Gazi Mustafa Kemal Paşa Harf Devrimi'nin Anadolu'da nasıl uygulandığını görmek amacıyla Karadeniz yoluyla seyahate çıktı. Yolculuk 21 Eylül 1928 tarihinde Ankara'da son bulacaktı. Gazi İzmir vapuruyla çıktığı Karadeniz yolunda uğradığı Sinop'ta. Halkın yoğun ilgisi ve coşkun sevgisiyle karşılanırken. 15 Eylül 1928.

Gazi, Sinop’ta Arabacı Bekir Ağa’ya Yeni Harfleri Birkaç Dakikada Öğretmişti

16 Eylül 1928 tarihli Cumhuriyet gazetesinde yayımlanan Arap harfli Türkçe haber:

“Reisicumhur Hazretleri Sinop’ta”

“Gazi Hazretleri Arabacı Bekir Ağa’ya birkaç dakika zarfında [içinde] yeni harflerimizi öğrettiler”

Sinop -15 [Muhabiri mahsusumuzdan]- Türk’ün edebi ve ezeli güneşi, nur ve feyiz membaı ve kaynağı büyük ve ölmez Gazi’yi Sinop’un binlerce halkı bir misli daha şimdiye kadar hiç görülmemiş ve işitilmemiş en sıcak kucak samimiyeti içinde sardı, öptü ve doya doya kucakladı.

İzmir vapuru saat on dördü yirmi geçe limanımıza geldi.

Büyük Gazi’nin teşriflerini haber alan binlerce alan binlerce halk iskele, park ve deniz sahillerini kesif kitleler halinde omuz omuza doldurmuşlardı. Denizden bakıldığı vakit sahillere toplanan halk siyah ipek gibi uzanıyordu. Saat tam on dört otuz beşte Büyük Gazi binlerce halkın “Yaşa, Varol!” sedaları arasında rıhtıma ayakbastılar ve halka iltifat ve tebessümlerini ibzal buyurdular. Refakatlerinde Gaziantep Mebusu Kılıç Ali, Bolu Mebusu Cevat Abbas, Rize Mebusu Hasan Cavit, Sinop mebusu Recep Zühtü, Yaverleri Rusuhi, Halk Fırkası Umumi Katibi Saffet, Riyaseti Cumhur Katibi Umumisi Tevfik Beyler bulunuyordu.

Gazi Hazretleri etrafındaki binlerce halka:

-“ Merhaba!”

Diyerek ve tebessümlerini ibzal buyurarak Makamı Vilayete, bunun ardından saat on dördü çeyrek geçe Ada Mahallesi’nde Köy Yatı Mektebine teşrif buyurdular.

Burada tam iki saat yeni harfleri tahtaya yazdırmak suretiyle mektebin bahçesinde meşgul oldular. Hiç okuma yazma bilmeyen altmış yaşlarındaki Arabacı Bekir Ağa’yı çağırarak bizzat tahtaya yazmak suretiyle “t, s, v, b” harflerini bellettirdiler.

“Eski tarz imlayı mutlaka hatırınızdan çıkarmak lazımdır.”

Buyurdular. Saat on dördü çeyrek geçe Köy Yatı Mektebinden yaya olarak ayrıldılar ve Meydankapı’da Hüsnü Efendi’nin kıraathanesine girdiler, oturdular ve burada bir kahve içtiler. Oradan tersaneye indiler. Postanenin levhasındaki bir yanlışı tashih ettirdiler ve sonra istirahat buyurmak üzere Halk Fırkasına teşrif buyurdular.

Sinop sonsuz neşe ve sevinç içindedir. Her taraf bayraklarla donatılmış olup halkın sevincine sınır yoktur.

Şemsettin Sami

Cumhuriyet gazetesi, 16 Eylül 1928, sayfa. 1.