Büyük İnsan, Nurullah Ataç, Tan
Türk milleti matem içinde ve bütün dünya matem içinde… Atatürk, milletinin yaşamak hakkını, büyüklüğünü ispat etmiş bir kahramandı. Atatürk, milletine yeni bir ideal getirmiş, ona yeni yollar göstermiş, yeni bir hayat kurmuş bir inkılâpçıydı. Atatürk, reisi bulunduğu devleti herkese saydırmış bir devlet adamıydı. ‘Bir devlet reisinin vazifesi yalnız kendi milletinin değil, bütün dünyanın saadetini düşünmektir’ diyen Atatürk, bütün memleketler arasında sulhe çalışmış bir adamdı.
Bugün O’na Türk milleti minnettardır, fakat bizimle beraber bütün insanlar da minnettardır.
Bir insanoğlu için millî kahraman olmak hiç şüphesiz en büyük payelerden biridir. Ona erişen adam adını ilelebet yaşayacağından emin olarak şanlı bir istirahate varabilir. Atatürk o payeye vardı ve istirahati kabul etmedi; onu aşmak istedi. Kurtardığı milletle yeni bir devlet kurdu. O milleti gençleştirdi, ona mazisi ile iftihar ettiği kadar istikbalinden de emin olmayı öğretti. Fakat bundan sonra da istirahati reddetti, istirahati hiçbir zaman şanına yedirmedi ve cihangirler gibi değil, hâkimler gibi dünyaya, dünyadaki gönüllere hâkim olmak istedi; buna da muvaffak oldu.
Türk milleti O’nun yetiştirdiği, O’nun arkasından yürüdüğü, O’nda kendi kuvvetini gördüğü için daima göğsünü kabartacaktır. Fakat O’nun adı söylendiği zaman bizimle beraber herkesindir, uzak, yakın her taraftaki insanların iftihara hakkı vardır, çünkü Atatürk, insanlığın kudretini, insanoğlu için hiçbir şeyin imkânsız olmadığını, insanoğlunun daima şereften şerefe koşması kaabil olduğunu ispat etti.
Kuvvetliydi; kendi kuvvetini bütün millete aşıladı ve en kara günlerde bile yeisin yeri olmadığını öğretti. İnsanoğlu için en büyük günah, ümidini kesmektir. Atatürk bunu bilen adamlardandı; hiçbir zaman ümidini kesmedi ve milletinin de ümidini kesmesine razı olmadı. Fakat bu kuvvetli adamın ümidi kuvvette değil, zekâda ve haktaydı. O’nda ilâhe Athena’nın gözleri vardı ve bütün işlerinde kendine o zekâ ilâhesini rehber olarak seçmişti. Bir kahraman öldü, bir devlet adamı öldü, insanlığın en güzel ve en büyük örneği öldü. O’na milleti ağladığı kadar bütün dünya ağlayacaktır; O, milletinin hâtırasında yaşadığı kadar bütün insanlığın hâtırasında yaşayacaktır.