Fikirler Ölmez. Cumhuriyet Bayramı Kutlu Olsun

Ömrünü fikirlerine bağlı kalarak, en ufak bir sapma göstermeden tamamlamak… Bu, sanıyorum insanoğlunda nadir olarak görülen, ihtimâl eşine benzerine rastlanmayan bir meziyet olsa gerek. İşte Atatürk’ü Atatürk yapan nice özelliğinden yalnızca biri…belki de en önemlisi. Henüz 20 yaşında Hürriyet aşkı ile yanan delikanlı kim ise, 49’unda çok partili sisteme geçiş için çabalayan devlet adamı o idi. 24’ünde sürgün yeri Şam’da teklif edilen rüşveti ‘ben bugünün değil, yarının adamıyım’ diye reddeden genç yüzbaşı kim ise, Kurtuluş Savaşı’ndan vazgeçmesi için sunulan ‘ömür boyu zengin ve rahat yaşamı’ elinin tersiyle iten 38 yaşındaki genç vatansever asker o idi. Oysa ne sürgünlere gönderilmişti, ne rüşvetler ne zorluklarla karşılaşmış, kendisine nice mevkiiler teklif edilmişti; fakat hepsine inandığı fikirlerden en küçük taviz vermeden göğüs germişti! 1909 Selanik’inin meşhur Olimpos Gazinosu’nda, yanında bulunan arkadaşlarına nasıl iktidara geleceğini, onlara hangi mevkiileri vereceğini tek tek anlattığı vakit, ‘peki sen ne olacaksın?’ diye soran dostları ‘size bu mevkiileri verecek adam olacağım’ cevabına; o gün, ‘hayal görüyor’ diye kim bilir belki nasıl gülmüşlerdi… bunun, onlar için ulaşılmaz bir hayâl, Mustafa Kemâl’in fikirlerini hayata geçirmesine yalnızca bir vasıta olabileceğini nasıl düşünebilirlerdi? Evet vasıta! Çünkü O, Türk milletinin tek kurtuluşunu, asırlardır mahkum edildiği Doğu’nun bağnazlığından kurtarmak, medeniyetçe batı topluluklarının üstüne çıkarmakta görüyordu. İşte fotoğrafta, hayallerini gerçekleştiren, fikirleri bugün bile Türkiye’nin en ücra köşelerinde yeşeren ve bizlerin tartışmasız tek Gurur’unu, kurduğu Cumhuriyet’in 10. Yılında Reis’i Cumhur olarak bayram kutlamalarında görüyoruz. Bugün, O’nun eseri meydandadır, ömrünü dolduran her zafer, bize bir bayram halinde miras kalmıştır. Değişmez fikirlerinin yarattığı ruh hâlâ içimizde yaşıyor ve yaşayacaktır. Bayramımız Kutlu Olsun!