İlk Kadın Karikatürist Selma Emiroğlu
Magazin yalan dolanları ile sahte şöhret sahibi olmuş; baldır bacak göstermekten başka hiçbir hüneri olmayan. Milletimizin ahlakını bozmaktan başka bir işe yaramayan nice fuzuli isimler. Yılışık sevimsiz yüzler vardır ki; ne yazık ki bu yüzleri hepimiz ezbere biliriz.
Oysa Türk milletinin yetiştirdiği çok sayıda değerli ve nitelikli insan var. Türk milletine büyük hizmetleri dokunmuş değerler var. Yeni yetişen nesillerin örnek alacağı tarihimizde nice şahsiyetler var. Ancak ne yazık ki bu değerli insanların yaptığı hizmetler hiç bilinmez ve isimleri hiçbir zaman hatırlanmaz.
Mustafa Kemal Atatürk şöyle diyor:
“Beni görmek demek behemehal yüzümü görmek değildir. Benim fikirlerimi, benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız bu kafidir…”
Yukarıdaki sözü ilk okuduğumda aklıma hemen şu soru geldi. Atatürk’ün fikir ve duygularını anlayan kaç kişiyi tanıyorum? Şöyle bir düşündüm; bir avuç değerli insan aklıma geldi. Oysa Ata’mızın fikir ve duygularını anlayan çok sayıda değerli insan var.
Atatürk’ün önemli ideallerinden biri; Türk kadınının yükselmesi, yaşamın her alanında erkeği ile birlikte kadının da aktif olarak yer almasıydı. Atatürk Türk kadınının peçe örtünmesine, evlerde kafesler arkasında kapalı kalmasına karşıydı. Cumhuriyetin ilk yılları; Türk kadınının kendini kanıtlama fırsatı bulduğu ve her meslekte boy göstermeye başladığı bir dönemdi.
Cumhuriyet tarihimizde mesleğinde; ülkemizde bir ilk olmayı başarmış; gerçek bir öncü ve idealist, Atatürk’ün fikir ve duygularını anlayanlardan biri de, fotoğrafta görülen çok değerli Hanımefendi Selma Emiroğlu’dur.
(1927, İstanbul – 4 Ekim 2011, Münih) ilk Türk kadın karikatürcüdür.
Çizim kariyerine Amcabey dergisinde başlamıştır. 1945 yılından itibaren Doğan Kardeş dergisine önce kapak, ardından da Kara Kedi Çetesi başlıklı bir çizgiroman hazırlamaya başlamıştır.(1)
İlk Kadın Karikatüristlerden Selma Emiroğlu
1927 yılında doğan Selma Emiroğlu Türk karikatürünün ilk kadın çizerlerinden birisi olarak tanınırken, uzun yıllar boyunca da İstanbul Şehir Korosu’nda soprano olarak konserlere çıkmıştır. Evlendikten sonra Selma Emiroğlu Aykan olan karikatürist, çok genç yaşlarda çizmeye başlamış ve Cemal Nadir Güler’in yön göstermesiyle de yeteneğini ilerletmiştir.
“12 yaşında kadar hergün resim yaptım. Defterler, kitaplar, evin duvarlar resimle doldu. O ara Cemal Nadir’le tanıştım (annesi çizdiklerini postalamış). Kendisi benimle çok meşgul oldu ve çizgilerim karikatür yoluna saptı” diyen Emiroğlu ilk bant karikatürü ‘Şairin Gözyaşları’nı 1943 yılında Cemal Nadir’in “Amcabey” dergisinde yayınlamıştır. Öyküsünü Cemal Nadir’in yazmış olsa da, Emiroğlu’nun diğer karikatürlerindeki çizimlerde Cemal Nadir’in etkisi sıkça görülmektedir. Zaten sonradan oluşacak 1950 kuşağına da önayak olan Cemal Nadir, Amcabey dergisinde genç karikatüristlere yer vermiştir. Kadın karikatürcülerin 1950 yılına kadar sayısı oldukça azken, 1950 kuşağıyla (aydın karikatürcülerdir, güldürmekten çok düşündüren ve toplumsal,siyasal konuları mizaha çevirmeleriyle bilinirler) Emiroğlu da dahil kadın karikatürcüler beklediği ilgiyi görememiştir (1970’lerde Gırgır’la kadın karikatüristler çoğalır). Cemal Nadir’in Amcabey’deki genç karikatür tayfasında tek kadın olan Selma Emiroğlu’nun, kadın olduğuna inanılmasa da kıymetini en çok Cemal Nadir bilmiş ve onunla gurur duymuştur. Çünkü Cemal Nadir kendisini taklit edenlerden hiç hoşlanmazmış, ama Emiroğlu’nu ayrı tutarak onun başarısından övünç duymuştur. Hatta ölüm döşeğindenyken Amcabey karikatürlerini devam ettirmesini Emiroğlu’ndan rica etmiştir. Ama Emiroğlu haftalarca uğraşmış, Amcabey’i çizememiştir. Bunun üzerine Cemal Nadir’e gidip “onu siz yarattınız, anca siz yaşatırsınız” demiş ve Cemal Nadir, Emiroğlu’nu kucaklayıp çok yaşayacağına söz verdikten 1 yıl sonra ölmüştür.
Bir dönem “hocan mı, kardeşin mi çiziyor” gibi söylemlere maruz kalan Emiroğlu’nun asıl ünlü olması ise Doğan Kardeş çizimleriyle gerçekleşmiştir. Cemal Nadir’den Doğan Kardeş’i resmetmesi istenmiş ve “bu kız benden daha uygun size” diyerek Selma Emiroğlu’nu tavsiye etmiştir. Ön ve arka kapaklarını hazırladığı Doğan Kardeş’te, Kara Kedi Çetesi isimli karikatür serisiyle özellikle çocukların sevgilisi olmuştur. Böylelikle basında yer bulan Selma Emiroğlu bu dönemler “harika çocuk”, sonraları ise modern anlamda “ilk kadın karikatür çizeri” olarak tarihe geçmiştir. 17 yaşlarındayken Doğan Kardeş’in iş yükü ve beraberinde başarısı artarken, aldığı paranın az olması sonucu dergiden soğumuş (dergi, Selma’ya senin kadar çocuk para lafı eder mi? demiş) ve genç kuşakla (1950’ler kuşağı) beraber çalışmıştır.
Aynı dönem La Traviata operasında başrol olan Emiroğlu “benim çizdiklerime bayılanlar Traviata söylediğim zamanlar ağlamaya başlardı” demiştir. 1963 yılında eşiyle Almanya’ya taşınıp oradan rica üzerine 2 yıl boyunca Doğan Kardeş’e çizimlerini gönderen Emiroğlu, müzik hayatına ağırlık vermiştir. 2011 yılında Berlin’de vefat eden Selma Emiroğlu, hala “Kara Kediler’in Ablası” olarak anılmaktadır. (2)