Kazım Özalp, Atatürk ve İngiltere Kralı Dolmabahçe Rıhtımı'nda

Kâzım Özalp’in Atatürk Anıları, Kâzım Özalp’in Meclis Reisliği’nden Ayrılması

Kâzım Özalp’in Atatürk Anıları, Kâzım Özalp’in Meclis Reisliği’nden Ayrılması

Meclis Reisi olarak yılda birkaç kere memleketin değişik bölgelerine incelemeler yapmak üzere geziler yapardım. 10 yılı aşan bir zamandan beri yaptığım bu gezilerde, daima halkın sevgi ve saygısıyla karşılanırdım. Özellikle son yıllarda Atatürk’ün etrafında bir grup meydana gelmişti. Onun, eski ve güvendiği arkadaşlarıyla arasının bozulmasına çalışıyorlar ve olur olmaz dedikodular yapıyorlardı. Atatürk, güvendiği arkadaşlarına karşı yapılan dedikodulara fazla önem vermezdi. Ancak her insan gibi söylenenler karşısında düşünüyordu. Meclis Reisi Kâzım Paşa’nın daha büyük mevkilerde gözü vardır gibi, tamamıyla uydurulmuş sözler, değişik kanallardan benim de kulağıma geliyordu. Bu konuyu Atatürk’e açmak ve aslı olmayan bu gibi dedikodulardan çok üzüntü duyduğumu açıklamak için bir fırsat bekliyordum.

Atatürk, güney vilayetlerimize yapmış olduğu bir geziden yeni dönmüştü. İki gün sonra Meclis açılacaktı. O günlerde, parti genel sekreteri olan Recep Peker, çok sevdiğim, güvendiğim ve gerçek vatanperver olan bir arkadaşımdı. Peker, Meclis’te odama gelerek, Atatürk’ün bu toplantı yılı için Meclis Başkanlığı’nda bir değişiklik yapmak kararında olduğunu söyledi. “Olur” dedim ve sebebini sormadım. 1 Mart 1935 günü Meclis’ten evvel yapılan parti grubu toplantısında Reis İsmet Paşa, benim çekilmek istediğimi, Meclis Reisliği’ne Abdülhalik Renda’nın aday gösterildiğini belirtti. Sonradan öğrendiğime göre, Abdülhalik Renda, Refik Saydam ve Nuri Conker’in isimleri üzerinde durulmuş, Renda tercih edilmişti. Nuri Conker ikinci reisliğe getirildi. Bunun, ilerde olabilecek bir değişiklik için, hazırlık olduğu da söylentiler arasındaydı. 

Seçimden bir gün sonra Çankaya’ya Atatürk’ü ziyarete gittim. Her zamanki gibi samimi idi ve Meclis seçimleri konusunu hiç açmadı. “Dünyadaki gelişmeleri göz önünde tutarak, ordumuzun kısa zamanda modern silahlarla takviye edilmesi gereklidir, daha evvelki tecrübeni düşünerek senin Milli Savunma Bakanlığı’na gelmeni istiyorum” dedi. İtiraz etmedim. İsmet Paşa’yı davet etti, ordumuzun süratle ıslah ve takviyesini temin maksadıyla, Meclis Reisliği’nden ayrılmış olan Kâzım Paşa’nın, Milli Savunma Bakanlığı’na tayin edilmesini ve bu kararın ilgili yerlere tebliğ edilmesini istediğini bildirdi. Bu kararı gönül rızasıyla kabul ettiğimin bilinmesi hususunda, hassasiyet gösterdiğini müşahade ettim.

Milli Savunma Bakanlığı görevinde iken, yapılan gelişmeler hakkında benden sık sık bilgi istedi ve tahsisat sıkıntısı durumunda devamlı yardımda bulundu.

Kaynak:Atatürk’ten Anılar, Kazım Özalp – Teoman Özalp, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, Mart 1998 ISBN: 975-458-042-2