Atatürk’ün Bağnazlığa Karşı Mücadelesi

Atatürk’ün karşı olduğu şey her konuda olduğu gibi dinde veya eğitiminde olan taassupluk yani bağnazlıktır.

Onun bütün ilke ve inkılâplarında hedef, hep tutuculuktan ulusu kurtarmak olmuştur.

Bu nedenle dinin en temel kaynağı olan Kur’an söz konusu olduğunda, oldukça titiz davranan ve Kur’an öğretimi için büyük çabalar harcayan ve inkılâplar yapan Atatürk, birçok yerde değişik nedenlerle hep şu sözü söylemiştir: 

“Mukaddes mihrabı, cehlin elinden alıp ehlinin eline vermek zamanı gelmiştir.”

Gazi Mustafa Kemal, dine ve dinin kutsal değerlerine başta Kur’an’a saygı göstermiştir. Ancak, o, bağnazlığa ve din istismarcılığına savaş açmıştır.

Yaşamı boyunca hiç kimsenin dinine inancına karışmamış ve din özgürlüğüne ne denli değer verdiğini şu sözleriyle açıkça açıklamıştır:

“Türkiye Cumhuriyeti’nde her reşit dinini seçmekte hür olduğu gibi, muayyen bir dinin merasimini de uygulamakta serbesttir. Yani ayin hürriyeti korunmuştur. Tabiatıyla ayinler asayiş ve umumî adaba aykırı olamaz; siyasî nümayiş şeklinde de yapılamaz.”


Kaynak: Atatürk’ün İslam’a Hizmetleri, Turan Bozkurt