Sırtladığı küfesiyle Galata Köprüsü'nde yürüyen yalınayak bir Sırt Hamalı, 1920'li yıllar.

Falih Rıfkı Atay Anlatıyor: İki Büklüm Cumhuriyet Vatandaşı Olamaz!.

“İstanbul’da yük altında bir hamal daha ölmüştür. Bu fırsatla İçişleri Bakanımızın yaptığı bir tamimi neşrediyoruz.

Vagon perdesini kaldırdığınızda, şark toprağına ayak bastığınızı bildiren facialardan biri sırt ve sırık hamalıdır. İnsan, derhal değerini kaybetmiş gibi olur.

Bir insan sırtında veya birbirine sırıkla bağlı bir kaç insanın omuzları üstünde deve çökertecek, beygir inletecek ve dingil kıracak ağırlıkta yük!.. Körük sesi veren göğüsler, fırlamış damarlar, kanlı bakışlar!…

Ankaramız bu manzaradan kurtulmuştur. Hamallar küçük yükleri elde ve ağırlarını arabada taşımaktadırlar. Diğer şehirlerimizin niçin beklediklerini sorabilir miyiz? Acaba bize araba tekerleklerine elverişli düz yollar olmadığını mı söyleyecekler? Böyle bir iddia meşhur özür ve suç fıkrasını hatıra getirebilir.

Daha kısasını söyleyeyim: İki büklüm Cumhuriyet vatandaşı olamaz!. Sırt ve sırık hamallarının ıstırabını seyretmeye daha uzun müddet tahammül etmek istemiyoruz!.

Sırtladığı küfesiyle Galata Köprüsü’nde yürüyen yalınayak bir Sırt Hamalı, 1920’li yıllar.

Falih Rıfkı Atay, Belediyeler Dergisi, Ocak-Şubat 1936, Ankara.
Sayfa: 19, (Ulus gazetesindeki yazısından)