Harem

50 yıl önce kaleme alınan ve hala güncelliğini koruyan bu yazı, Falih Rıfkı Atay’ın ‘Pazar Konuşmaları’ adlı köşesinden alınmıştır.


Almanya’daki Türk isçilerinden biri orada çalışan üç Türk kadınına; – Siz Müslümansınız. Örtüneceksiniz, çalışmayacaksınız, diye tutturur. Ve üçü ile bir harem kurmak ister. Nikâh kıyacak din adamı da hazır. Baskı ve korkutma.

Kadınlar mahkemeye sikâyet etmişler. Yargıç işçiye; Ben sizi Atatürk’ün adam ettiğini sanıyordum. Sen Almanya’da Atatürk Türkiyesini temsil edemezsin, der ve altı ay hapis, ondan sonra da Almanya sınırlarından dışarı sürülmek cezası verir.

Türk yargıçlarına örnek olmuştur bu Alman yargıcı. 1923’de Halk Partisi tüzüğü görüşüldüğü sırada bir sarıklı milletvekili: – Asri(Laiklik) de ne demektir? di­ye sorması üzerine başkanlık kürsüsünde bulunan Atatürk, milletvekiline doğru eğilerek: – Adam olmak demektir, hocam, adam olmak… demiş­ti.

Alman yargıcı bir kitapta Atatürk’ün bu sözünü okumuş olsa gerek. Ama zavallı işçinin bir suçu yok. Suç onun gittiği cami hocasına fıkıh dersi verdirenlerde. İki kadının, Müslümanlıkta, bir erkek ye­rini tutacağını öğretenlerde…