‘Bu Medeniyet Asrında Makinenin Ve Hayvanların Göreceği İşler İnsanlara Gördürülemez’
‘Bu medeniyet asrında makinenin ve hayvanların göreceği işler insanlara gördürülemez. O işleri behemehal insanlara gördürmek isteyen cemiyetler alçalırlar!.. ‘
Ercümet Ekrem Talu’nun 16 Nisan 1936 tarihli Son Posta gazetesindeki yazısı:
“Hamallık Yasak Oluyor”
“İstanbul hususiyetlerinden birini daha kaybediyor: Dahiliye Vekâleti arka hamallığının men’nine karar vermiş ve bu yolda tedbirler almaya başlanmasını belediyelere tamim etmiş…
Artık, bir zaman sonra, koca bir balyanın, bir iki yüz kiloluk demir bir üstüvanenin altında iki kat olmuş, burnundan buram buram ter damlayan Anadolu leventlerine rastlayıp da yüreğimizin sızladığını duymayacağız.

Şehrimizi gezmeye gelen yabancı seyyah kadınları, sırtında dağlar taşıyan ve Fransızların “Türk gibi kuvvetli” darbı meselini teyit eden koç yiğitlerin önünde istiğraka dalamayacaklar.
Bütün bunlar da artık mazinin karanlığına karışan köhne an’anelerin yanına gidecek. Buna kimse teessüf etmez. Dahiliyenin kararı bugünün sosyal telakkilerine olduğu gibi insaniyete de uygundur. Bu medeniyet asrında makinenin ve hayvanların göreceği işler insanlara gördürülemez. O işleri behemehal insanlara gördürmek isteyen cemiyetler alçalırlar.
Bu sebepledir ki, Dahiliye’nin kararını alkışlarım. Fakat.. İşin ufacık bir fakatı var. Bugüne kadar hamallıkla geçinenler ne olacak? Evet, biliyorum: Hükumetimiz belediyelere bu yasağı koyacağını bildirirken onları da düşünmüş ve kendilerine münasip işler bulunmasını bildirmiştir. Lakin bazı belediyeler “kraldan fazla kral taraftarı”dırlar. Yaranmak için verilen emrin tatbikine acele gösterirler. O zaman, zavallı hamalların hakları arada kaynar. Bu böyle olmamak için, ben diyorum ki, medeni vesaitle yük taşıma işlerini kendi üzerlerine alacak olan şahıs veya şirketler, insani bir endişe ile geçim yollarından mahrum edilen bu adamları. Alıp kullanmaya mecbur tutulsunlar. Bunlar ekseriyesi zekidir, emindirler.. Elleri her işe yatar. Kendilerini istihdam edecek olanları memnun ederler.
Teklifim basittir, lakin ben hatırlatma kabilinden arzediyorum. Zira kendi nefsimde tecrübe etmişimdir; bilirim ki, maişet yükü, hele işsiz kalmış bir adam için en ağır, en izici, en taşınmaz bir yüktür.”
Ercüment Ekrem Talu
Son Posta gazetesi, 16 Nisan 1936, s 2

Ensesine sokulu
Kamburunu kaşıdı.
Şu koskoca bavulu
Beş kuruşa taşıdı.
Yol yakın, yolcu ırak,
Yola bak, yolcuya bak.
İstersen yolda bırak
Şu koskoca bavulu.
Sait Faik Abasıyanık
Mektep Dergisi. 21 Ocak 1932, No.6, s: 4.