Atatürk'e Dair Görsel Ve Yazılı Arşiv
26 Şubat 1921’de Amerikalı gazeteci Clanence K. Streit, Kurtuluş Savaşı’nın önderini merak edip, tüm dostlarının ikâzlarına rağmen Amerika’dan Ankara’ya gelir.
Sayın Cevdet Tolgay, Atatürk’ün çok yoğun bir duyarlığı olduğunu sık sık söyledi. (Cevdet Tolgay anlatıyor) – Çok zaman, ceketinin küçük
İhtilallerde zaman ve fırsat, taktik bakımından büyük önemi haizdirler.. Fırsatı kollayan, zamanı intihapta isabet eden; ihtilaller kaybetmezler. Atatürk bu cihetlere
Atatürk Sümerbank Nazilli Basma Fabrikası’nın açılışında. (9 Ekim 1937) Atatürk’ün ekonomi modelinin halkçı niteliğinin en açık şekilde görülebildiği yerlerden biri
’Türkler Türkiye’deki etnik unsurlardan biridir’ demek, hiç şüphesiz aynen şu demektir: ’’Ben, iyi Türkçe konuşabilen, sizin tabirinizle kripto ecnebilerden
Günümüz Türkiye’sinde Atatürk’e saldırmanın artık bir meslek haline dönüştüğünü burada tekrar belirtmemize lüzum yoktur sanıyoruz. Ancak bazı çirkin iftiralara da
Geçenlerde ‘Nuri Conker‘ ve ‘Atatürk’ün Berberi’ kitaplarının yazarı Yaşar Gürsoy bize mesaj atmıştı. ‘Yeni kitap çalışmam Bekir Çavuş’la alakalı ne
Hikayesi çok hoşuma gitti, bir kenarda dursun.. Bu kaya üzerine işleme, Ergenekon’dan çıkışı tasvir ediyor ve Bulgaristan’da, Şumnu-Madara beldesinde, Unesco
Muğla’nın Bodrum İlçesi’ne yerleşen, Cumhuriyet döneminin ilk bisikletçilerinden Galatasaray Kulübü’nün 80 yıllık üyesi, 96 yaşındaki Sabri Çakın, 3 yıl önce
Asaf İlbay’dan: 29 Ekim 1937 Cumhuriyet Bayramı, Ankara’da sergi evinde verilen bir baloda kutlanıyordu. Birkaç günden beri, Ankara’da hazır bulunan
En belirgin özellikleri, hakikat neyse, tam tersini söylerler.. Örneğin 1936 Cumhuriyet gazetesinin bir başlığında Camiler Ahır oldu yazar ama Atatürk
Gençliğin Teessürü, Burhan Felek, Tan, 13 Kasım 1938 Büyük Atatürk’ün ölümüne cihan ağladı. Bu teessür O’nun dünya düzenine yaptığı büyük
Atatürk ve Dünya, Muhittin Birgen, Son Posta, 13 Kasım 1938 Gözle görmedikçe inanılmayacak bir şey: Beyoğlu matem içinde. Beyoğlu cemiyetlerinin
Picardie Manevralar, 12-18 Eylül 1910’de Fransa’nın Pikardi bölgesinde yapılan bir tatbikattır. 1. Dünya Savaşı’nda Britanyalı ve Fransız ordularına başkomutanlık yapan
“Ben manevi miras olarak hiçbir nass-ı katı, hiçbir dogma, hiçbir donmuş ve kalıplaşmış kural bırakmıyorum. Benim manevi mirasım, ilim ve
“Türkiye Cumhuriyeti’nin en esaslı ilkelerinden biri olan ‘yurtta sulh, cihanda sulh’ gayesi, insaniyetin ve medeniyetin refah ve ilerlemesinde en esaslı
Fahrettin Altay anlatıyor: Atlas sinemasında “Üçüncü Selim’in Gözdesi” isminde yerli bir film oynadı. Burası Selim’in sazendesi Sadullah Ağa’yı o eski
“İki büyük cihanın birleştiği yerde, Türk vatanının ziyneti, Türk tarihinin serveti, Türk milletinin göz bebeği İstanbul, bütün vatandaşların kalbinde yeri
“Ne vakit başladığı bilinmeyen zamanlardan beri bağımsızlığın şerefiyle yaşayan milletimiz, en feci bir çökmeyle nihayet buluyor gibi görünmüşken esaret kaydına
Fotoğrafımız 1930’ların Rize’sinde çekilmiş…Hani şu 1925’de meşhur ‘Hamidiye’ zırhlısının bombalayıp taş üstünde taş bırakmadığı iddia edilen Rize… Hani şu; sarık
“Ortaöğrenim Tarih 9-11” öğretim programı padişahlık sisteminin günümüz versiyonu, Başkanlığı meşrulaştırıcı, milli eğitim yerine dinsel temele dayanmaktadır. Lise 1’de okutulmaya
Madem ki, kendisini tarihçi diye tanıtan şarlatanlar sadece yunan ile savaştığımızı söylüyor ve madem ki binlerce tarihçimiz, rahatları bozulmasın diye
Daha iki akşam önce, Çankaya’da neşe içinde zeybek oynayan Necati, iki sabah sonra, Ankara hastahanesinde devrilmiş gitmişti. O’nun mezarı üzerine
Yazan: Samih Nafiz Tansu Sonbahar yurda erişti mi, havalar soğudu mu, yapraklar sarardı mı, İstanbul’dan Ankara’ya göç başlar ve bir
Lozan’dan beri askerden arınmış duruma sokulan Boğazlar’ın; İtalyan ve Almanların tehlike saçan silahlanmaları ve Musollini’nin savurduğu tehditlerin artmasıyla, artık Türk
SAYIN İLBER ORTAYLI! “1923 Cumhuriyet’in İlk Yüzyılı 2023” adlı kitabında Sayın İlber Ortaylı da şöyle buyuruyor: “Elinizdeki kitap Cumhuriyetimizin ilk
Sevgili Güzel İnsanlar! Sevgili Atatürkçüler! Bu akşam sizlere Atatürk ile ilgili bir anekdot sunacağım. Sanırım beğeneceksiniz. Ama bizim tarih diye
Bütün bu esasından inhiraf etmiş didinmeler, yanlış bir takım ifadelerle hep Atatürk’ün gayelerine bağlanıyordu. Bizim çağımızın en realist insanlarından biri
Sevgili Hanım Okurlarım! Özellikle sizlerin ilgisini çekeceği umudu ile Atatürk’ten bir anektodu sizlerle paylaşıyorum. Anektod öyle kulaktan dolma anektod değil.
