Mustafa Kemal’in Suriye’den İstanbul’a Dönüşü
Osmanlı İmparatorluğu’nun Birinci Dünya Savaşı’ndan yenik çıkması üzerine Padişah VI. Mehmet Vahdettin 14 Ekim 1918’de Talat Paşa’yı Sadrazamlıktan (Başbakanlıktan) alarak Ahmet İzzet Paşa’ya hükümeti kurma görevini verir.
İşte bu günlerde Mustafa Kemal, Suriye’de VII. Ordu Komutanı olarak bulunuyordu. 30 Ekim 1918’de Mondros Ateşkes Anlaşması imzalanınca, bu defa Yıldırım Orduları Grup Komutanlığı’na atandı (31 Ekim 1918). Fakat bir hafta sonra 7 Kasım 1918’de İstanbul’dan gelen bir emirle Yıldırım Orduları Grubu ile VII. Ordunun ortadan kaldırıldığı ve Mustafa Kemal’in de Harbiye Nezareti (Millî Savunma Bakanlığı) emrine verildiği açıklanıyordu. Bunun üzerine Mustafa Kemal 10 Kasım 1918’de Adana’dan trene binerek 13 Kasım 1918’de İstanbul’a gelir.
İstanbul’da kendisini karşılayan arkadaşı Doktor Rasim Ferit’le birlikte Haydarpaşa’dan Kartal istimbotu ile karşıya geçerken, İstanbul’a gelmekte olan düşman gemilerini görür. Bunların arasında Yunanlıların meşhur Averof kruvazörü de vardır. Mustafa Kemal çok üzülerek, bu kahredici görünüm karşısında yanındaki arkadaşına “Hata ettim. İstanbul’a gelmemeliydim. Ne yapıp yapıp Anadolu’ya dönmenin çaresine bakmalı.“ der. Ve şu meşhur sözünü söyler:
“Geldikleri gibi giderler!”
Bu kısa sözün içinde, Türk insanını çok iyi anlamış, onun özündeki tükenmez özgürlük ve bağımsızlık duygusunu yüreğinde sönmez bir alev gibi canlı ve güçlü tutan bir önderin eşsiz inancı saklıydı.