Atatürk’ün Yöneticilere Düsturu

Dünya şampiyonumuz Nurettin Zafer, Atatürk’ün güreşleri seyretmesi ve güreşçilerin az bulunan yevmiyelerinin artırılması hususundaki verdiği direktiflerini şöyle anlatmaktadır:

Yıl 1937. Bugünkü Makina Kimya Endüstrisinin o zamanki adı Ankara Askeri Fabrikaları idi. Ankara’da Türk Ocağı binasında çalışan ve Atatürk’ün yakın arkadaşlarından Bolu Milletvekili Cevat Abbas Gürer’in başkanlığında yaptığı Güneş Kulübü vardı. Askeri Fabrikalar Genel Müdürü Fikret Bey Atatürk’ün güreşe olan sevgisini yakınen bilenlerden birisi olarak Askeri Fabrikalar da bir güreş şubesi açmaya karar vermiş; bizler de bu kulübün ilk güreşçileri olarak 50 kuruş yevmiye ile istihdam edilmiştik.

Askeri Fabrikaların bir güreş kolu kurması, diğer devlet kuruluşlarına da bir önderlik ve ilham olmuş ki, Ankara Demirspor Kulübü de aynı yıl bir güreş takımı kurdu. Askeri Fabrikalar ve Demirspor Kulüpleri bir pa­zar günü karşılaşma yapmaya karar verdiler. Biz hazırlığımızı yaparken yöneticilerden bir tanesi gelerek: ‘Çocuklar, müsabakayı seyretmeye Atatürk geliyor‘ dedi. Yönetici­lerde bir heyecan ki görülmeye değer. Biz onlardan daha fazla heyecanlı­yız. Düşünebiliyor musunuz. Devlet Başkanı güreşleri seyretmeye geliyor. Üstelik bu Devlet Başkanı Atatürk.

Biz Atatürk’ün huzurlarında güreştik. Maçtan sonra sıra halinde Atatürk’ün karşısında dizildik. Atatürk yerinden kalkarak yanımıza geldi. ‘Aferin çocuklar. Mertçe ve yiğitçe güreştiniz, şimdi söyleyiniz ba­na, ne kadar ücret alıyorsunuz?’ Cevap verdik: ’50 kuruş yevmiye alıyoruz Paşam.’

Atatürk yanında duran fabrika müdürü Fikret Bey’e dönerek: ‘Fikret bey, bir güreşçinin aile efradı da var. 50 kuruş ücretle çalış­ması olmaz. Güreşçi iyi beslenecek, evinde evli ise aile efradı da en az onun yediğini yiyecek ve içecek. Bir ustabaşına ne kadar yevmiye veriyor­sunuz?’ Fikret Bey: ‘Çalışan kısımlara göre değişiyor. Ortalama 175-200 kuruş arasında ödüyoruz.’ Atatürk: ‘Bugünden itibaren, Ankara’daki kulüplerde yer alan güreşçilere 200 kuruş yevmiye ödenecek.’

Atatürk güreşçilere dönerek:

‘Yevmiyeleriniz arttı. Sizler de bunu minderlerde hak edeceksiniz. Güreşçi mindere çıktığı zaman, arkasında mağdur ve perişan bir aile de­ğil, sadece muvaffakiyeti düşünmelidir. Beyler bu güreşçilere olduğu kadar yöneticelere de düstur olmalıdır.

Güreşçiler hep beraber:

Sağol Paşam…’ diye haykırdılar.


Nurettin Zafer, “Atatürk’ün Yöneticilere Düsturu” , Güreş Dergisi, no 7, Nisan 1989, s.9-10