İstanbul Üniversitesi Amblemindeki Atatürk Arması Nasıl Sökülüp Atıldı?
Ne zaman Büyük önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün bu portre fotoğrafını görsem üzülürüm. Ve Türkiye halkına yapılan “aydın” ihaneti aklıma gelir. Porte fotoğrafın bugüne kadar tek bir cümleyle de olsa yazılmamış üzücü ve ibretlik bir öyküsü var.
Söz konusu öykünün bugüne kadar bilerek üstünün örtülmesi, halkımızdan saklanması ve yıllarca kapalı kalması, aynı ihanetin bir halkası olduğuna hiç şüphe yok.
Bu portre İstanbul Üniversitesi’nin alâmeti farikası olarak kullanılan çok özel bir fotoğraftır.
Söz konusu fotoğraf, İstanbul Üniversitesi yönetimi tarafından tespit edilen üniversitenin alâmeti farikasında kullanıldı.
10 Mart 1936 tarihli Cumhuriyet gazetesinin “Üniversitenin alâmeti farikası” başlıklı fotoğraflı haberinde; İstanbul Üniversitesi armasının tespit edilişi şu cümlelerle anlatılıyor:
Üniversitenin alâmeti farikası
Üniversiteye öteden beri lazım olan alâmeti farika nihayet tespit edilerek fakültelere tamim edilmiştir. Yukarıda klişesini bastığımız bu amblem bundan sonra İstanbul Üniversitesi’nin resmi kağıtlarının başında bulundurulacak ve neşredilen bütün eserler ve broşürlere basılacaktır.
Cumhuriyet gazetesi, 10 Mart 1936, sayfa: 3
1936 yılında İstanbul Üniversitesi yönetimince tespit edilen üniversite amblemi, ne yazık ki Atatürk’ün vefatının hemen ardından sökülüp atıldı. Zamanın üniversite yönetimi devrin İnönü iktidarına yaranmak ve sırf bir riyakârlık nedeniyle üniversitenin kurum kimliğinden Atatürk armasını kaldırdı.
İstanbul Üniversitesi Rektörü Ord. Profesör Cemil Bilsel’den Atatürk’e sansür!.. İnönü’ye methiye!..
1936 yılında üniversite yönetimince Atatürk armalı amblemin kabul edildiği tarihte üniversitenin rektörü Ord. Profesör Cemil Bilsel’di. 1934-1943 yılları arasında yaklaşık 9 yıl İstanbul Üniversitesi’nde rektör olarak görev yaptı.
İstanbul Üniversitesi’nin alâmeti farikasının tespit edildiği 1936 yılında ve Atatürk armasının sökülüp atıldığı tarihte üniversite yönetiminin başında Ord. Profesör Cemil Bilsel bulunuyordu.
Cemil Bilsel’in yazdığı ve İstanbul Üniversitesi yayınları arasından 1943 yılında çıkan “İstanbul Üniversitesi Tarihi” adlı bir kitap var.(1) Kitapta Atatürk armalı üniversite amblemi hakkında herhangi bir bilgi mevcut değil. Kitabı dikkatle inceledim çok ve hayret ettim. Rektör yazdığı bu kitapta Atatürk’ün İstanbul Üniversitesi’ne katkılarına yer vermemiş olduğu gibi; kitabın kapağında olması gereken Atatürk armalı üniversitenin alâmeti farikasını dahi sansürlemiş!..
10 Mart 1936 tarihinde kamuoyuna sunulan üniversitenin yeni alâmeti farikasının bundan sonra neşredilen bütün eserlerde kullanılacağı belirtilmekteydi.(2) Ancak rektör kendi koyduğu bu kurala kendi de uymamış. Basılacak bütün eserlerde olması gereken Atatürk armalı üniversite amblemini kitaptan söküp atmış!..
Büyük önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün 1922 yılında Darülfünun tarafından kendisine verilen Fahri Müderrisliğinden, İstanbul Üniversitesi -Darülfünun- ziyaretlerinden, 1933’te Üniversite Reformu’nun gerçekleşmesindeki büyük katkılarından, Türkiye’de bilim ve üniversitenin gelişmesine verdiği değer ve önemden ve bu konudaki yoğun çalışmalarından söz konusu kitapta bir tek kelime söz edilmiyor!..
