Babanzade Ahmet Naim

Atatürk dönemi mühim âlimlerden biri de Ahmet Naim hocadır. 

Osmanlı’nın son dönem mühim âlimlerinden olan ve Cumhuriyet döneminde de yaptığı hizmetlerle tanınan Ahmet Naim hoca, Atatürk’ün Türkçeye çevirttirdi “Sahih-i Buhari Muhtasarı Tecrid-i Sarih Tercümesi” isimli eseriyle de büyük hizmetlere imza atmıştır.

“Babanzade Ahmet Naim” olarak bilinen bu büyük zat Irak’ın meşhur ailelerinden Baban sülâlesine mensuptur. Ailenin ismini aldığı Baba Süleyman Paşa Süleymaniye şehrinin de kurucusudur. Hayır işleriyle tanınan aileden birçok fazıl ve âlim yetişmiştir Ahmet Naim hocanın babası meşhur devlet adamı ve “İlim ve İslâm”, “Mikyasu’l Ahlak”, “Kuvay-ı maneviye”, “İslâm’da Hilafet” isimli eserleriyle de tanınmış olan Mustafa Zihni Paşa’dır. 

Ahmet Naim Bey 1872’de Bağdat’ta doğmuştur. İlk tahsili Bağdat iptidaîsi ve Bağdat rüştiyesinde gören Ahmet Naim hoca daha sonra Mekteb-i Sultaniye’ye (Galatasaray Lisesi) girmiştir. Burada Fransızca ile birlikte liseden hocaları Hacı Zihni Efendi ve Hersek Müftüsü Ali Fehmi Efendi’den Arapça öğrendi ve 1891 yılında Mekteb-i Sultanî’yi pekiyi dereceyle bitirdi. Daha sonra Mülkiye Mektebine girerek 1894’te mezun oldu. İlk görev yeri Hariciye Nezareti Tahrirat-ı Hariciye Kalemi olmuştur. Daha sonra aynı dairenin Tercüme kalemine alınmış ve bu arada öğretmenlik görevi de yapmıştır. 

Yaptığı görevlerde son derece titiz davranan Ahmet Naim hoca, kısa zamanda terfi ederek “Meclis-i Maarif Daire-i İlmiye Azalığı”na tayin edilmiştir. Meşrutiyetin ilanı ile Mekatib-i Rüşdiye Müdürlüğü, 1912-1914 yılları arasında da Mekteb-i Sultani’de Arapça ve Kelam öğretmenliği yapmıştır.

Cemiyet-i Tedrise-i İslâmiye’ye girerek, Darüşşafaka için çok faydalı hizmetler vermiş ve 1922’ye kadar, istemeyerek de olsa Ayan azalığında bulunmuştur. 1919 yılında Darülfünun Umum Müdürlüğüne (rektörlük) atanır. 

Edebiyat fakültesinde 1915’te başladığı Felsefe, Mantık, Psikoloji, Ahlâk, Metafizik derslerine, 1933 yılında Darülfünun lâğvedilmesine kadar devam etmiştir.

Yakından tanıyanların “Onda Muhammedî bir yürek vardı.” diye tarif ettikleri Ahmet Naim Hoca, Mehmed Akif’in en sevdiği arkadaşlarından biriydi.

Atatürk’ün emriyle başlatılan tercüme faaliyetleri sırasında “Sahih-i Buhari ve Tecrid-i Sarih” adlı meşhur eserin tercüme işi mühim âlimlerden biri olan Ahmet Naim hocaya verilmiştir. Ahmet Naim hoca bu büyük vazifenin ancak üç cildinin tercümesini yapabilmiş ve bu sırada vefat etmiştir. Ahmet Naim hocanın 1934 yılında vefatından sonra bu vazifeyi üstlenen zamanın âlimlerinden ve Atatürk’ün büyük hürmet ettiği Kamil Miras hoca bu vazifenin verilmesi sırasında TBMM nezdinde yaptığı girişimleri şöyle anlatmaktadır:

“Büyük Millet Meclisi’nin ikinci intihap devresinde doğup büyüdüğüm Afyon’dan Mebus seçilerek iştirak ettiğimde Diyanet İşleri bütçesine icap eden tahsisat konularak Kur’an-ı Kerim’in mealen tercümesiyle ilmi bir tefsirinin yazılmasını teklif ettim. Bu teklifim Meclis’te ittifakla kabul olundu. Sonra Diyanet Riyaseti bu vazifelere kimlerin memur edilmesi hususunda fikrimi sordu. Tercümenin Akif, tefsirin de Elmalılı Hamdi merhumlar tarafından yazılmasının muvafık olacağını bildirdim. Meclis’te Sahih-i Buhari’nin tercüme ve izah edilmesine de karar verilmişti. Bu mebrur vazifenin de Babanzade Ahmet Naim Bey tarafından yazılmasının muvafık olacağını söyledim.”

Ahmet Naim hocanın başlayıp Kamil Miras hocanın tamamladığı “Sahih-i Buhari ve Tecrid-i Sarih Tercümesi ve Şerhi” isimli 12 cilt eser Atatürk’ün sağlığında 60 bin adet bastırılarak bedava dağıttırılmıştır.