Tekneden yük alan Sırt Hamalları, Üsküdar, yıl: 1927

Bir Hamal Kaç Kilo Yük Taşıyabilir?

9 Şubat 1936 tarihli Cumhuriyet gazetesinde yayımlanan “Bir Hamal kaç kilo yük taşıyabilir?” başlıklı haber:

Bir Hamal kaç kilo yük taşıyabilir?

Hamallar Cemiyeti, balyaların 150 kilodan eksik olmasına razı değil!

İstanbul Sıhhat Müdürlüğü bir müddet evvel hamalların yüz kilodan fazla yük taşımalarını menetmişti. Bu karar üzerine Eminönü Kaymakamlığı yüz kilodan fazla yük taşıyan hamallardan bazılarını cezalandırmıştır. Bu tecziye kararı üzerine Hamallar Cemiyeti vaziyetten Ticaret Odası’nı haberdar etmiş ve bazı dileklerde bulunmuştur. Cemiyete göre; Hamallar için azamî yük miktarı 100 kilo değil, 125 hatta 150 kilo olmalıdır. Bu işe idmanlı bulunan hamallar bu yükü kaldırabilirler. Muhtelif eşya balyaları muayyen bir siklette yapılmış olmadığından Hamallar kaldırdıkları yükün ne ağırlıkta olduğunun farkında bile değildirler.

Odanın esnaf ve tetkikat şubeleri bu işi tetkik etmektedirler.

Dün bir muharririmiz bu vesile ile Hamal Bölüklerini gezerek muhtelif Hamallarla görüşmüştür. Muharririmizin görüştüğü Hamallar içinde 350 kiloya kadar yük taşıyacağını söyleyenler ve hakikaten de taşıyanlar vardır. Fakat 30 kiloluk yükü taşıyan da 300 kiloyu taşıyan gibi aynı parayı almaktadır. Çünkü İstanbul’da Hamallar Bölük Teşkilâtı’na tabi bulunduğu için hasılat aralarında mütesaviyen (eşit olarak) taksim edilmektedir.

Şehrimizde 7,000 e yakın Hamal vardır. En zengin addedilen bölüklerdeki Hamallar bile günde üst üste bir liradan fazla kazanmadıklarını iddia etmektedirler.”

Cumhuriyet gazetesi, 9 Şubat 1936, sayfa: 2

M. Turhan Tan’ın Cumhuriyet gazetesindeki yazısı:

İhtisab Ağası daha şefkatli idi!

Cumhuriyet’in dünkü nüshasında: «Bir hamal kaç kilo yük taşıyabilir?» başlığıyla çıkan resimli bir yazı vardı. Bu yazıdan anladığımıza göre İstanbul Sıhhat Müdürlüğü’nce Hamalların yüz kilodan fazla yük taşıyamamaları hakkında verilen karar, Hamallar Cemiyeti tarafından haksız görülmüş ve bir Hamalın yüz elli kilo yük götürebileceği ileri sürülerek o kararın değiştirilmesi istenilmiş!

Hayvanları Koruma Cemiyetlerinin harıl harıl çalıştıkları, Belediye nizamnamelerine ağır yük vurulan atlar, eşekler, katırlar için şefkatli maddeler konulduğu bir devirde Hamalların iki deve, üç eşek ve bir buçuk at kadar yük taşıyabileceklerini söylemek ve hele bu davayı haklı göstermek kaygısıyla «Hamalların kaldırdıkları ağırlık derecesini anlamadıklarını» söylemek gerçekten gariptir.

Hamallar Cemiyeti başkanıyla üyeleri «İsa’nın Hayatı» adını taşıyan filmi görselerdi, üstüne gerileceği çarmıhı taşırken Tanrı oğlu olduğunu söyleyen bir adamın bile ne yaman ıstıraplar çektiğini anlamış olurlardı. Her Hamal arkalığı da aşağı yukarı bir çarmıhtır ve hamalların hayatı o çarmıhta yavaş yavaş söner. Bu hakikati sezmemek, hele bu asırda, doğru mudur?

Gene bu cemiyet, Şehremaneti’nin eski biçimi olan İhtisab Ağalığı Nizamnâmesi’ni ve hele İhtisab Ağası Hüseyin Bey’i de bilmiyor galiba. 1826’da kaleme alınan o Nizamnâme’de Hamallar için çok şefkatli hükümler vardı. İhtisab Ağası Hüseyin Bey ise Hamallara değil, hayvanlara da fazla yük vurulmasına müsaade etmezdi. Hatta onun bir gün Eyüp taraflarında teftiş yaparken bir eşeğe ekmek dolu iki büyük küfe vurulduğunu görünce, hemen küfeleri ekmekçiye yüklettiği, eşeğin önüne de birkaç okka saman koydurup hayvan bu yemi yiyip bitirinceye kadar sahibini yük altında beklettiği seksen yıldan beri söylenip durur!

Eski devirlerin İhtisab Ağaları kadar da insaflı görünmeyen Hamallar Cemiyeti için yapılacak şey, Sıhhat Müdürlüğü’ne teşekkür etmektir. O Müdürlüğün kararına karşı koymak ve şikâyet etmek de!..

M. Turhan Tan

Cumhuriyet gazetesi, 10 Şubat 1936, sayfa: 5