II. Ordu Komutanı Tümgeneral Mustafa Kemal Diyarbakır’da Avusturya-Macaristan Otomobil Kolunu ziyaretinde. (1917)

Avni Dede Atatürk’ün Diyarbakır’a Gelişini Anlattı

Diyarbakır’ın Silvan İlçesine Bağlı Hazro Nahiyesinde 1920 Yılında Doğan Avni Budak, Babasının Dostu Olan Atatürk’ün, 16. Kolordu Komutanı İken Diyarbakır’a Geldiğini Söyledi.

Mustafa Kemal Paşa, Avusturya-Macaristan otomobil kolunu denetlerken, Diyarbakır, 1917

Diyarbakır’ın Silvan ilçesine bağlı Hazro nahiyesinde 1920 yılında doğan Avni Budak, babasının dostu olan Atatürk’ün, 16. Kolordu Komutanı iken Diyarbakır’a geldiğini ve babası Mehmet Nuri Efendi tarafından ağırlandığını söyledi.

Osmanlı İmparatorluğu’nun dağılma sürecine girdiği, yurdun her tarafının düşman orduları tarafından işgal edildiği ve savaşın en yıkıcı dönemi olan 1920 yılında dünyaya gelen Diyarbakırlı Avni Budak, milli mücadele dönemine ilişkin aile büyüklerinin hatıralarını anlattı. Zirkan aşiretinin yaşayan en büyük varislerinden olan 88 yaşındaki Avni Budak, Atatürk’ün, babasının dostu olduğunu ifade ederek, “Babam Mehmet Nuri Bey’in namı tüm memlekete yayıldığı için Mustafa Kemal Atatürk, kurmay albay iken babamla tanışmış daha sonra 16. Kolordu Komutanı olduğu sırada ilişkilerini sürdürmüşler” dedi. Babası Mehmet Nuri Bey’in Kuvayi Milliye Harp Fırkası’nda 2. dönem şartsız ve maaşsız 4 yıl milletvekilliği yaptığını söyleyen canlı tarih Avni Budak, “Mustafa Kemal Atatürk babam ile dost oldukları için sık sık Hazro’daki aşiret evine gelir konaklanırdı.

Atatürk’ün bu ziyaretlerin birinde ağalar ve beylerle yemek yerken söylediği, ‘Ağalar ordu aç karına cephede savaşıyor. Biz burada muazzam yemek yiyoruz bu yanlış değil mi’ sözleri üzerine babam ve ailemin büyükleri askerlerin 1 aylık gıda masrafını üstlenmiştir. Babam, Atatürk’ün yanında savaşa girerek mal varlığını ve hayatını ortaya koymuştur. Milli mücadele döneminde bölgenin en büyük aşireti olan Zirkan aşireti lideri babam Mehmet Nuri Bey hayatını ve bütün mal varlığını ortaya koydu. Bu mücadele toprak için, vatan için, namus içindi. Birlik beraberlik içinde vermiş olduğumuz mücadele başarıyla sağlandı ve babam cumhuriyet kurulduktan sonra 1925 yılında henüz 41 yaşındayken hayata veda etti. O tarihlerde ben 5 yaşındaydım ama herşeyi çok iyi algılıyordum” şeklinde konuştu.

2’nci Ordu Komutanı Mustafa Kemal Paşa, Diyarbakır, 1917

Milli mücadele temelinin Diyarbakır’da atıldığını söyleyen Budak, “O tarihlerde memleketin dört bir tarafı işgalci devletler tarafından kuşatılmış ve Mustafa Kemal Atatürk, bölgenin en büyük aşiret lideri olan babama, ‘Mehmet Nuri Beyefendi, memleketimizin dört bir yanı yabancı devletler tarafından işgal edilmiştir, önce onlarla cihada kalkışacak sonra inkılap yapacağım, şayet muvaffak olamazsam beni bu Hazro dağlarında muhafaza edeceğinize namus sözü verir misiniz’ demesi üzerine babam Mehmet Nuri Bey ise ‘Paşam, Zirkan aşiretinin son ferdi şehit oluncaya kadar seni koruyacağız’ demesi üzerine Atatürk buna çok sevinmiş, daha sonra bölgedeki diğer beylerden de destek almıştı. Silvanlı Sadık Ağa da milli mücadeleye destek veren aşiret reislerinden birisidir. Diyarbakır’ın bütün eşrafları ve beyleri milli mücadele döneminde destek vermiş, tek yürek olarak bu ülkeyi korumuşlardır. Benim elimdeki belgeler bunu kanıtlıyor. Milli mücadele öncesi ve sonrası yalnızca bizim aşiretimiz değil bütün aşiretler birlik berberlik içerisinde destek verdi. Atatürk memleketteki bütün ağa ve beylerle görüştü ve daha sonra Sivas ve Erzurum kongresini gerçekleştirdi. Savaş sırasında bile Atatürk babamla sık sık telgraf ile haberleşir, savaş cepheleri hakkında karşılıklı bilgi alış verişinde bulunurdu” dedi.

2’nci Ordu Komutanı Mustafa Kemal Paşa, Diyarbakır’da, 1917.

“MUSTAFA KEMAL PAŞA’NIN ÖLÜMÜNDE TÜM TÜRKİYE AĞLIYORDU”

Mustafa Kemal Atatürk’ün hayata gözlerini yumduğu günü ise bu gün gibi hatırladığını dile getiren Avni Budak, “Ben 1937-38 yıllarında İstanbul İktisat Fakültesi’nde eğitim görüyordum. Atatürk’ün ölümü hoparlörlerle ilan edildi. O sırada okulun kampüsünde benimle birlikte olan Siirtli Kahraman adında bir arkadaşım, ‘Atam, sen değil keşke ben ölseydim’ şeklinde bağırdı. Mustafa Kemal Paşa’nın ölümünde tüm Türkiye ağlıyordu” diye konuştu.

Atatürk Diyarbakır’da, 16 Kasım 1937

Diyarbakır’ın Yenişehir semtinde ailesi ile birlikte yaşayan ve evinde her gün onlarca tarih meraklısını ağırlayan Avni dede, son olarak gençlere şu tavsiyelerde bulundu:

“Gençlere tavsiyem insanın rehberi büyükleridir. Gençler babalarının yollarında ilerlemedikleri için ülkenin içine girdiği sonuçları görüyoruz” dedi.