Cumhuriyet Fikri Adana’da Doğdu! (9/10)
Bu çetin bir soruydu. Adana eşrafından ziyafette hazır bulunanlar, gençler, köylüler dikkat kesilmişti. Öncekiler neyse ne ama, bu soruya cevap vermek cidden zordu. Ramazan Ağa, ya bu defa çam devirirse!.. Herkes susmuş, bu noktada birleşmişti. Kulaklar kabarmış, herkesin yüzhatları gerilmişti. Ramazan Ağa:
«Eski devir mi iyi idi, bugünkü devir mi?» sorusuna ne cevap vermeliydi ki, yüzü gibi, Mustafa Kemal’in kalbi de güleydi. Ramazan Ağa lâf altında kalan adam değildi ama, Mustafa Kemal’in bu sorusu yamandı.
«- Eski devir mi iyi idi, bu günkü devir mi?»
«YENİ DEVRİN BAŞI SEN DEĞİL MİSİN?»
Ramazan Ağa okuryazar değildi ama, zeki adamdı. Aklı başında köylüydü. Düşünce ve duygularını açıkça ortaya döküverdi. Bu çetin imtihanı da başarıyla veren Ramazan Ağa şunları söylüyordu:
«- Eski devir dediğin hangisi? Padişahlık mı? Ayıp ettin Paşa… Eski devirde Padişah’ın yüzünü görmez, eşini bilmezdik. Padişah adını ağzımıza alırken besmele çekerdik. Yeni devrin başı, yâni benim anlayışımla, yeni devrin Padişahı sen değil misin? Bak, ne güzel! Yan yana oturuyor, konuşuyor, dertleşiyoruz. Bir sofradan yiyoruz. Bundan iyi devir mi olur? Doğrusu, eski devir mi iyiydi sözünü kınadım, ayıp ettin Paşa!..»
Ramazan Ağa bu son derece önemli ve hazine değerindeki cevabını şu sözlerle bitirdi:
«- Seni başımıza Allah gönderdi. Biz artık yeni devrin adamlarıyız. Senin yolundan gideceğiz! Elbette bugünkü devir iyidir.»
Aman Allahım, Türkocağı salonunu öyle bir alkış sarstı ki, bu alkış değil, sanki tufandı. Bina çürük bir yapı olsa, bu alkış tufanını kaldıramaz, çökerdi. Ramazan Ağa’nın cevabı o derece olumlu idi ki, Gazi Mustafa Kemal’in ruhunda yeniden çağlayanlar yaratmıştı. Başkumandanlık ve Büyük Millet Meclisi Hükümeti Başkanlık vakarını genç bir Mareşalin bütün olgun jestleriyle koruyan Mustafa Kemal, Ramazan Ağa’nın bu cevabı karşısında sevinçten uçuyordu. Gazi’nin ruhunda saklı Cumhuriyet düşüncesine Adana köylüsü, Adana gençliği, Adana halk ve esnaf temsilcileri adına Ramazan Ağa’nın verdiği bu cevap karşısında elbette sevinç duyulurdu. Bu fikir, düşünce ve ruh birliği sırf Mustafa Kemal Paşa’yı değil, sofrada ve salonda kim varsa, hepsini sevince boğmuştu. Gündüz Ferit Celâl Bey, gece Ramazan Ağa tasavvurun çok üstünde konuşmalar yaparak, Gazi Mustafa Kemal’e yeni inkılâp ufukları açıyorlardı. Mustafa Kemal Atatürk Adana’da, Adana’lıların yüreğinde sonsuz bir cesaret kaynağı bulmuştu.
CUMHURİYET FİKRİ ARTIK OLUŞMUŞTU
Ramazan Ağa da, o ak sakalıyla, sevinç çağlayanına kapılmış, salonu dolduran ferahlatıcı havayı bol bol teneffüs ediyordu. Bunca alkış; «Yaşa Ramazan Ağa, aferin Ramazan Ağa, hepimizin yüzünü ağarttın Ramazan Ağa!» sesleri yeni devir fikrinin bütün Adana’lılarca tasvip gördüğünü gösteriyordu. Mustafa Kemal mütehassisti. Belki ilk kez bu derece neşeli bir gece yaşıyordu. Ramazan Ağa’nın bir şeyler daha söylemesini istediği belliydi. Ramazan Ağa’da da aynı istek uyanmıştı. O da keyifliydi. Kendini tutamadı… Doğruldu… Sözlerine söz kattı:
9. Bölümün Sonu >>> Devamını okumak için tıklayınız