15 haziran 1926 pazartesi günü İzmir’de Karşıyaka’da İdris’in bahçesinde Birinci Millet Meclisi mebuslarından Lâz Ziya Hurşit söylüyor ve karşısındaki dört
Sevgili Atatürkçüler! Bu anıya hiç bir yorum getirmeden takdirinize sunuyorum. Her zamanki sevgi ve saygılarımla. Mustafa Kemâl Paşa ve yanındaki
Sevgili Atatürkçüler! Sevgili Güzel İnsanlar! Gazi Mustafa Kemâl Atatürk bu günleri görmüşcesine 20 Aralık 1930’da Kırklareli’ne yaptığı ziyaret sırasında şunları
Engin Ardıç! Diyorsunuz ki: “Hani şu nefret kustukları Osmanlı İmparatorluğu vardı ya, onun ordusunda subaydı. 1919 yılında ordudan istifa edene
Mustafa Kemal Paşa’nın 1922 yılında ilk defa gülümseyen fotoğrafının çekilmesinin gerçek hikayesini yazan Prof. Dr Metin Özata, ‘Atatürk ve Hekimler’
1927 yılı… Temmuzun birinci Cuma günü! Mustafa Kemal Paşa Ankara’dan trenle İzmit’e gelmiş, oradan da Ertuğrul yatı ile denize açılmıştı.
Saygın Okurlarım! Hainler çok üzülecek ama gerçek. 1.73 cm. boyundaki yakışıklı delikanlı, adı Mustafa Kemâl Paşa, zaferden hemen sonra İzmir’de.
Günümüzde, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’e attığı iftiralarla tanınan Kadir Mısıroğlu, okuma anlamında isteksiz olan bir takım
İlk Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, toplanmak üzere, davetiyelerini aldıkları zaman, herkesin gözünden kaçan, yepyeni bir isim, yepyeni bir devletin
Müfettişlik Sabık Müşaviri Nizamettin Üçüncü anlatıyor: Atatürk’ün şahsi servetini millete terk etmesi haberi bütün Türklük alemini olduğu gibi beni de
Sevgili dedik ama, aslında seni sevmiyoruz.. En az, senin bizim atalarımızın 7000 küsür yıllık mirasını sevmediğin kadar.. Bilinmelidir ki yasak
Ahmet Emin Yalman, Ulusal Kurtuluş Savaşı ve arkasından da Cumhuriyet ilan edildiği günlerde Gazi Mustafa Kemal Paşa’ya karşı cephe alanlardandı.
Ölümü o da yenemedi, fakat ölüm bile O’nun huzuruna tıpkı bir uşak gibi divan durarak girdi. Ve herkes emindir ki,
En büyük bir kısmı hâlâ esir yaşayan şark âleminde öteden beri içinden çıkılamayan bir mesele vardır. Şark âlemini kaplayan düşkünlüğün
Türk milleti matem içinde ve bütün dünya matem içinde… Atatürk, milletinin yaşamak hakkını, büyüklüğünü ispat etmiş bir kahramandı. Atatürk, milletine
Atatürk’ün, 1929’da Pendik’te çocuklarla çekilen fotoğrafında, üzerinde otantik işlemeli giysi ve kafasında siyah bant olan küçük kız ünlü tiyatrocu Macide
Pencereleri açtık. Yelelerinden tutuşmuş bir Kerem gibi çığlıklar atan, koşan trenden ovalara bakıyorum.. Bu buz gibi soğuk gece, bizi dondurmuyor. Bu
Celal Bayar vaktiyle Tahran’a yapmış olduğu seyahat hakkında bir hasbihal esnasında şu hatırasını anlattı: -İran ile Türkiye arasındaki hudutların tesbiti
Atatürk’ümüzün zorla okuttuğu kadınlar… Yalan değil… Son bir çırpınış sayesinde attık düşmanı dışarı… Ya ne yapacaktık? İngilizler ışığın üzerinde deneyler
Ünlü yazar Yakup Kadri Karaosmanoğlu’nun evine bir ziyaret (1973, Hürriyet Gazetesi) Vali Dr. Reşit caddesinin 61 numaralı apartmanının 2 numaralı
Evet, ölüm Allah’ın emri. Bu doğru ve güzel sözün arkasını bilirsiniz: Ayrılık olmasaydı!.. Korkmayın, Atatürk için bu büyük emir çıktı,
