Ata’ya Dair Notlar: Spor, Çocuk Ve Fikirleri

Atatürk ve spor

Atatürk Söke’yi ziyaretlerinde, okuma yurdu binasının levhası önünde durdu ve kısmen zaptedebildiğim şu mühim noktalara temas etti:

– Hem okumak, hem spor yap­mak; hem zihni, kem bedeni işlet­mek güzel bir şey! Sağlam vücutda sağlam düşünce olur derler. Bunun aksi de vâriddir. Nice hastalar, zekâlarıyla devirleri hayrette bırakmışlardır. Maamafih bunlar müstesna şahsiyetlerdir. Tabiî adam, kafasını da bedeni nispetinde kuvvetlendir­meli. Kafası spor görmüş adam, elinden hiç bırakmadan, bir kitabı saatlerce okur, ondan bıkmaz, onu an­lar.

Atatürk ve Çocuk

Hâkimiyeti Milliye okulu, tertip ettiği çoçuk balosuna Atatürk’ü de davet etti. Orada, onun önünde yüz­lerce çocuk birbirine girdi; irtica­len nutuk söyleyenler, şiir okuyan­lar, oyun oynayanlar.

– Yaşa Gazi baba! 

– Yaşa Mustafa Kemal Paşa!

Diye bağıranlar, İzmir Palas salon­larını baştan başa altüst ediyorlardı. Bir aralık Atatürk:

– Çocuklar, küçük birer (büyük insan)dır. Onların da kendilerine göre dertleri, sevinçleri, kıskançlıkları, rekabetleri, izzeti nefisleri ve gururları vardır. Çocuk anlaşılmayan bir mahlûk! Onların mantığını an­lamak için çocuk olmak gerektir!

Türk Tarihinin En Muhteşem Abidesi Atatürk

Türlü ışıklarla yıkanan saçları ve alevden bakışları ile kızıl bir yangı­na benzeyen o heybetli ateşin sönüp biteceğine kim inanırdı. Uzviyetin menhus bir muvazene­sizliği, büyük, küçük tanımadan insanı yerlere yıkıyor; zavallı baş, ko­yacak bir yastık, zavallı gövde uza­nıp yatacak zavallı bir yer arıyor.

Biz, maddemiz bakımından bir hi­çiz; saman çöpü gibi uçup gidiyoruz. Bizi ebedî hayata kavuşturan bü­yük sırrı, ancak memleket dâvaları­na kendimizi vermemizde; memleke­ti iyiliğe, saadete ve birliğe götürme­mizde; millet bütünlüğünü bozmak istiyenleri aramızdan temizlemek için, icabında ölümü yüzde yüz göze almamızda aramalıdır.

Atatürk, Türk toprağının üstüne bina edilen, Türk tarihinin en muh­teşem âbidelerinden biridir.


Salahaddin Bingöl, 10 Kasım 1946