Cephede Kitap Okuyan Bir Tuğgeneral
Ruslar 1915-1916 kışında Kafkas Cephesi’nde büyük saldırılarda bulundu ve 16 Şubat 1916’da Erzurum’u işgal ettiler. Daha sonra da 3 Mart
Yazının TamamıRuslar 1915-1916 kışında Kafkas Cephesi’nde büyük saldırılarda bulundu ve 16 Şubat 1916’da Erzurum’u işgal ettiler. Daha sonra da 3 Mart
Yazının TamamıAtatürk’ün Genel Görünüşü Mustafa Kemal Paşa giyinmiş, orta boylu, zayıf ve sarışın bir zattır. Gazetelerde gördügünüz resimlerinden hiçbirine benzemiyor. Kendisi
Yazının TamamıEvvela bir fasıl oldu. Hanendeler gazel okudular, ben de iştirak ettim. Bir müddet sonra, Gazi bana hitapla: -Sizi yalnız dinleyelim…
Yazının TamamıErzurum Kongresi sıralarında Özel konuşmalarında: Süreyya Yiğit’in: -“Muvaffak olduktan sonra dahi iş bitmiyor Paşam. Memleketin namütenahi çalışmaya ve inkılaplar vücuda
Yazının TamamıHakikaten Atatürk, Üçüncü Dünyanın öncüsü olduğunu idrak etmeden dünyamızdan ayrılmış mı idi? Yoksa bunu çok iyi idrak mi etmişti? Bu
Yazının TamamıRus İhtilâli’nin 1935’deki yıl dönümünden az evvel Moskova’daki Türkiye Büyük Elçisi Atatürk’e Stalin’in Rus Komünist Partisi murahhasları önünde verdiği bir
Yazının TamamıTarihimizin en karanlık günlerinde Milli Mücadele yıllarının ölüm-dirim savaşında Türk davasının haklı olduğuna inanılmakla beraber kazanılacağına henüz kanaat getirmediği bir
Yazının TamamıMustafa Kemal ile 20 sene evvel bir mülâkat: «O zamanlar onun bir nazır veya kumandan olacağını tahmin etmiştim. Meğer ne
Yazının TamamıGeneral Asım Gündüz anlatıyor: Köşkün holünde oturuyorduk: –‘Ne işi var bu donanmanın İzmir limanında?’ dedi. Sonra aramızdaki ev sahibi hanıma:
Yazının TamamıMustafa Kemal Atatürk’ün en yakın çocukluk arkadaşlarından rahmetli Salih Bozok’un hatıralarındaki şu satırları bilmem hatırlar mısınız? “Mustafa on, on iki
Yazının TamamıBir akşamdı: Belki de gayet tabii bir akşam. Ama bende hatırası çok derin olan bir akşam. Sofrada arkadaşlarına ekseriya mevzuları
Yazının TamamıAtatürk’ün, özellikle akşam sofrası, çok konuşulmuş ve hâlâ da konuşulan bir konudur. Halbuki, bu sofrada, yapılacak bütün işler ele alınır
Yazının TamamıMelek Tekçe anlatıyor: Kızılay Derneği yararına 31 Aralık 1931’de Ankara’da ilk defa bir kıyafet balosu verilecekti. Ben de böyle bir
Yazının TamamıHalk arasında Atatürk’ün Milli Eğitim Bakanı olarak bilinen Cemal Hüsnü Taray ile, Etiler’deki evinde konuşuyoruz.. Sohbetimizin ağırlık noktası eğitim meselelerine
Yazının Tamamı(Halit Göktuğ ile yapılan bir röportajdan bir kısım. Aktaran, Mustafa Baydar.) Atatürk’ten bir yıl sonra Harbiyeden mezun olmuş olan Emekli
Yazının TamamıMustafa Kemal, o büyük işi yazının henüz yayılmadığı bir sırada yapmış olsaydı, mutlaka olağanüstü bir sima olacaktı. Lâkin bu büyük
Yazının TamamıANKARA’DA, şimdiki Çankaya Köşkü’nün bulunduğu yerde küçük bir bağ evi… Ata, her gece, sabahlara kadar pencerelerinden ışık sızan bu evin
Yazının TamamıAtatürk, tam manasıyla iman ve itikat sahibi bir insandı. Yanında, İstiklâl mücadelesinden itibaren ölümüne kadar beraber bulunmuş, hizmetinden bir an
Yazının Tamamı(1969 yılında Zeynep Oral imzasıyla Milliyet’de yayımlanan röportajdan) Telefondaki ses: “Biliyorsunuz Mustafa Kemal bugün ‘Atatürk’ soyadını aldı. Kendisine bundan sonra
Yazının TamamıGazi, 14 Eylül 1931 günü Dolmabahçe Sarayı balkonunda bir sohbet sırasında Türklük konusunda şunları anlatmıştır: “Bizim kuşağın gençlik yıllarına Osmanlılığın
Yazının TamamıCelal Bayar anlatıyor: Yıllar sonraydı, bir gün Atatürk ile aramızda bu bahis açıldı. Birden heyecanlandı: “Bırak şu kabakçıları! Ben onların
Yazının Tamamı-“Suadiye’de evimde oturuyordum,” diye söze başladı. Bir telefon… Yarın saat dokuzda Saray’da bulunmaklığım lüzumunu tebliğ ediyordu. Geceyi, rahatsız bulunan Atatürk’e
Yazının Tamamı10 Ocak 1912. Günlerden perşembe idi.. Nuruosmaniye’deki evimde, öğleden sonra istirahate çekilmiştim. O sırada, dışarıda bir gürültüdür koptu. Pencereden uzandım,
Yazının Tamamıİlk defa 1924 yılında Türkiye’ye gelen Macar mühendisi, yıllarca memleketimizde kalmış, fabrikalar kurmuş, şimdi(1981) Toronto’ya yerleşmiş durumda. Kanada’daki Türklerin bir
Yazının TamamıYazan: Samih Nafiz Tansu Sonbahar yurda erişti mi, havalar soğudu mu, yapraklar sarardı mı, İstanbul’dan Ankara’ya göç başlar ve bir
Yazının TamamıEmekli Korg. Ekrem Baydar anlatıyor: Emniyet Müdürlüğüne tâyin edildiğim günlerdeki genel durumu kaba çizgileri ile anlatmış, şehirde ırz, mal ve
Yazının TamamıZafer kazanılmış, Cumhuriyet ilan edilmiş, yeni Devletin kuruluşu tamamlanmıştı. Yalnız başarıları alkışlayanlar bile, Ankara’nın Devlet merkezi oluşunu bir türlü kabul
Yazının TamamıMüfettişlik Sabık Müşaviri Nizamettin Üçüncü anlatıyor: Atatürk’ün şahsi servetini millete terk etmesi haberi bütün Türklük alemini olduğu gibi beni de
Yazının Tamamı“Hiç unutmam, sene 1935 ve tarih de 29 hazirandı.. Galatasaray Lisesi son sınıf talebesi idim. Rahmetli Müdür Muavini Muhlis Peykoğlu,
Yazının TamamıKemal Etel-Etil (Atilla’nın adıdır. Büyük nehir manâsına gelir) Kemal Etealp (Altay dilinde büyük kahraman) Kemal Arız (Türk kahramanı Alp Arızdan)
Yazının TamamıAtatürk’ün gömlekçisi Petro Martino hâtıralarını şöyle anlatıyor: “Ponje ipekten başka gömlek giymezdi ve yerli sanayi kuruluncaya kadar da gömlekleri Japonya’dan,
Yazının Tamamı