Atatürk’ün Bir cümlesi Bile, Adamın Hayatını Değiştirmiş. Peki Bizde?!
Hani hep derler ya ”Amerika Osmanlı Devleti’ni araştırıyor, örnek alıyor, ona göre kendisine çeki düzen veriyor vs.’‘ diye, evet aynen öyle yapıyorlar. Bakınız çok ilginçtir, genelkurmay arşivlerinin tanıtımı yapılırken tesadüfen bu kitabın yazarına o arşivlerde araştırma yaparken denk geliniyor ve kendisiyle bir söyleşi yapılıyor. Youtube’de videosu var.
Kendisi girmiş arşivlere, Atatürk’ün savaşlarda yazdığı notları inceliyor. ”Şimdiye kadar hep Atatürk’ün rasyonel(akılcı) olduğunu düşünürdüm. Fakat arşivde çok önemli bir şey buldum. Kitabım bu cümleyle başlıyor…” diyen yazarın, Atatürk’e ait olduğunu aktardığı cümle şöyle: ”Tahlil yapan akıl, mantık, muhakeme değil; belki bunlardan ziyade hissiyattır.” Yazar bu cümleyi okuduktan sonra bütün düşüncelerinin değiştiğini ve yeni bir dünyada yaşamaya başladığını söylüyor. Bir cümlesi bile Atatürk’ün, adamın hayatını değiştirmiş. Peki bizde?!
Evet Amerika araştırıyor ve tedbirini alıyor. Halil İnalcık gibi Osmanlı tarihini en iyi aktarmış yazarları çağırdılar ve anlattırdılar. Biz İnalcık’ı daha yeni tanımaya başladık. Onun öğrencileri şu an Amerika’da profesör. Biz Devlet-i Aliyye’yi şeriat devleti sanırken, Amerika devletin kozmopolit olduğunu, ulus devlet yapısını kaybettikten sonra başına ne işler açıldığını, ordusunu nasıl Almanlara teslim ettiğini, bilimini, eğitimini, bankalarını nasıl Fransızlara terk ettiğini, bürokrasisini nasıl ecnebi unsurlara bıraktığını ve kapitülasyonlarla nasıl param parça edildiğini çoktan öğrenmiş ve tedbirini almış. Bu yüzden Amerika’ya gittiğinde ne Ermenisin, ne Fransız… Amerikalısın, hatta Amerikan’sın ki müthiş uydurma bir kelimedir bu; hakiki ırkçılığın ta kendisidir. Yani Osmanlı döneminde yapılan hatayı yapmıyorlar. Osmanlı yönetimi altında yaşayan Yunan ben Yunanım, Fransız ben Fransızım derken, Türk kendisine ben Bozokum, ben Üçokum demeyi koy bir kenara, Türküm yerine Osmanlıyım diyordu. Amerika ise bir ulus niteliğini kazanabilmek için hususi bir ırk ismi uydurdu ve Amerikan dediler. Onlar yapay marşlarla, yapay bildirgelerle, yapay kahramanlık hikayeleriyle ulus devlet olurken, biz ulus devletin ne olduğunu bile bilmiyor, kendi benzersiz kahramanlarımızı kendi ellerimizle kirletiyoruz.