İstanbul Üniversitesi yönetiminin 1936 yılında tespit edip kamuoyuna sunduğu ambleminde kuruluş tarihi olarak Atatürk’ün Üniversite Reformu’nu gerçekleştirdiği 1933 tarihi yazılıydı. Ord. Profesör Cemil Bilsel, İstanbul Üniversitesi’nin gerçek kuruluş tarihinin aslında 1453 – İstanbul’un Fethi – tarihi olması gerektiğini kitapta sayfalarca anlatıyor.
168 sayfalık kitapta Atatürk’ün adı -2’si İnönü’nün nutkunda olmak üzere- toplam 4 ayrı yerde geçiyor. Buna karşılık Milli Şef İnönü’nün adı kitapta toplam 16 kez geçiyor ve (3) İnönü’nün üniversiteyi ziyareti ise ayrı bir bölüm olarak kitapta tam 8 sayfa yer alıyor.(4)
Kitabın konusuyla hiçbir ilgisi olmadığı halde; o tarihlerde İnönü’nün Taksim Meydanı’na dikilecek anıtından Ord. Profesör Cemil Bilsel şu cümlelerle söz ediyor:
“İstanbul şehri, övülmemesi kabil olmayan bir kadirbilirlikle karşıda İnönü gezisi açtı. Çok yerinde olarak buraya İnönü’nün anıtı dikilecektir.”(5)
Atatürk armalı üniversite ambleminin sökülüp atılmasından, üniversite yönetimi ve bizzat o yönetimin başında bulunan rektör sorumludur. Ve ne yazık ki Atatürk’ün vefatından sonra “gelen ağam giden paşam” misali devrin iktidarına uymak adına yapılmıştır.
İstanbul Üniversitesi Rektörü Ord. Profesör Cemil Bilsel; Atatürk’e sansür ve İnönü’ye methiyeler yazdığı kitabın basıldığı 1943 tarihinde Samsun mebusu olarak TBMM’ye girdi.
Atatürk’ün hatırasını söküp atma konusundaki ilk girişimler; büyük önderin vefatının hemen ardından başladı. İstanbul Üniversitesi’nin alâmeti farikası olarak kabul edilen Atatürk armalı üniversite ambleminin sökülüp atılması da bunlardan biridir. Devrin iktidarına yaranma duygusu ve sırf bir riyakârlık uğruna yapılmıştır.
Kaynaklar ve dipnotlar:
(1) Ord. Profesör Cemil Bilsel, İstanbul Üniversitesi Tarihi, İstanbul, 1943
(2) Cumhuriyet gazetesi, 10 Mart 1936, sayfa: 3
(3) a. g. e. Sayfa: 134-141
(4) a. g. e. Sayfa: 89
(5) Gerçekte Taksim Cumhuriyet Anıtı’nın tam karşısına dikilmek istenen anormal boyutlardaki İnönü anıtının inşa edilmesi; hiç de yerinde olmayan bir girişimdi. II. Dünya Savaşı’nın yarattığı yokluk ve yoksullukların sürdüğü, ekmeğin karne ile verildiği, vatandaştan Varlık Vergisi talep edildiği bir dönemde yapılmak istenen bu devasa anıt, büyük bir israftan başka bir şey değildi. Hiç bitmeyen tartışmalara ve siyasi çekişmelere malzeme oldu.
Sitenizi çok beyendim.Tebrik ederim.
Site güzelde Atatürk’ döneminden kalma video’lar ortaya çıkartılmalı, Atatürk’e hakaret eden ahlaksızlak böyle yazı ile anlamazlar,yani 3-5 bir kac dakikalık video dısında Ülkemizin kurucusunun bu kadarmı video’su var!
Mümkünse varsa arşivde Atatürk’ün vidyolarını paylaşırsanız okumayı sevmeyen toplum merakından da olsa film seyir eder gibi seyir eder belki kafası basar belki birşeyler anlar olaylara farklı bakar zaten ATATÜRK düşmanlarına sabit fikirli kere ne yaparsan yap birşey anlatamazsın