Türk Kadınının Nereden Nereye Getirildiğinin Benzersiz Bir Kanıtı

Saygın Okurlarım!

Bu karanlık günlerde şüphesiz aydınlanmak için ampule gerek yok.

Ama Atatürk’ün yaktığı ışığa ihtiyacımız var.

İşte bu nedenle sizlerle Salih Bozok’un oğlu Cemil Salih Bozok’tan dinlediğim yüce Atatürk ile ilgili bir anıyı paylaşıyorum.

Bu anı bir eksik bir fazla Falih Rıfkı Atay’ın Çankaya adlı kitabında da vardır. Ancak şu an sayfasını hatırlıyamıyorum.

Türk Kadınının nereden nereye getirildiğinin benzersiz bir kanıtıdır.

Size hep saygı.
Size hep sevgi.

Eriş Ülger

TÜRK KADINI

“Mustafa Kemal 17 Ekim 1922’de Ankara’da öğretmenler Birliği Merkezinde bir toplantı yapmıştı. O tarihte henüz kadınlarla ilgili devrimler yapılmamıştı. Bu nedenle kadınların bu tip toplantılara geldiği çok nadirdi. O gün nasılsa toplantıya üç kadın öğretmen gelmiş ve ön sıralara oturmuşlardı. Arkalarındaki birkaç boş sıradan sonra da erkekler yer almıştı.

Ertesi gün bu olayı haber alan sarıklı softalar ve mollalar ile onların önderliğinde birkaç milletvekili, mecliste öfkeli konuşmalar yaptılar. Arkasından da Paşa’yı meclisteki odasında ziyaret ederek şikayette bulundular.

Gazi, molları dinledikten sonra, yanındakilere sordu:

– Öğretmenler Birliği Başkanı kim?

– Mazhar Müfit (Kansu).

– Çağırın gelsin!

Sarıklı softalar olayın gelişmesinden son derece memnun kendi aralarında sessizce kıs kıs gülüyorlardı.

Birkaç dakika sonra Mazhar Müfit Bey odadan içeri girdi.

Gazi, Müfit Bey’e çıkıştı:

Siz Öğretmenler Birliği toplantısında ne yapmışsınız Müfit Bey?

Paşa’yı yakından tanıyan Müfit Bey birden şaşırmıştı.

– Efendim yemin ederim ki… diye başlayan sözlerini, Gazi yüksek sesle keser.

– Bırak Müfit Bey, bırak! Ben toplantıda neler olduğunu biliyorum. Toplantıya kadın öğretmenleri de çağırmışsınız.

Sarıklı mollalar bir anda zafer sarhoşu olmuş ellerini ovuşturarak tebessüm ediyorlardı.

Gazi Mustafa Kemal konuşmasına şu sözlerle devam etti:

– Müfit Bey, hanım öğretmenlerimizi niye ayrı sıralarda oturttunuz?

Siz kendinize mi güvenmiyorsunuz?

Türk kadınının faziletinden mi şüpheniz var?

Bir daha öyle ayrılık yaptığınızı görmeyeyim. Onlar erkek öğretmenlerimizle birlikte oturacaklar.

Mollalar neye uğradıklarını şaşırmışlardı. Aslan gibi girdikleri odadan yılan gibi çıkıp gittiler.

İşte Mustafa Kemal, Türk kadınına böyle güvenirdi.”

Eriş Ülger