İşte Böyle Eşsiz Bir Tarih Ve Kültür Birikmiştir Bu Topraklarda
İşte tam bu açıdan bakınca, ibretlik bir kompozisyon çıkıyor karşımıza.. Karşınızda Yakutiye Medresesi.. Ne yazıyor okuyabilen var mı? Girişteki yazıyı demiyorum, şu görsel bize ne söylüyor? Fark edebildiniz mi?! Ne yazık ki okuyabilmemiz lazımdı 700 senedir.. 700 sene önce yapıldı Yakutiye Medresesi, Selçuklu dönemi denir ama, aslında Selçuklunun artık bittiği, İlhanlılara yönetimi teslim ettiği Olcaytu döneminde, Gazan Han ve hatunu Bolugan adına yapılmıştır..
Girişte arap-fars harfleriyle, bu belirtilmiş.. Girişin yanındaki kabartmalarda ise, görüldüğü gibi çift başlı kartalımız gözükmekte.. Bir başı yok olmuş bu arada.. Kartalın hemen üzerinde Göktanrı, Tengri ifadesi bulunuyor.. Hitit Güneşi ile hemen hemen aynıdır.. Kartal ise, Tengri ile yaşam arasında bir elçi, bir habercidir.. Kartalın altında, hayat ağacı bulunuyor.. Bu ağaç, altındaki yuvarlak ile ifade edilen yaşamın ortasından geçer, gövdesi yaşamı besler, dalları Gök katına uzanır, kökleri yeraltı katına gider.. Dalların ucunda, genellikle kuşlar bulunur ki bu kuşlar, şamanlarca doğmamış ruhları ifade eder, bu yüzden ölenlere kuş olup/kuşlar gibi uçtu/göçtü deriz..
Ağacın altındaki parslar, paralarda, sikkelerde de Türk Hükümdarlar tarafından kullanılmış koruyuculardır.(Göbeklitepe’de de var) Gazan Han, Cengiz Han’ın da soyu olan Börçigin yani Börü Tigin yani Kurt Prens boyundandır.. Memlükleri yenmek pahasına Hristiyanlarla işbirliğine bile girişmiş. Müslüman Moğol emiri Nevruz sayesinde kuzenini devirince, tahtın başına geçmiş.. O da İslamı kabul edip, Mahmud adını almış. Emir Nevruz, bütün kiliselerin, sinagogların, pagodaların yıkılmasını, kadınların türbana girmesini, herkesin Müslüman olması fetvasını verince; buna karşı çıkmış, kadınları ve herkesin inancını serbest bırakmış..
Sonunda Nevruzun da defterini dürmüş..
Daha önemlisi, Gazan Han, hayatı boyunca tam bir ilim ve iyilik prensi olmuş..Paraların üzerine Tengriyin küçündür yani Tanrının gücü ile yazdıran Gazan Han; tıp, astronomi, kimya, sanat gibi alanlarla ilgilenmiş.. Kütüphaneler, mescitler, medrese, köprüler, hamamlar, rasathane ve külliyeler yaptırmış. Bunları vakıflara bağlayıp, kimsesizlere, fakirlere, dul kadınlara hatta kışın aç kalan kuşlara bile sürekli yardımda bulunmuş. (bu yaptıklarının hepsini İslam ansiklopedisinden aldım)
Yani uzun lafın kısası, görsele gelirsek, bizlere 700 yıl sonra şunu söylüyor ..
<Buradaydık, Arap/Fars harfleri kullandık, İslam’ı da kabul ettik fakat öz kültürümüz olan Göktanrı inancını bir an bile unutmadık. İnançlarımızın öz kimliğimizi, milli benliğimizi yok etmesine izin vermeden, hepsini bir arada yaşattık, mühürledik!>
İşte böyle eşsiz bir tarih ve kültür birikmiştir bu topraklarda..
E. Özel