Atatürk’ün 19. Tümen Komutanlığı’na Atanması
Mustafa Kemal, Sofya’da ataşemiliter iken 28 Temmuz 1914’de Birinci Dünya Savaşı başladı. O, bu savaşın gelişimini yakından takip ediyor ve Osmanlı Devleti’nin bu savaşa katılmakta acele ettiğini belirtiyordu. Daha savaşın başlangıcında, Almanya ve yandaşlarının yenileceği inancını çevresindekilere ve üstlerine açıkça söylüyordu. Ülkesinin bir ateş çemberi içinde kalması Mustafa Kemal’i hem üzüyor, hem de rahatsız ediyordu. Bu sebeple O, artık Sofya’da kalmak istemiyordu. Derhal Genelkurmay Başkanlığı’na başvurarak cephede rütbesine uygun bir görevin verilmesini istedi. Ancak İstanbul’dan gelen cevapta: “Size orduda daima bir görev mevcuttur. Fakat Sofya Ataşemiliterligi’nde kalmanız daha önemli görüldüğünden sizi orada bırakıyoruz.” denilmiştir.
Bu üzücü cevaba rağmen Mustafa Kemal’in başvuruları kesilmez, ısrarla görev ister. Sonunda dileği gerçekleşir, ülkesine dönüş emri gelir. Mustafa Kemal, İstanbul’a gelişini ve Enver Paşa’yı görüşünü 1926 yılında Hâkimiyeti Milliye ve Milliyet Gazetelerinde çıkan anılarında şöyle anlatır:
“Sofya’dan İstanbul’a geldiğim zaman, Enver Paşa da Sarıkamış harekatından İstanbul’a dönmüş bulunuyordu. Önce kendisini ziyaret etmek için makamına gittim. Haber gönderdim. Gelecek cevabı, kapıda bekliyordum. (Bu bekleme sırasında Mustafa Kemal, personel işlerine bakan Şevket Bey’den, yeni görevine, bizzat Enver Paşa’nın Erzurum’dan gönderdiği bir telgrafla tayin edildiğini öğrenmiştir) Biraz sonra Enver Paşa ile karşı karşıya bulunuyorduk. Enver biraz zayıf düşmüş, rengi solmuş bir halde idi. Söze ben başladım:
-Biraz yoruldunuz!
-Yok, o kadar değil.
-Ne oldu?
-Çarpıştık, o kadar.
-Şimdi vaziyet nedir?
-Çok iyidir…
Enver’i daha fazla üzmek istemedim. Sözü kendi işime getirdim:
-Teşekkür ederim, numarası 19 olan bir tümene beni kumandan tayin buyurmuşsunuz (2 Şubat 1915). Bu tümen nerededir? Hangi kolordu ve ordunun emrinde bulunuyor?
-Ha evet! Bunun için Genelkurmayla görüşürseniz, daha kesin bilgi ve açıklama alabilirsiniz.
-Peki. O halde sizi daha fazla rahatsız etmeyeyim; Genelkurmayla görüşürüm, dedim.
Enver Paşa’nın yanından çıktıktan sonra, doğru Genelkurmay Başkanlığı’na giderek, orada kendimi şu şekilde takdim ettim:
-19. Tümen Kumandanı Yarbay Mustafa Kemal…
Kendilerine, kendimi tanıttığım herkes, yüzüme bakıyor; benim kim olduğumu anlamakta güçlük çekiyordu. Nihayet anlaşılır ki, Başkumandanlık Genelkurmayında böyle bir tümenin varlığını bilen yoktur. Düşününüz, âdeta sahtekâr vaziyetinde idim.”
Genelkurmaydan ayrılan Mustafa Kemal nihayet, birtakım zorluklardan sonra, Tekirdağ’da kuruluş halinde olan 19. Tümeni bulur. Tümenin kuruluşunu tamamlar ve tümen karargâhını Gelibolu Yarımadası’nda (Eceabat) Maydos’a nakleder. Emrindeki birliklerle beraber Arıburnu, Anafartalar ve Ece limanını kapsayan bir bölgenin sorumluluğunu da alır. Bigalı köyüne karargâhı ile birlikte yerleşir.
Bu görev, Mustafa Kemal’in yaşamında önemli bir dönüm noktasını teşkil eder. Anafartalar’da, Arıbumu’nda, Conkbayırı’nda yaptığı savaşlarla askerî yeteneğini kanıtlama imkânı bulmuştur. Mustafa Kemal’in ismi, geniş kitleler tarafından ilk olarak bu savaşlardan sonra duyulacak, gelişen olaylar içinde giderek büyüyecek ve sonunda tarihî bir hüviyete kavuşacaktır.