Tanrı Bu Hainleri Ve Zalimleri Asla Affetmeyecek!

Sevgili Atatürkçüler!
Sevgili Güzel İnsanlar!

İzninizle sizinle bir konuyu paylaşmak istiyorum.

İnternette Atatürk’le ilgili bir konuyu öğrenmek mi istiyorsunuz.

Örnek olarak veriyorum,“Büyük Taarruz 26 Ağustos 1922” yazıyor ve arıyorsunuz. Karşınıza sanki Mustafa Kemâl mahalle kavgasını kazanmış gibi yüzeysel bir açıklama hepsi o kadar.

Ama hemen yanında “Büyük Taarruz’un” gerçekleşmediği, “Yalan” olduğu, “Resmi Tarih’in” yalan yanlış, Büyük Taarruz’un bir hezimet olduğuna, böyle bir savaşın yaşanmadığına dair alabildiğince ve olabildiğince alçakça, utanmazca, haince açıklamalar yer alıyor.

Devrimlerle ilgili bir şey öğrenmek istiyorsunuz. Gene örnek olarak veriyorum, “Harf Devrimi” yazıyorsunuz. Kısa ve sudan bir anlatım. Ama hemen yanında zalimlik ve hainlik sınır tanımıyor.
Gazi Mustafa Kemâl Atatürk’ün yaptığı devrimleri gerçekte “Halkın İstemediği”, “Halka rağmen” yaptığı iddiaları ve iftiraları.

Nokta kadar utanmadan, sıkılmadan şunları yazabiliyorlar:

“Tarih boyunca Atatürk’ün yaptığı bu hainliğin örneği yoktur”.

İnternete “Hilâfet” veya “Saltanat” diye giriyorsunuz. Atatürk Devrinin, Osmanlı artığı Paşaların yazdığı sözde anılarından alıntılarla, “Atatürk’ün “İhanetine”, “Ne kadar zalim olduğuna” “Diktatör” olduğuna kadar sayfalar dolusu yalan, iftira, rezillik, alçaklık hepsi bir birine karışmış, yazıyorlar.

Belki inanmayacaksınız ama daha da derinine giderseniz bu iddialara bizim bazı Prof.larımızın da katıldığını görecek ve okuyacaksınız.

Daha da kötüsü ne biliyor musunuz?

Bu alçakça yalanları yazanların çoğu “Allah”ı ağızlarından, “Günah”ı dillerinden düşürmeyenler.

Benim dünyada iki ülke dışında (Hindistan, Çin) görmediğim bire bir yaşamadığım ülke ve ulus yok gibi. Kenya’da Tanzania’da insanlarla bire bir konuştum.

Fakirlik, yoksulluk diz boyu. Ağaçların üzerindeki kabukları yiyerek karınlarını doyuruyorlar. Hastalık almış başını gidiyor, Malariya (Sıtma) kırıp geçiriyor.

Paraları yok.

Evleri yok.

Hastaneleri yok.

Başşehirlerinin dışında “Gök Delenler” yok.

Ama sevgili güzel ve Atatürkçü İnsanlar çok samimi söylüyorum “HAİNLERİ” de yok.

Dilim varmıyor söylemeye ama bazen “Atatürk iyi ki erken aramızdan ayrıldı” diyesim geliyor.

Kurtarıp, kurduğu ülkesinin Meclisinden O’nu atmaya çalıştılar.

Kurtarıp, Kurduğu ülkesi toprağından O’nu kovmak için her türlü Bizans oyunu oynadılar.

Kurtarıp, Kurduğu ülkesi topraklarında, “Mihenk Taşında” (İzmir’de) çok değil 3 sene sonra O’nu öldürmeye kalktılar.

O, bunları yapanların hepsini affetti.

Ama inanıyor ve diliyorum ki, Tanrı bu hainleri ve zalimleri asla affetmeyecek.

Eriş Ülger