Mustafa Kemal, Vahdettin Tarafından Azledildikten Sonra Mı İstifa Etti?

Sevgili Okurlarım!

Sizlerle gene tarihi bir belgeyi paylaşıyorum.

İlber Ortaylı, Kadir Mısırlıoğlu, Murat Bardakçı, Taha Akyol, İpek Çalışlar ve benzerleri derler ki:

“Padişah/Halife Hazretlerimiz Vahidettün Hazretleri” Mustafa Kemâl Paşa’yı azlettikten sonra, Mustafa Kemâl sözüm ona acele ile istifa etmiş.

Her kelimesi ile yanlış!
Her satırı ile yalan!

Şimdi sizlere belgeleri ile bunun ne büyük yalan, ne sınırsız hainlik, ne denli çirkin bir ifade ve anlattım olduğunu kanıtlayacağım.

“Erzurum 8/9 Temmuz. Gece yarısına yaklaşmıştır (Saat 21.19) zaman. Emir subayı yatağında dinlenmekte olan Mustafa Kemâl’in (Uyumamaktadır) telgrafhaneden çağrıldığı bilgisini arz eder. Paşa yanında Kâzım Karabekir ve Rauf Orbay olduğu halde Erzurum Postahanesine gelir. Arayan Padişah Vahdettin’dir ama Paşa ile konuşan aşağılık bir uşaktan öte olmayan Sadrazam Damat Ferit Paşadır. Beylik bir saray uşağı edası ile telefonun İstanbul da ki ucundan seslenir:

– Padişahımız Efendimiz Hazretlerinin selâm-ı şahanelerini tebliğ ederim (Bu tebliğ kime Mustafa Kemâl Paşa’ya. Sanki Pdişah Efendinin Padişahlığı kalmış gibi) Muhabbet ve itimad-ı hümayunlarını bildiririm. Ben de hürmet ve muhabbet-i biraderaneleriyle gözlerinden öperim.

Mustafa Kemâl Paşa söylenenleri dikkatle dinler ama arkasından neler geleceğini de tahmin eder.

Damat Ferit:

– Paşa Hazretleri orada haftalardır çok yoruldunuz, İstanbul’a dönerek bir müddet istiraht buyurmanız Padişah Efendi Hazretlerimizin temenni ve arzuları ictihadındandır.

Paşa sessizce dinlemeye devam eder. Yanındakiler gerek Kâzım Karabekir, gerekse Rauf Orbay hem endişeli hemde İstanbul’dan yapılan bu teklifin kabulu görüşünde gibi görünürler.

Sadrazam Damat Ferit devam eder.

– Paşa Hazretleri arzu buyurduğunuz takdir de burada daha iyi bir konumda görev de alabilirsiniz.

BU noktada Mustafa Kemâl kati kararını açıklar.

– Şartlar bura da kalmamamı emrediyor.

Damat Ferit ısrarcıdır.

– Paşa Hazretleri, arz ettiğim husus Padişah Efendi Hazretlerimizin emridir. Ancak Erzurum’dan ayrılmanız veya tebdil-i hava için arzu ettiğiniz bir yerde istirahat buyurmanızda mümkündür.

Mustafa Kemâl Paşa:

– Kararım katidir. Erzurum’da kalacağım.

Mustafa Kemâl’in bu tutumu karşısında, sahnedeki konuşma birden sertleşir.

Damat Ferit:

– Paşa Hazretleri, Padişah Efendi Hazretlerimizin buyruğuna karşımı geliyorsunuz?

– Evet! Askerlik görevimden istifa ediyor ve siney-i millete dönüyorum.

Perde kapanmıştır.
(Telefon konuşması,telgraf görüşmesi şeklinde yapılmıştır)

Kaynakça:

Tek Adam. Ş.S. Aydemir. Remzi Kitapevi. C:2. S: 102/103
D.Ö.K.K.K.A.Y. Utkan Kocatürk. Atatürk Araştırma Merkezi. S:145
Atatürk’ün yaveri Salih Bozok’un Osmanlıca notları. S: 113

Şimdi gelelim Mustafa Kemâl Paşa’nın aynı gece yazdığı istifa dilekçesine.

“9 Temmuz 1919.
Saat (22.50)

Erzurum Vilâyetine temin edilmek üzere gönderilen yazı.
No: 346 Erzurum: 9/10

Erzurum Vilâyeti Aliyesine!

Mübarek vatan ve milleti parçalanmak tehlikesinden kurtarmak ve Yunan ve Ermeni âmaline kurbab etmemek için açılan mücahedei milliye (Milli mücadele) uğrunda milletle beraber serbest surette çalışmağa sıfatı resmiye ve askeriyem artık mani olmaya başladı.
Bu gaye-i mukaddese için milletle beraber nihayete kadar çalışmaya mukaddesatım (Namusum) namına söz vermiş olduğum cihetle pek aşıkı bulunduğum silki celili askeri den bu gün veda ve istifa ettim.

Bundan sonra gayei mukadddesei milliyemiz için her türlü fedakârlıkla çalışmak üzere sine-i millette bir ferdi mücahit suretiyle bulunmakta olduğumu tam,men arz ve ilân eylerim.
Kaleme 10 Temmuz 1335
Mustafa Kemâl

T.T.E. Arşiv 24/3536

Eriş Ülger