Eğer Şunun Bunun Teveccühünden Kuvvet Almaya Tenezzül Ederseniz…
“Eğer şunun bunun teveccühünden kuvvet almaya tenezzül ederseniz, halinizi bilmem, fakat âtiniz (geleceğiniz) çürük olur.”
Atatürk diyor ki:
“Siz şu ve bu tarzda kuş beyinli kimselere kendinizi beğendirmek hevesine düşmeyiniz, bunun hiçbir kıymeti ve ehemmiyeti yoktur. Siz bulunduğunuz vaziyeti mütalâa ediniz ve evvelâ kabul ediniz ki, biraz feragat sahibi olmak lâzımdır. Eğer şunun bunun teveccühünden kuvvet almaya tenezzül ederseniz, halinizi bilmem, fakat âtiniz (geleceğiniz) çürük olur. Çünkü bizim hakikatle hiç temasa gelmemiş vâsi muhitlerimiz vardır; bu muhitlerde henüz acemkâri hayalât ile meşbu (dolu) olanlar çoktur. Büyüklük odur ki, hiç kimseye iltifat etmeyeceksin, hiç kimseyi aldatmayacaksın; memleket için hakikî mefkûre neyse onu görecek, o hedefe yürüyeceksin, herkes senin aleyhinde bulunacaktır. Herkes seni yolundan çevirmeye çalışacaktır. İşte sen bunda mukavemetsûz olacaksın. Önüne namütenahi (sonsuz) mânialar (engeller) yığacaklardır, kendini büyük değil küçük, zayıf, vasıtasız, hiç telâkki ederek, kimseden yardım gelmeyeceğine kani olarak bu maniaları (engelleri) aşacaksın. Ondan sonra sana büyüksün derlerse, bunu diyenlere güleceksin.”
Yusuf Hikmet Bayur, Atatürk, hayatı ve Eseri, Doğumundan Samsun’a çıkışına kadar, Cilt: 1. Güven Basımevi, Ankara, 1963, Sayfa: 24.