Doktorundan Atatürk’e:’Efendim, Siz Bu Milleti Bektaşi Yapamazsınız’
30 Ocak 1977’de Günaydın Gazetesi’nde yayımlanan ‘Bektaşilik-Alevilik Nedir’ başlıklı yazı dizisinin ‘Konuya Giriş’ bölümünde, dizinin yazarı Dr. Bedri Noyan anlatıyor:
Aşk Risalesi adlı kitabımda yazmıştım. Aziz Atatürk’ün eski arkadaşı ve onun doktoru olan rahmetli doktor Hasan Ragıp Erensel’den (Baba) dinlemiştim: Bir gün, Atatürkün sofrasında bulunan, mutat zevat Atatürk’e, “Siz şunu yaptınız, bunu yaptınız, bunu yapabilirsiniz, şunu yapabilirsiniz” yollu konuşuyorlarmış.
Çocukluk ve gençlik çağlarında, Çanakkale Savaşları’ndan sürüp gelen karşılıklı saygı ve sevgi ile birbirlerine bağlı olan Atatürk ve Dr. Ragıp Erensel o ara göz göze gelmişler. Etrafın müdahalesini sezmişçesine gülümseyen Ata; “Sen ne dersin Ragıp?” deyince, o şu cevabı vermiş, “Evet, Gazi hazretleri, beyefendilerin buyurdukları gibi birçok şey yaptınız ve daha da yapabilirsiniz. Fakat bir şey var ki, siz onu asla yapamazsınız”
Atatürk merakla sormuş: “Nedir o benim yapamayacağım?”
-Efendim, siz bu milleti Bektaşi yapamazsınız…
İlk şaşkınlık hali geçince Atatürk: “Peki Ragıp”, demiş. “Yapabilsem bunu, ne olurdu?”
Kimse yalan söylemez, hırsızlık etmez, kimse kimseye iftira etmez, kibir ve haset gütmez, kıskançlık etmezdi. Siz de polis ve jandarmayı kaldırır, mahkemelerin büyük bir kısmını kapatırdınız. Çünkü bunlara lüzum azalırdı. Boşalan hapishaneleri mektep yapardınız.
İşte, eline-diline-beline sahip olmak, yani bunlardan kimseye bir zarar vermemek yolunda olanların olgunluğa götüren yolu…
(Arap harfleriyle bu üç sözün baş harfleri olan e, d, b, edeb kelimesini meydana getirir ve Bektaşi ahlakını bir formül içine koyar.)
Kaynak:Aşk Risalesi (Aydın, Yeni Matbaa, 1959)
Günaydın Gazetesi, 30 Ocak 1977
Haldun Derin, Çankaya Özel Kalemini Anımsarken, s.54,55