Cumhuriyet Fikri Adana’da Doğdu! (3/10)

Saat 16.00. Gazi Mustafa Ke­mal ve Lâtife Hanım gelmiş, yer­lerine oturmuşlardı. Gazi’nin her hareketinde memnunluk okunu­yordu. Gözlerinde parlayan ışık, sesinin ahenginde dalgalanan mutluluk dikkatten kaçmıyordu. Bir an, bütün gözler Gazi Paşa’yı, Lâtife Mustafa Kemal Hanım’ı selâmlayan, sonra önün­de duran bir gencin üzerinde toplandı. Bu genç Adana Türkocağı sekreteri ve Yeniadana Ga­zetesi başyazarı Ferit Celâl (*) idi.

FERİT CELÂL ZAFERİ HALK İNKILABI DİYE NİTELİYOR, ÖVÜYOR!

Ferit Celâl birden ateş ke­silmişti.

– Gazi Paşa Hazretleri!

Gazi Paşa göz kamaştıran bir zafer takının altından geçiyor. Tarih: 15 Mart 1923 Perşembe.. Sağında Lâtife Hanım, Belediye Başkanı Ali Münif Yeğenağa, Başyaver Salih Bozok (Sivil elbiseli), so­lunda ise Damar Arıkoğlu ve Vali Refet Canıtez. Arka plânda Refik Koraltan, İsmail Habib Sevük, Ferit Celâl Güven ve yine Adanalılar, yüksek rütbeli subaylar adım adım Gazi ile beraber

Hitabı ile Adana Gençliği adı­na konuşmaya başlamıştı. Ferit Celâl’in konuşmaya başlaması ile beraber, bütün yü­rekler bir atıyor, bütün nabızlar bir çarpıyordu. Çünkü, Ferit Ce­lâl bu konuşmasında Mustafa Kemal’in başardığı Anadolu Za­ferini «halk inkılabı» olarak nite­liyor, bu zaferi tarihin hiç bir hâdisesiyle mukayese edilemeye­cek yücelikte tasvir ediyordu. Padişahın, hilâfetin, sarayın ya­şadığı devirle birlikte artık ta­rihe gömüldüğünü, yerine Musta­fa Kemal Türkiyesinin doğduğu­nu müjdeliyor, bunu daha bir çok inkılapların izleyeceğini be­lirtiyordu.

BÜYÜK DÜŞMAN: KİŞİ SALTANATI!

Ferit Celâl sözlerine şunları ekliyordu:

– «Senin izinde, senin em­rinde, halk saltanatına, halk saa­detine giden senin yolundayız Gazi Paşa Hazretleri. Cehlin iğ­renç yüzü ile sefaletin soluk çeh­resine karşı mücadeleye kararlı­yız. En büyük düşman şahsî sal­tanat, en büyük düşman cehl, en büyük düşman iktisadî esarettir. Şimdi bu düşmanlara karşı mü­cadelemiz başlıyor».

GENÇLİĞİN ASİL KANI İRTİCÂI BOĞACAKTIR!

Anadolu zaferini ve Mustafa Kemal Türkiyesi’nin mutlu doğu­şunu daha bazı inkılapların ta­kip edeceğini söyleyen Ferit Celâl’in şu sözleri de Mustafa Ke­mal’i ziyadesiyle duygulandırmıştı:

Gazi Mustafa Kemal Atatürk 16 Mart 1923 Cuma günü Ulucami so­kağından geçerken.. Atatürk bu sokakta kurulmuş muhteşem bir zafer takının altında ilerlerken, üstteki bantda eski yazı ile «Yasasın Adana Mücahitleri!» ibaresi okunmaktadır. Fotoğrafta görüldüğü gibi, Gazi Paşa’yı görmek için sokaklara dö­külmüş olan Adanalılardan bir kısmı Ulucami Mezarlığı’nın (şim­diki Ziyapaşa Parkı) taş duvarlarına kadar çıkmış bulunuyordu.

