Atatürk Ve Rus Milli Maçı
Cemal Granda anlatıyor:
Türk-Rus millî maçı oynanıyor. Millî Takım kalecisi Hüsamettin gelen şutleri geri çeviriyor. Santrfor Vahap, Rus kalesine golleri sıralıyor, önce 2-0 dık. Sonra 2-1 olduk. Maçın bitimine on dakika kala, ne olduysa oldu, Ruslar iki gol atıp 2-3 oldular. Yenilince çok üzüldüm.
Yıl 1928. O zaman stadyum falan yok. Muhafız Alayının sahasında oynanıyor. Köşke döndüm. Rengim atmış. Atatürk’le karşılaştım.
– Ne o Çelebi Efendi? Diye sordu.
– Yenildik…
– Nasıl yenildik?…
Anlattım. Can kulağıyla dinledi. Atatürk maça gitmez ama yakından ilgilenir, futbol karşılaşmalarını gazetelerden izlerdi, İstanbul’daki maçlarla da «Bak, maçta yine hâdise çıkmış» diye ilgisini belirttiğini hatırlarım. Rus maçıyla da fazla ilgilenmiş, durmadan:
– Neden yenildik? Diye soruyordu.
– Bizimkiler onların ayarına gelememiş; te ondan… Diye karşılık verdim.
O da benim kadar üzüldü. Tam kazanmışken, son dakikada yenil… Olur iş değil… Atatürk bir süre düşündükten sonra:
– Galibiyetten mağlubiyete geçmek çok zoruma gitti… Dedi.