Kastamonu Mebusu Tengirşenk’in Bir Atatürk Anısı
Meclisin ilk günkü heyecanını unutamam. En yaşlımız olduğu için riyaset makamında bulunan Sinop Mebusu Şeref Bey’in kısa hitabesini müteakip kürsüye çıkan Mustafa Kemal Paşa, uzun bir mukaddime ile durumu izah ettikten sonra, asıl maksada gelerek bu Meclisin öteki gibi yalnız murakıp mahiyette bir Meclis olmadığını izah ile «Binaenaleyh, bilfiil mukadderatı milliye ile iştigal edecektir. Bunun için de aramızdan seçilecek âzanın, bugünkü hükümet teşkilâtına göre, icap eden iş bölümünü yapıp her birinin avrı ayrı ve cümlesinin müştereken heyeti muhteremeniz huzurunda mesul olması lâzım gelecektir» diye derhal yeni hükümetin kurulmasını istemişti.
Fakat bu istek Meclisteki -henüz vaziyeti lâyıkıyla kavrayamamış olan- âzalardan bazılarınca beklendiği gibi karşılanmadı. Hafif tertip de olsa «yeni hükümet kurulması teklifine» karşı itirazlar yükseldi.
Mustafa Kemal Paşa, bunları da ikna için, vaziyeti biraz daha izah lüzumunu duydu ve «bütün maddi ve mânevi mesuliyeti üzerine almış bulunan Heyeti Temsiliye 16 Mart 1920 tarihinden bu dakikaya kadar bütün acı safhalara, manzaralara karşı çalışmayı fevkalâde vazife bilmiştir. Ve bu mesuliyet takdir edersiniz ki çok ağırdır. Buna daha fazla tahammül edemez. Binaenaleyh tekrar teklif ediyorum, bu andan itibaren memleket mukadderatını deruhte buyurunuz. Bu vazife o kadar mühim, içinde bulunduğumuz zaman o kadar tarihidir ki koca mesuliyeti, içinizden üç, beş kişiye yüklemekle iktifa edemeyiz. Bütün bu Meclis, bütün mânasıyla mesul olmak lâzım gelir. Millet bizi buraya, ancak bunun için gönderdi. Yoksa mukadderatını beş kişinin eline terkedelim diye değil» dediyse de gene kaani olmayanlar görüldü.
Meselâ, «Bu fevkalâde Meclisin memeleket idaresini fiilen ele alması icap etmekle beraber, muvakkat hükümet veya benzeri bir şey kurmanın, bugün içinde bulunduğumuz vaziyette büyük mahzurları olabilir» diye takrir verenler vardı. Bunlar bir türlü hükümet kurulması fikrine ısınamıyorlar «muvakkat bir icra heyeti» yapılmasını istiyorlardı.
MECLİSİN daha açıldığı günden itibaren «kayıtsız, şartsız müstakil devlet» gayesine varılıncaya kadar, karşılaşılan güçlükleri tebarüz ettirmek için bu ve benzeri muhalefetlere rağmen, Meclis Başkanlığına Mustafa Kemal Paşa seçildikten sonra, çalışmaya hız verilerek sarsılmadan yürünmüştür.
Kaynak:Ulus Gazetesi, 23 Nisan 1962