Cumhuriyet Fikri Adana’da Doğdu! (6/10)
BÜTÜN DÜŞÜNCELERİNİ ADANA’DA AÇIKLIYOR!
Büyük Gazi, yine o günlerin deyimiyle Büyük Halâskâr 15 Mart Adana konuşması ile hemen bütün fikirlerini açıklamıştı. Daha neler yapmak istediği Gazi’nin zihninden milletin şuur ve bilgisi ne intikal etmişti. Adana konuşmasıyla yaptığı açıklamalarla, Gazi’nin beyin hücrelerinde saklı âtiye ait plânlar da tebellür etmişti. Tekerrür olmakla beraber, bir kere daha işaret edeyim ki, bütün bunlar Adana’da oluyor, Adana’da oluşuyor, herşey büyük fikrin beşiği bu Kuva-yi Milliyeci Adana seması altında karara bağlanıyordu. «Irkımın ölüm günü gökten inen dehâ» Adana’da, Adana Gençliğine bağlanırken yanılmıyordu. Çünkü, O, Adana Gençliği’nin daima kendi yolunda yürüyeceğine, Kemalizm ülküsünden asla ayrılmayacağına kesinlikle inanmıştı. Bir önsezi O’na bu inancı, bu güveni vermişti. Tezahürleri de aşikârdı. Mustafa Kemal’ci Adanalı büyük şair Celâl Sahir Muter, bir şiirinde şöyle der:
«Ey, ırkımın ölüm günü gök ten inen dehâl
İnmez eşin ve inmeyecek arza bir dahâ»

Adana ve Adana’lılar için büyük bahtiyarlık olan Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın irticalen yaptığı bu konuşmayı not alarak Uluğ İğdemir (*), Hikmet Şevki (**) Bey tutmuşlardı. Kendilerine lise talebelerinden Nevzat Celâl (***) ve Sabri Çıtak (****) yardımcı olmuşlardı. Notlar hemen birleştirilerek metin meydana getirilmiş ve tashih için Mustafa Kemal’e sunulmuştu. Konuşma metninin tamamen aynı olan notları dikkatle süzen Mustafa Kemal, ancak bir iki küçük noktaya kalem dokundurarak tashihler yapmış, bu başarılarından dolayı da Uluğ İğdemir ve Hikmet Şevki Beylere, liseli Nevzat Güven ve Sabri Çıtak’a teşekkür etmişti. Gazi’nin 15 Mart Adana gezisinde kendisine «Hâkimiyet-i Milliye» Gazetesi temsilcisi olarak Recep Zühtü, gazeteci yazar olarak da İsmail Habib (*****) eşlik ediyordu. Konuşmayı inceleyip tashih ettikten sonra, Gazi Paşa yanına Recep Zühtü Bey’i istedi. Şu talimatı verdi:
« Beyefendinin (Ferit Celâl) ve benim nutuklarımızı Hakimiyet-i Milliye’ye ve Anadolu Ajansına hemen veriniz. İki nutuk da aynı zamanda ve Hakimiyet-i Milliye’de yanyana çıkmış olsun!»
TÜRK ADANA’NIN TÜRK OCAĞI DAİMA TÜTSÜN!
Gazi Mustafa Kemal de, Adanalılar ve gençler de heyecanın, sevginin, mutluluğun manevî hazzı içindeydi. Hangi toplantı var ki sevgiyi, mutluluğu, heyecanı bunca coşkunlukla bir arada tattırmış olsun! Çay saati bitmiş, karşılıklı konuşmalar Hakimiyet-i Milliye Gazetesine ve Anadolu Ajansına ulaştırılmış, ama salondaki kütle sımsıkı, âdeta yerinde çakılı kalmıştı. Herkes bir kere daha ve doya doya Gazi’yi seyrediyordu. Bu ne güzel ve eşsiz temaşa idi. Bütün gözler Gazi’nin üstündeydi. Bütün yürekler Gazi aşkıyla çarpıyordu. Gayri akşam olmak üzere… Toplantının bu en müsait anında, gençler Gazi Paşa’nın önüne bir şeref defteri koyarak, intıbâlarını yazmasını rica ettiler. Gazi tereddüt göstermedi. Uzatılan kalemi aldı ve 15 Mart 1923 Perşembe günü, Mustafa Kemal imzasıyla şunları yazdı:

«Adana Türkocağı Türklük nurunun feyyaz menbâi olsun. Bu ocağın ateşi pek çok kadimdir. O’nu asırlarca söndürmeye çalışmaktan hâli kalmadılar. Fakat buna her teşebbüs edenin ocağı söndü. Çünkü, o müteşebbisler düşünmüyorlardı ki, Adana Türkocağı en asil Türk ocaklarının kızgın ateşleriyle tenmiye olunmuştur.»
«Ocağın bugünkü nurlu alevi her kalbi aydınlatıyor. Ben, bu gün, bu alevin sıcak temasında ne derin sevin; ve saadet hisleri duydum.»
Gazi Mustafa Kemal Paşa’dan sonra, aynı deftere Lâtife Mustafa Kemal Hanımefendi de şu ifade ve temenniyi işledi:
«Bu zengin topraklara, böyle münevver gençlere malik, Türk Adana’nın ocağı daima tütsün.»
6. Bölümün Sonu >>> Devamını okumak için tıklayınız
(*) Uluğ İğdemir Türk Tarih Kurumu Genel Müdürü idi.
(**) Merhum Hikmet Şevki o tarihlerde Yeni Adana Gazetesindeydi. Çok süratli not alırdı. Ferit Celâl Bey Türksözü Gazetesini çıkarınca Yeni Adana’dan ayrılarak Türksözü’ne transfer etti.
(***) Nevzat Celâl, Nevzat Güven’dir.
(****) Merhum Sabri Çıtak şair ve yazardı. Kısacıklar’ın Sabri de denilirdi.
(*****) Recep Zühtü daha sonra Atatürk’ün özel Kalem Müdürü olmuştur. İsmail Habib ise büyük yazar, büyük maarifçi ve edebiyat hocası İsmail Habib Sevük’tür. Merhum Adana Maarif Eminliği ve Milletvekilliği de yapmıştı.