Sokak köpekleriyle yiyeceğini paylaşan bir küfe hamalı, İstanbul, 1880’li yıllar. Foto: Abdullah Biraderler.

Sokak Köpekleri Hamalın En Yakın Dostu

Murad Efendi (Franz von Werner) anlatıyor:

“Hamal genellikle yalnız ve bekar yaşar; evi yoktur, çok azının bir yuvası ve ailesi bulunur. İçlerinden ancak birkaçı, üç beş kuruş biriktirmeyi ve şayet taşrada bir yuvası varsa, sonunda orada bir ev kurmayı başarır. Ancak bunlar istisnadır. Genel olarak bir handa yatacak bir oda bulurlar. [Hamalların] imkanları kısıtlıdır ve ellerinin emekleri ile geçinirler. Şayet hastalanırlarsa, iyileşecekleri ya da ölümü bekleyecekleri herhangi bir köşe bulurlar. Beslenmeleri çok sadedir. Öğünlerinin alışılmış menüleri kötü bir ekmek, biraz koyun peyniri, zeytin, bazen pirinç ve yazları meyvedir.

Aynı şeyleri sık sık dost oldukları sokak köpekleri ile paylaşırlar. Her iki kimsesizler, dünyevi kaderlerinin tam bir benzerlik taşıdığını hissederler. Hamal sığınacak bir evi olmayan köpekten daha şanslıdır; o yine de yeryüzünde hissen ona bağlı olan ve onun için endişeleneceği bir yaratığın kendisine ihtiyacı olduğunu bilir.”*

*Kaynak: Murad Efendi (Franz von Werner) “Türkische Skizzen” İstanbul’da insan tipleri, Çeviren: Mehmet Uysal, ilmi Araştırmalar dergisi, 5 İstanbul, 1997, sayfa: 295

Murad Efendi, (Franz von Werner) kimdir?

1836 yılında Viyana’da doğan Franz von Werner, 1853 yılında Osmanlı Devleti’ne iltica ederek çeşitli görevlerde Bab-ı Âli’ye hizmet etmiş, 1881 yılında Den Haag sefiri iken vefat etmiştir. Külliyat 18 cildi bulan yazar, bütün eserlerinin Murad Efendi adıyla yazmıştır. Daha çok tiyatro eserleri ve şiirleriyle tanınmasına karşın iki ciltlik Türkiye Notları seyahatnamesi bu türün en başarılı örneklerinden birisidir. Murad Efendi, Türkiye Notları ‘nı yazmadaki maksadını eserinin önsöz ünde şöyle izah eder: “Özel zorunluluklar bu Avusturyalıyı, yani Alman Şarklısını Osmanlı’nın yapısını tanımayı, onların hayatını yaşamayı ve daha gençlik çağlarında onların düşünce ve izlenimlerini Alman gözüyle yazma imkânına kavuşturdu. Almanya’da hattâ Avrupa’da çok az tanınan veya eksik ve yanlış tanınan Osmanlılığı daha gerçekçi ve genel çizgilerle yakına getirmeye çalıştım. Burada şu veya bu şekilde temas haline geldiğim olayları ve insanları değil, hayır, aralarında bizzat yaşadığım insanları anlattım. Bu amaca az çok yaklaşabildiysem, yahut az tanınan ve bilerek tanımak istenmeyen Osmanlı toplumu hakkında gerçeğe daha uygun bir imaj verebildiysem, bu kitabı tamamen yararsız saymayacağım. Osmanlıları tanıyan onlara saygı duyar, bazen onlara kızsa bile.”

Kaynak: Dr. Mehmet Uysal, Avusturyalı Murad Efendi Biyografisi ve Türkiye Seyahatnamesi, Fakülte Kitabevi Yayınları, Isparta, 2004 (Kitabın arka kapak yazısından)

Sokak köpekleriyle yiyeceğini paylaşan bir küfe hamalı, İstanbul, 1880’li yıllar