Nadir 11 Fotoğrafla Mahmut Esat Bozkurt Ve Hayatı
MAHMUT ESAT BOZKURT, Hukukçu devlet adamlarımızdan biridir. Kuşadası’nda doğmuştur. Babası çiftçilikle uğraşan Hasan beydir, ilk tahsilini burada yaptıktan sonra İzmir idadisini tamamlamış ve İstanbul Hukuk Fakültesinden diploma almıştır. Kısa bir müddet sonra, İsviçre’ye giderek Lozan Friburg Üniversitesi’nde hukuk tahsilini yapmış, Kapitülâsyonlar üzerindeki tezi ile Hukuk Doktoru olmuştur. Memlekete döndükten sonra. Kuşadası’nda iken Atatürk’le mektuplaşarak Milli Mücadele’ye katılmak için canla başla çalışacağını bildirmiştir.
İkinci Büyük Millet Meclisi’ne İzmir’den Milletvekili seçildikten sonra, Ankara’ya gelmiş ilk önce İktisat Vekili, 1924’de Adalet Bakanı olmuştur. Medeni Kanun, Türk Ceza Kanunu, icra ve iflâs, Deniz Kara Ticaret Kanunları onun Bakanlığı zamanında kabul edilmiş ve Ankara Hukuk Fakültesi’ni kuranlardan biri olmuştur.
1926 Ağustosunda Bozkurt adlı küçük Türk vapuru Fransızların (Lotus) ismini verdikleri büyük gemiye çarparak battığı sırada 8 Türk’ün ölümüne sebep olmuştur. Vapur kaptanları hakkında gerekli takibatın Türk mahkemelerinde yapılıp yapılamıyacağı selâhiyetini incelemek üzere Lâhey Adalet Divanına başvurulmuş ve Mahmut Esat, Türkiye Adalet Bakanı sıfatıyla kuvvetli müdafaalarda bulunarak dâvayı kazanmıştır. Bu suretle Türk zekâsının Hukuk sahasındaki kudretini ispat etmiştir. Bu dâvanın bütün esasları 1927’de Adalet Bakanlığı tarafından yayımlanmış ve Mahmut Esat, soyadını bu dâvanın kazanılmasından sonra (Bozkurt) olarak almıştır.
6 yıl arasız olarak Adalet Bakanlığı yaptıktan sonra, bu vazifeden ayrılmış Ankara Hukuk Fakültesi ile Siyasal Bilgiler okulunda profesörlük etmiştir. Bundan başka, İstanbul Üniversitesi’nde Türk İnkılâbı Tarihi’nin Hukuk kısmı derslerini vermiştir. Adalet Bakanlığı sırasında Türk inkılâbına Hukuk işleri bakımından hizmetleri görülen bu değerli devlet adamı 1943 yılında 51 yaşında iken ölmüştür.
Orhan Necip Yersel’in Mahmut Esat’ın ölümü sonrası yazdığı bir yazı:
İnkilâp Türkiye’sinin kuruluşunda değerli hizmetlerde tanılan bir vatan evlâdını, Türkçülük ceryanının en samimi ve vefakâr uzuvlarından biri olan Türkçü, âlim mütefekkir Mahmut Esat Bozkurt’u kaybettik. Mahmut Esat, geniş bilgisi, heyecanlı ruhu, bilhassa Türkçülük uğrunda erişilmeyecek kadar asil telakkilerde, emsallerinin fevkinde bir varlıktı. Genç yaşta yeni Türkiye Hükümetinin ittihaz etmiş olduğu hat ve hareketi ruhunun enginliklerinden doğan asil heyecanları ile müdafaa ederek, haklı çıkarmak sureti ile mevcudiyetini yükseltti ve bu suretle Devletler arası hak tarihinde bütün milletlere örnek olacak olan bir kaide vazetti.
Lutus Bozkurt hadisesi
Türk kara sularında seyreden Lotus Fransız gemisinin Bozkurt (Türk) gemisine çarparak batması ve Lutus’un kaptanı Demotek Türk hükümeti tarafından tevkif edilerek hapis edilmesi neticesinde ortaya çıkan bu hadisede genç adliye vekili Mahmut Esat, Hukuku düvel kaidelerine muhalif görülmek isteyen Türk hükmeti hat ve hareketinin isabetini milletler arası bir dava olarak ilmi kaidelere ve hukuki esaslara dayanarak müdafaa ve isabet ile Türk tarihi adlisinde şerefli bir sahife açtı.
Mahmut Esast Bozkurt hukukçu olan ruhunu, büyük bir Türkçülük ateşi ile çerçeveleyerek ilmini ve faziletini bu ateşle nurlandırdı. Örnek olacak bir yenilik bütün bir gençlik kütlesinin ruhunu ve kalbini bu nurlu ve imanlı hareketlerde fethetti. Çok büyük alâka ile dinlediğimiz derslerinde, Türk, Köylü ve Atatürk’ten bahsettiği zaman onu bambaşka bir kalıba bürümüş olarak gördüm. Bu milletin, bulunduğu durumlardan çok daha yüksek mevkilere layık olduğunu söyler, tarihte bazen düştüğümüz kötü vaziyetlerle, onun engin ruhunun temiz karakter ve ahlakının ve mertliğinin kabili mukayese olmayacağını tarihi, ilmi, araştırmaları neticesi, bulduğu müspet vesaikle talebelerine anlatır ve bu anda vazifesini bihakkın yaptığına kani olarak kalbi istirahatının nişanesi olan göz yaşlarını bizden saklardı…