Atatürk Ve Çoban Mehmet
1935 yılında, güreşçilerimizin yurdumuza gelen Alman Dortmund Güreş Kulübü’nü 7-0 yendiğini haber alan Atatürk, çok sevinir ve bütün güreşçi ve idarecileri Florya’daki Cumhurbaşkanlığı Köşkü’ne davet eder.
Cevat Abbas Gürer ve Cevdet Kerim Beyler güreşçilerimizi kapıda karşılayıp sıraya dizerler. Köşkten güler yüzle gelen Atatürk, Almanlar karşısında muvaffak bir sonuç alan güreşçilerimizi teker teker tokalaşarak kutlar. Atatürk’ün sağ tarafında Türk takımı, sol tarafında Alman güreşçileri yer alır. Atatürk güreşçilere çeşitli sualler sorar. Bu arada, özel bir sevgi duyduğu sevimli ağır sıklet şampiyonumuz Çoban Mehmet’e takılmaktan da kendini alamamıştı. Atatürk, Çoban Mehmet’e “Sen herkesi kolayca yeniyorsun Mehmet …” diyerek şaka ile bir el ense çeker. Boş bulunan Çoban sendeleyince de; “Anladım sen böyle yumuşak duracaksın. Kendini kuvvetsiz gösterip benimle güreş yapıp yeneceksin, değil mi? Seninle güreş tutsak beni de yenebilir misin?..” der. Koca Çoban çocuksu bir mahçubiyet içinde başını önüne eğerek: “Sizi yedi düvel yenemedi, ben nasıl yenebilirim?” diye cevap verir.
Atatürk, Çoban Mehmet’in bu espirili cevabı karşısında çok duygulanır ve aslan yapılı ağır sıklet şampiyonumuzu alnından öper.(1)
Atatürk, yine Mersinli Ahmet’i de el ense ile yokladıktan sonra, 61 kg. Alman şampiyona “Benimle güreşebilir misin?” diye sorar. Şaka yollu kolunu da tutmuştu ki, Alman güreşçi heyecandan sendelemiş, yıkılmak üzere iken, Çoban onu tutup kaldırır.(2)
Yazan: Özbay Güven, Dr., Gazi Üniversitesi, Gazi Eğitim Fakültesi, Beden Eğitimi ve Spor Bölümü öğretim görevlisi, Güreş Millî Takımları eski antrenörü ve kondisyoneri.
(1) Cem Atabeyoğlu, Atatürk ve Spor, Hisarbank Kültür Yayınlan, İstanbul 1981, s 17. (2) İsmet Atlı, Dünya Güreşine Oyun Getiren Ustalar, İstanbul 1988, s.89.