– «Allah şahit olsun. Millî Hakimiyet tehlikeye düştüğü gün, vatan tekrar fedakârlık istediği gün, irtica baş kaldırdığı gün, icap ederse hayatımızı feda et­mekten asla çekinmeyeceğiz! Kara kuvvetler biz gençlerin ceset­leri üstünden geçse bile, hayat bulamayacaktır. Gençliğin asil ka­nı onları boğmaya kâfi gelecektir. Millet yaşasın, milletin kalbi olan siz yaşayınız!»

ADANALILAR VE GAZİ

Ferit Celâl’in bu ateşli ko­nuşması Türkocağı salonunu sü­rekli alkışa boğdu. Bu, alkıştan ziyade tıpkı bir sağanaktı. Ferit Celâl’in konuşması Mustafa Ke­mal’i son derece sarmıştı. Millî Mücadele ve Anadolu Zaferinden hemen sonra yaptığı Adana ge­zisinde, ilk defa, bir genç Musta­fa Kemal’in karşısına çıkarak Pa­dişahı, hilâfeti, sarayı mazinin karanlık sayfaları olarak çeviriyor, cehl ile, irticâ ile savaşarak gerekirse can vereceklerini sözle­rine katıyor, inkılabı hararetle savunuyordu. Gazi Mustafa Kemal de, Lâ­tife Hanımefendi de derin takdir duyguları ve hayranlık içindeydi­ler. Demek, Adana bu derece cev­herli, imanlı, ülkücü, bu derece inkılap taraflısı vatansever genç­lere sahipti.

FERİT CELÂL GAZİ PAŞA’NIN DÜŞÜNCE ÂLEMİNE GİRMİŞTİ

Ferit Celâl çok esaslı nok­talardan Mustafa Kemal’i etkile­mişti. O’nun düşünce âlemine gir­miş, irticâa, cehle, iktisadî esa­rete, milli duygularla kükremiş, güven veren bir sesle kara kuvvetleri yere çalmıştı. Millî hakimiye­te düşman zümrelere karşı mü­cadeleye hazır ve kararlıyız diye Adana adına Millî Mücadele se­siyle haykırmıştı. Bu ne şâhâne bir konuşmaydı. Gerek Gazi Mustafa Kemal, gerek Lâtife Mustafa Kemal bu şâhâne konuşma ile ortaya konu­lan fikir ve görüşler, kararlar, ile­ri zihniyet karşısında nasıl olur da derin takdir duyguları ve hay­ranlık içinde kalmamış olabilirdi!

GAZİ MİLLÎ SİHRİN TESHİRİNDE KALMIŞTI

Anadolu İstiklâl Savaşından muzaffer olarak çıkmış Başku­mandan ve Büyük Millet Meclisi Hükümeti Başkanı Mareşal Mus­tafa Kemal Adana’da teshir ol­muştu. Millî sihrin teshirinde kalmıştı. Mustafa Kemal Adana’da karşılaştığı bu şâhâne konuşma­ya, şâhâne bir cevap ile coşacaktı. Ben inanıyorum ki, Mustafa Kemal Atatürk istikbali gençlere emanet eden tarihî nutkunu ya­zarken Adana Gençliği’nin etki­sinde kalmış, aradığı, düşündüğü îmanlı kütleyi Adana’da bulmuş­tu. Bu Kuva-yi Milliyeci gençlik, dâvaya ve inkılaplara bağlı bu Ke­malist kütle büyük fikrin beşiği Adana’da doğmuş, Gazi’yi daha ileri atılanlara teşvik ederek Cumhuriyet düşüncesini ilham et­mişti.

(*) Ferit Celâl Güven: Sonraları Adana’da Türksözü Gazete ve Mat­baasını kuran, Atatürk’ün sonsuz sevgisini kazanarak yıllarca Milletvekilliği ve yıllarca Ankara Halkevi Başkanlığını yapan büyük ülkücü.

3. Bölümün Sonu >>> Devamını okumak için tıklayınız