760 top, 100 makineli tüfek ve 4252 tüfeğin ele geçirilmesi Anadolu’nun silah ihtiyacını küçük çapta da olsa karşılamıştır.

25-Sovyet Rusya’dan gelen yardımlar da milli ordunun ihtiyaçlarının karşılanmasında büyük öneme sahiptir. Çiçerin,2 Temmuz 1919’da Halil Paşa nezaretinde Rusya’dan Anadolu’ya 6 sandık içerisinde toplam 500 kg altın göndermiş, bu yardım Sovyet Rusya’dan gelen ilk yardım olmuştur.

26-Sovyet belgelerine göre Kurtuluş Savaşı boyunca yapılan toplam silah ve cephane yardımı 39.275 tüfek, 327 makineli tüfek, 54 top, 62.986.000 tüfek mermisi, 147.079 top mermisi, 1000 atımlık top barutu, 4000 el bombası, 4000 şarapnel mermisi, 1500 kılıçtan oluşmaktadır.

27-Cihan Harbinde Suriye’den at sırtında taşınarak Konya’da depolanan 4 keşif ve 13 av uçağının parçaları Kurtuluş Savaşı’nın uçamayan hava gücünü oluşturmaktadır. İstanbul’dan Anadolu’ya geçen tecrübeli Türk havacıları mevcut malzemelerle üç uçağı uçar hale getirebilmişlerdir.

28-İlk kez, 15 Ağustos 1920’de bir uçağımız havalarda görev almış, Kula – Alaşehir arasındaki Yunan askeri hareketlerinin keşfini yapmış, dönüşte de Alaşehir’deki Yunan yığınaklarını bombalamıştır.

29-Birinci İnönü Savaşı’nda yararlanabildiğimiz iki uçağımızdan birisi savaşın en kızgın anında Türk ve Yunan mevzileri arasında bir bölgeye zorunlu iniş yapmak zorunda kalmış, pilotumuz Yunanlıların eline geçmesin diye uçağı ateşe vermiş ve güçlükle Türk mevzilerine ulaşmıştır.

30-Diğer uçağımız 2. İnönü Savaşı’na öncesi Yunan uçağını kovalamak üzere havalandıktan sonra yere çakılmış ve pilotumuz şehit olmuştur. Savaş öncesi uçaksız kalan ordumuzun imdadına, yine Konya’da toparlanan bir uçak yetişmiş, tüm keşif hizmetleri bu tek uçakla yürütülmüştür.

31-Sakarya Savaşı’ndan önce Türk topraklarına yanlışlıkla inen bir Yunan uçağı ve bir vatandaşımızın İtalya’dan satın alıp getirdiği bir uçakla birlikte ordumuzun uçak sayısı üçe yükselmiştir. Bu uçaklardan birisi havada ateş alarak düşmüş, iki pilotumuz şehit olmuştur.

32-Sakarya Savaşı’ndan Yunanlıların 50 uçağına karşılık, Türk ordusu geriye kalan iki uçakla mücadele vermiştir. Kurtuluş Savaşı boyunca derme çatma uçakların arızalanması nedeniyle altı havacımız şehit düşmüştür.

33-BAKIN, BERABERCE MİLLİ MÜCADELEYİ BAŞTAN SONA İNCELEDİK. BEN MİLLİ MÜCADELENİN HİÇBİR EVRESİNDE VAHDETTİN’İN VERDİĞİ SÖYLENEN ALTIN VEYA PARALARA RASTLAYAMADIM. SİZ RASTLADINIZ MI?