Necip Fazıl Kimdir?
Necip Fazıl Kısakürek, bir Atatürk düşmanıdır. Bundan hiç şüphe yok..
Kısakürek, 5816 sayılı Atatürk Yasası uyarınca İstanbul Toplu Basın Mahkemesi’nce 8.7.1981 gün ve 1977/137 sayılı kararı ile mahkûm edilmiş; bu karar Yargıtay 9. Ceza Dairesi’nin 17.2.1982 gün ve 1982/13 esas ve.1982/786 esas sayılı kararı ile de onanmıştır.
Bir Atatürk düşmanı olan Necip Fazıl, Türkçeyi en iyi kullanan şairlerden biridir. Bundan da herhalde hiç şüphe yoktur.
Kaldırımlar çilekeş yalnızlığın annesi
Kaldırımlar içimde yaşamış bir insandır
Kaldırımlar, duyulur, ses kesilince sesi
Kaldırımlar içimde kıvrılan bir insandır.
İslamcı gençlik, bugünlerde Necip Fazıl’ı anıyor. Toplantılar düzenliyor, yazılar yayımlanıyor.
Herkes, inandığı, sevdiği yazarı, şairi dilediği biçimde anmalıdır. Nâzım Hikmet gibi. Necip Fazıl gibi şairlere artık siyasal koşullandırmalar ile bakmamayı öğrenmeliyiz.
İslamcı gençlik acaba Necip Fazıl’ın Demokrat Parti döneminde Başbakan Adnan Menderes’in emri ile örtülü ödenekten para aldığını bilir mi?
Nereden bilecek?
Bilmez.
Eski Başbakanlardan Menderes, 27 Mayıs 1960 ihtilâlinden sonra İstanbul’da Yassıada’da kurulan Yüksek Adalet Divanı’nda örtülü ödenek davası nedeniyle, de yargılanmış ve mahkûm olmuştu.
Bu örtülü ödenek davası tutanaklarının 92’nci maddesini açıp, Necip Fazıl’ın örtülü ödenekten aldığı paraları kendi tanıklığı ile kanıtlayalım:
Divan Başkanı Salim Başol sorar:
– Bu yazılardan dolayı birçok çek almışınız. Yazı yazmak bu şekilde olmaz.
Necip Fazıl yanıtlar:
– Benim sekiz seneyi bulan, devre devre aldığım paralar vardır. Bu kemiyetten ziyade keyfiyet meselesidir. Bu yazıları niçin yazmış olduğumu söyleyim.
– Adnan Menderes ile ilk temasım 1951 senesinde İzmir’de oldu. İzmir’de verdiği bir beyanat ile başlar Çünkü ben o zaman muhaliftim. Zatıaliniz bana bir dava dolayısıyla 15 dakikada beraat kararı verdiniz. Adaletin ulvi simasını ben o zaman sizde gördüm. Şimdi muayyen maksadı takip eden…
Başol, yeniden sorar:
– Malûm, beyanından bahsettiniz. Bu ne idi?
Necip Fazıl:
– Bu İzmir’de Müslümanlara karşı olan beyanı idi. C zaman, ümidimizin mihrakı olarak gözümüze Adnan Menderes’i getirdik.
Başol:
– Bundan da din istismarcılığı çıkıyor. Zaten hakkınızdaki iddialardan biri de o..
Necip Fazıl:
– Samimi bir adam istismarcı olmaz. Sarfıimi olan her şeye istismardır demek mümkündür. Malûmualiniz, Adnan Bey o zaman, kendisini bir ümit olacak gösterdi ve biz kendisinde böyle bir hedef gördük, ilk temasım 1952 senesinde oldu. Ankara’ya giderek evvelâ Tevfik İleri ile temas ettim. Tavassut eden, başta, ortada, sonra fikir arkadaşlığını kaybettiğim ve çok yakınlık hissettiğim Tevfik İleri’dir. Temas ettim ve 1952’de günlük Büyük Doğu’yu kurdum. Bana edilen yardımlar üç safha arzeder. Biri 1952 başından sonuna kadar çıkan Büyük Doğu Gazetesi devresi, 1956’daki günlük gazete devresi ve ondan sonra da hiçbir organım olmadan bana peşin paralar halinde yardımlar..
Necip Fazıl, iyi bir şair.. Hiç şüphe yok.. Necip Fazıl, bir Atatürk düşmanı..
Buna da hiç şüphe yok.. Necip Fazıl, örtülü ödenek kasasına bağlanmış bir İslamcı şair!.. Bundan da hiç şüphe yok..
Yap dini yayın.. Al paranı.
Dünden bugüne değişen ne ki?
Yalnızca “kaldırımlar”!
Uğur Mumcu, Cumhuriyet, 12.05.1987