İkinci İnönü Muharebesi

Londra Konferansı’nda yeni Türk Devleti’ne isteklerini kabul ettiremeyen İtilaf Devletleri, Yunanlıları tekrar harekete geçirdiler. Onlar da Birinci İnönü Muharebesi’nde aldıkları yenilginin kötü izlerini silmek için ikinci bir saldırıya bütün imkânlarını kullanarak hazırlanmaya başladılar. İngiliz Hükümeti, Yunanlıları bu saldırı için gene destekliyordu. Yunanlılar da dostlarına güçlerini göstermek için taarruz kararı aldılar.

Amaçlarını gerçekleştirmek isteyen Yunanlılar, Bursa’dan Eskişehir’e, Uşak’tan Afyon’a doğru, iki koldan sayıca üstün kuvvetlerle saldırıya geçtiler (23 Mart 1921). Türk birliklerinin karşısındaki Yunan kuvvetleri hem sayı hem de malzeme bakımından çok üstündü.

Yunanlılar: 40.000 tüfek, 3700’den fazla ağır ve hafif makinalı tüfek, 114 top, 1200 kılıç (süvari).

Türkler: 24.000 tüfek, 214 hafif ve ağır makinalı tüfek, 4900 kılıç (süvari), 107 top mevcuttu

Batı Cephesi Komutanı İsmet Paşa, askerlere muharebe boyunca, her ne surette olursa olsun mevzilerini bir adım dahi terk etmemelerini istedi. Buna rağmen Yunanlılar önce başarılı olurlar. Bursa yönünden ilerleyen Yunan kuvvetleri 26 Martta İnönü’de mevzilenen Türk birlikleriyle karşı karşıya geldiler. Başlangıçta kuvvetlerimiz, bazı geri çekilme hareketleri yaptıysa da mevzilerini asla terk etmediler. 29-30 Mart günleri Yunanlıların saldırısı, Türk askerlerinin mevzilerindeki direnişi ile durur. Bundan sonra, İsmet Paşa’nın emri ile karşı taarruza geçen Türk Ordusu, muharebenin sonucunu belirler ve bu saldırıya dayanamayan Yunan Ordusu perişan bir durumda geri çekilir (31 Mart’ı 1 Nisan’a bağlayan gece).

Batı Cephesi Komutanı İsmet Paşa bu zaferi, 1 Nisan 1921 tarihinde Mustafa Kemal’e telle şöyle bildirir:

Metristepe’den, 1.4.1921

Saat 6:30 (Öğleden sonra)

Metristepe’den gördüğüm durum:

Gündüzbey kuzeyinde sabahtan beri direnen ve artçı olduğu sanılan bir düşman birliği, sağ kanat grubunun saldırısı üzerine, dağınık olarak çekiliyor. Yakından kovalanıyor. Hamidiye yönünde karşılaşma ve çatışma yok. Bozüyük yanıyor. Düşman, binlerce ölüyle doldurduğu savaş alanını silâhlarımıza bırakmıştır.

Batı Cephesi Kumandanı

İsmet

Galip Kumandanı kutlayan Mustafa Kemal’in cevap teli de şöyledir:

Ankara, 1.4.1921

İnönü Savaş Meydanında Metristepe’de Batı Cephesi Komutanı ve Genelkurmay Başkanı İsmet Paşa’ya;

Bütün dünya tarihinde, sizin İnönü Meydan Muharebeleri’nde üzerine aldığınız görev ölçüsünde görev yüklenmiş komutan çok azdır. Milletimizin bağımsızlık ve özgürlüğü, dahice yönetiminizde bulunan komutan ve silah arkadaşlarınızın yüreklerine ve vatanseverliklerine dayanıyordu. Siz orada yalnız düşmanı değil, milletin tersine dönmüş talihini de yendiniz. Düşmanın saldırganlık duyguları, direncinizin ve yurtseverliğinizin yalçın kayalarına çarparak paramparça oldu.

Adınızı tarihin şeref sayfalarına yazan ve bütün milleti size sonsuz minnet ve şükran duygularıyla bağlayan büyük zeferinizi kutlarım. Üstünde durduğunuz tepenin size binlerce düşman ölüsüyle dolu bir şeref meydanı seyrettirdiği kadar milletimiz ve kendimiz için yükseliş pırıltılarıyla dolu bir geleceğe baktığımızı ve buna sahip olduğunu söylemek isterim.

Büyük Millet Meclisi Başkanı

Mustafa Kemal

Yunan Ordusunun bu saldırısına Yunan Kralı ile İngiltere büyük umutlar bağlamıştı; sonuç, hayal kırıklığı yaratır. İngiltere’nin, Yunanistan’a olan güveni biraz daha azalır. İkinci İnönü Zaferi’nin yurt dışındaki sonuçlarından biri, İngiltere’nin Türkiye’ye yaklaşmak istemesidir. İtalyanlar ile Fransızlar da Türkiye ile daha sıcak ilişkiler kurmaya yönelirler. Nihayet bir süre sonra İtalyanlar Anadolu’dan kendiliklerinden çekilip gitmişlerdir. Fransızlar ise siyasî görüşmelerde bulunmak üzere Ankara’ya bir heyet göndermişlerdir. Bu arada, daha önceden başlamış ve bir antlaşma ile belirlenmiş bulunan Türk-Sovyet ilişkileri de olumlu meyvelerini verecektir.