Çünkü Cumhuriyet İle Kendi Bayraklarını Asamaz Oldular…
Osmanlı hanedanının ecnebilerle olan ilişkisi, daha devletin başında, Orhan bey zamanında başlar. Orhan bey, Bizans İmparatoru Kantakuzenos’un kızı Theodora’yı eş olarak aldı kendisine.. Nasıl oldu bu, ayrı konu.. Kız alıp vermeler devam etti.. Hatta Papa 7. Alessandro ile 4. Mehmed uzak akrabalardır ve bu bağ Hürrem Sultan’ın kardeşlerinden gelir. Son padişahlara kadar, diğer dinlerle olan ilişki devam etti. Santa Maria Draperis kilisesini bile, 2. Abdülhamid yaptırmıştır. Osmanlı ordusunda, cerahorlar, voynuklar, martoloslar gibi Hristiyan askerler vardı. Bizzat Abdülhamid döneminde basılan Osmanlı parasının üzerinde Fransızca, Yunanca vb. ibareler vardı. Bankaları, ticareti, limanları işletenler ve sahipleri de ecnebilerdi. Türkler, bağ, bahçe, tarla, taşıma gibi işlere bakan 2. hatta 3. sınıf vatandaştı.. Öyle hilafet falan yoktu Osmanlı’da.. Olsaydı, asla 600 yıl ayakta kalamazdı. Fakat şerri mahkemeler vardı ancak bir Müslüman ile gayrimüslimin anlaşmazlığını çözecek bir mahkeme yoktu. Bir ayağın Avrupa’da, bir ayağın Mısır’da, anayasa bile yokken öyle hilafet vardı demek haksızlıktır Osmanlı dönemine. Her sokakta bir kilise, misyoner-jimnastik gibi okulu olan bir devlet, hilafetle yönetilmiyordur. Halen daha yıkılmayanları görebiliyoruz. Orduda komutanların çoğu ecnebiydi. 3. Mustafa, 3. Selim gibi padişahlar yurt dışından ayrıca mühendisler, öğretmenler getirmiştir. Özellikle Islahat Fermanıyla ecnebiler büyük haklara sahip oldu.
Velhasıl Fransız işgali altında Mersin’de 1919/20 yıllarında çekilmiş bu fotoğraf, Osmanlı dönemini özetliyor. İşgal altındaki bütün şehirlerde aynı manzara var.. Bakınız sıradan evlere bile Yunan, Amerikan, Fransız bayrağı asılmış. Biri kilimci, diğerleri müstakil ev. Şimdi biri evine assa yunan bayrağı? O ev, altüst edilir! İşte bu milliyetçi his ve tavır, Cumhuriyet ile gelmiştir! Bu yüzden düşmanlar Cumhuriyet’e.. Evet efendim.. İşgal askerlerini alkışlayanlardır bu bayrakları asanlar.. O askerleri bu topraklardan kovan başkomutana tabi nefret kusacaklar.. Atatürk’e attıkları iftiralara defalarca cevap verildiği halde aynı iftiraları atmaya devam etmelerinin sebebi, Cumhuriyet ile birlikte, Al bayrağımıza mahkum edilmiş olmalarıdır! Atatürk’e her türlü nefreti kusmalarının sebebi, Osmanlı döneminde kurdukları düzenin bozulmuş olmasıdır. Sahte Osmanlı özlemlerinin sebebi budur.. Çünkü Cumhuriyet ile kendi bayraklarını asamaz oldular. Devlet kademelerine Türklerden başka kimse alınmaz olmuştu. Keşke Yunan galip gelseydi demelerinin sebebi, aslında Türk olmamalarından ötürü yıllanmış ırkçı nefretlerdir.. Hem hilafet isteyip, hem de keşke Yunan galip gelseydi demek mantıklı mıdır? Elbette hayır, hilafet isteğiyle maksat, düzenlerini bozan Cumhuriyet yönetimini defetmek ve sakladıkları bayrakları tekrar asabilecekleri bir düzene yeniden kavuşmaktır.. Gerçekler bunlardır.. Osmanlı da Cumhuriyet de, Türk tarihinin bir parçasıdır. Hepimize aittir ve Türkleri birbirine düşürmemelidir..
E. Özel