Gençliğin Matemi, S.T Öğet, Kırmızı-Beyaz
O’nun içimizden ayrılmasına ağlıyoruz. Bu teessürümüz, ilerisinin ümitsizliğinden değildir. Biliyoruz ki, önümüzde dünyanın en büyük kudretinin çizdiği çok emin bir yolda ilerleyeceğiz.
Biliyoruz ki, O’nun aramızdan çekilen, yalnız maddî vücududur.
Biliyoruz ki, biz, bizden sonrakiler, karşılarında, her zaman bütün hisleri coşarak, taşarak eğilecekleri bir âbide bulacaklar: ATATÜRK…
Kalbiyle hisseden, duyan, verdiği hükümlerde kalbini kullanan bir insanın kalbinde yer almak, dünyada hiçbir kudretin elde edemeyeceği bir mazhariyettir.
O, bizim kalbimize girdi. Onun içinde yer etti, yerleşti.
Her çarpışında O’nu hissettiğimiz kalbimiz, düne kadar içinde taşıdığı maddî varlığını kaybetti. Fakat her zamankinden daha ulvî şekilde manevî bir varlığı kalplerimiz, son atışına kadar içinde yaşatacaktır.
O’nun manevî varlığı bize her zaman rehber olacaktır. Türk gençliği O’ndan emanet aldığı Cumhuriyeti, daima daha ileri götürerek elden ele emanet edecek ve bu Büyük İnsan’ın bizlere hediye ve emanet ettiği aziz Cumhuriyet ebediyete kadar yaşayacaktır.
Büyük ölü!..
Ne mutlu sana ki, kurduğun yurdun mes’ud bir köşesinde ebedî uykuna daldığın zaman, çizdiğin saadet yolunda ilerleyen her Türk’ün dudakları rengini, hayatını kaybedinceye kadar seni taziz için kıpırdayacak.
Bugün, önünde huşu’la eğilen 17 milyon Türk değil, bütün dünya insanlığı var.
Gençliğin Matemi, S.T Öğet, Kırmızı-Beyaz, 14 Kasım 1938