Atatürk, Kurtdereli’ye 1000 Lira vermişti

Rahmetli Atatürk Türk musikisi kadar güreşleri de severdi. 1931 yılında Ankara Stadyumu’nda böyle bir güreş yapılmasını arzuluyor. Bu arzusu «Çocuk Esirgeme Ku­rumu» tarafından yerine getiriliyor. Ata da huzurlarıyla bu güreşlere şeref veriyorlar.

İŞTE KURTDERELİ – 5.8.1932 tarihinde çekilen bu resimde Kurtdereli Mehmet Pehlivan’ın, bütün heybeti açıkça görülmektedir. Kurtdereli’nin yanındaki Mazhar Akifoğlu’dur.

Baş hakemlik için cihanda nam salmış meşhur Kurtdereli Mehmet Pehlivan ile Suyolcu Mehmet Efendi’yi davet ediyorlar. Balıkesir’deki «Halk Oteli» sahibi İsmail Be­y’in himmetiyle Kurtdereli köyünden getir­tilip durum kendisine anlatılıyor. Vaziyetin nezaketini sezen koca pehlivan «Ben bu kı­lıkla Ankara’ya nasıl giderim» diyor.

İsmail Bey’in Gayreti

Avrupa’dan getirdiği ve 1911’de İstanbul’daki gü­reşlerden kazandığı pare ile rahat bir ha­yat sürerken işgal yılları onu malından, mülkünden etmiş perişan duruma düşmüş­tür. Bu yüzden gitmek istemiyor. Fakat yine İsmail Beyin gayretiyle Kurtdereli’ye üç yüz lira sarf edilerek tepeden, tırnağa kadar iç çamaşır, dış elbise alınıyor. Artık koca pehlivanı, potur yerine pantolon, cepken yerine yelek, camadan yerine ceket, ökçesiz yemeni yerine, potin, puşo denilen alacalı ipek sarılı fes yerine de şapka giymiş, boynuna hazır düğmeli bir kravat takmış, eli­ne bir de kalın baston verilmiş olarak gö­rüyoruz. O bu kılık içerisinde ve altmış al­tı yaşında olduğu halde bir âbideden fark­sız..

Atatürk’ün Mektubu

Ankara’ya geliyor. Güreşler yapılmış ve bitmiştir. Rah­metli Atatürk güreşlerden sonra Kurtdereli’ye Gazi M. Kemal imzasıyla aşağıdaki tari­hi mektubu yolladı:

«Seni cihanda büyük ün salmış bir Türk pehlivanı olarak tanıdım. Parlak mu­vaffakiyetinin sırrını şu sözle izah ettiğini de öğrendim. «Ben her güreşde Türk mil­letinin arkamda bulunduğunu ve millet şe­refini düşünürdüm.» Bu dediğini yaptıkların kadar beğen­dim. Onun için değerli sözünü Türk sporcu­luğuna bir meslek düsturu olarak kaydedi­yorum. Bununla senden ve sözlerinden ne kadar memnun olduğumu anlarsın.

Çoluk, çocuğun için sana ufak bir ar­mağan gönderiyorum. O mektubumla bera­berdir. Pehlivan, ömrünün tam sağlıkla uzun sürmesini dilerim.»

Mektubun içerisindeki ufak armağan bin liralık bir çektir…


10 Kasım 1963, Akşam Gazetesi