Atatürk’ün Tokyo Camii’nin Yapımına Katkıda Bulunduğu Yalanı

Saygın Okurlarım!

Önce abuk sabuk yazanların iddiaları ile başlıyorum. Bakın aşağıda alıntısını yaptığım ve kitabında belgeşi ve bilgisi hatta kaynağı dahi olmayan iddia sahibinin anlatımına göz atalım.

“Tokyo Camii (Tokyo Jamii Mosque)

Avrupa’da Paris Camii’nin yapımına katkıda bulunan Atatürk, Asya’da ise Tokyo Camii’ne katkıda bulunmuştur.

1931 yılında Türkiye’ye gelip Atatürk’ü ziyaret eden Japon Elçisi Torijori Yamada, Atatürk’le yaptığı görüşmede, Atatürk’e Tokyo’ya bir cami yaptırmasını teklif etmiştir.

Atatürk, yaşlı Torijori Yamada’yı, “sensei” (hocam) diyerek ayağa kalkarak karşılamıştır; çünkü Yamada, Atatürk’ün Harp Akdedilmesinden Japonca hocasıdır.

O karşılaşma anını Yamada’dan dinleyelim:

“Atatürk beni kapıda ‘sensei’ diye karşıladı. Küçük bir sehpada diz dize oturduk. Tokyo’ya bir cami yapın dedim. Atatürk baktı ve dedi ki: ‘Beyefendi bu güzel bir teklif ama harç borç içinde bir milletiz. Bunca borcumuz varken Tokyo’ya bir cami…. Ama beyefendi, bu çok güzel bir teklif… Yapalım. Tokyo’ya bir cami yapalım. Ben yaptırıyorum’ dedi.”

Torijori Yamada, Atatürk’ü ziyaretinden bir yıl sonra 1932 yılında vefat etmiş, ama Atatürk verdiği sözü tutmuş ve 1938’de tamamlanan Tokyo Camii’ne katkıda bulunmuştur.

Sunay Akın’ın dediği gibi:

“Bu millet şunu biliyor mu! Bu gezegenin en doğusundaki (ve batısındaki) sabah ezanının ilk okunduğu camiyi Mustafa Kemal Atatürk yaptırmıştır.”

Yani, insan Acem kökenli de olasa bu denli gerçek dışı olayı, allayıp pullayıp bu hale getiremez. Yukarıda yazılanların tamamı fantezidir gerçek dışıdır. Doğru değildir. Ne belgesi, ne bilgisi vardır.

Şimdi gelelim cevabımıza!

Ne Türkiye Cumhuriyeti Devletinin, ne de Atatürk’ün bu camiye bir kuruş yardımı olmamıştı. Bu konu hakkında yazanda, bu konuyu konu edip sahneye aktarıp oynayan da, “Sunay bilmem kim” de ne doğru yazıyor ve ne de doğruyu oynuyor. Öncelikle, yazarı da, oynayanı da kendi ayıpları ile baş başa bırakıyorum.

Şimdi gelelim doğrulara!

1938’de hizmete açılan Tokyo Camii’nin Atatürk tarafından yaptırıldığını bir yana bırakın, en ufak bir maddi katkıda bulunulduğunu gösteren belgeye dahi sahip değiliz.

Buyurun, Başbakanlık Arşivi, İş Bankasındaki hesabın girdi-çıktıları ortada. Belgeyi bulun, ben de yazdıklarınız doğru olmadığı konusunda çırpınmayayım.

Tarih, olmamışları olmuş, yaşanmışları yaşanmamış gibi gösterme sanatı değildir. Vakta ki isminiz bilmem ne gazetesinin bilmem ne sayfasında büyük puntolarla da yazsa, siz dahil hiç kimsenin tarihi gerçeği değiştirme veya hiçe sayma gibi bir lüksü olamaz. Vaktaki siz bir tarihçi değil Cumhurbaşkanı bile olsanız.

Tokyo Camii’ni Türkiye Cumhuriyeti yaptıramazdı ve yaptırmamıştır da. Atatürk de yaptırmazdı.

Neden?

Halkı henüz yaklaşık dört sene süren bir korkunç bir savaştan zaferle çıkmış olsa dahi “Sunay Akın” adında ki kimse tiyatro oynayacak veya tarihçi bilmem kim Atatürk’ün inançlı bir kimse olduğu imajını işleyecek diye Tokyo Camisinin yapımına bir tek kuruş yardım etmezdi.

Caminin, Başkırtların başını çektiği Müslümanlar tarafından yaptırıldığını, Japon halkının da yardım ettiği bir gerçektir ve bu da bizim konumuz değildir.

Tokyo Camii 2. Dünya Savaşı’nda tahrip olmuş, arsası 1986’da Türkiye’ye devredilmiş ve mevcut camiyi Diyanet İşleri Başkanlığı yaptırmıştır (2000).

Gerçek budur ve bu kadardır.

Sözüm ona Atatürkçüler ve tiyatro oyuncuları, aklınızı başınıza alın. Fesli Mısırlıoğlu kadar Atatürk’e zarar veriyorsunuz.


Eriş Ülger