Atatürk Güven Ve Cesaret Aşılardı

Atatürk’ün müşküller karşısında nasıl soğukkanlılık gösterdiğini Afet İnan şöyle anlatıyor:

“Atatürk felâketler ve müşküller karşısında en büyük soğukkanlılığı gösterir ve çevresinde bulunanlara güven ve cesaret aşılardı.

Bunun için bir hatıramı anlatacağım:

Malatya demiryolu inşasının bittiği sene idi, henüz resmen açılış yapılmamıştı. Atatürk, Güney vilâyetlerimizde seyahatte iken, Mersin’den Malatya’ya gitmek istedi ve trenle hareket ettik. Akşam üzeri bir rampayı çıkmakta iken, Atatürk ve ben, salon vagonda birer kitap okumakla meşgul idik. Birdenbire tren geri geri gitmeğe başladı ve tam bu sırada ön vagonda bulunanlardan üç kişi, telâşla içeri girdiler ve Atatürk’e derhal yere atlamasının lüzumundan bahsettiler. Atatürk hiç yerinden kımıldamadan, telâş eseri göstermeden, niçin? diye sordu. Derhal, bu gerilemenin sebebinin öğrenilmesini ve lüzumlu tedbirlerin alınmasını emretti. Bu sırada tren daha hızla geriye gitmekte idi. Fakat mes’ul müfettiş, geriye dönüp gittikten biraz sonra, tren yavaşladı ve bu hâdisenin sebebi şu suretle anlaşıldı:

İki lokomotifin çektiği trenin kondüktörleri, bu yola ilk defa gittikleri için önlerindeki tünele yaklaşmakta iken, bir ihtiyatsızlık eseri olarak, kömür atmışlar. Birdenbire lokomotiflerden çıkan gazlı dumanlar, tünel içinde yoğun bir hal almış ve idare edenler bayılmış. İdaresiz kalan tren bu esnada geriye giderken, tünelden çıkan ilk lokomotifin kondüktörü açık havaya çıkınca ayılmış ve vaziyete hâkim olmaya çalışmıştır. Bu esnada el frenleriyle tedbir alınırken, tren önemli bir felâketten kurtulmuştur.

Şimdi bu olayı tahlil edelim. Eğer Atatürk telâş gösterip derhal atlasa idi, vücudunun bir yerinin kırılma ihtimali olabilirdi. Sonra bütün trende bulunanlar aynı hareketi yapmayacaklar mıydı acaba? Atatürk’ün burada şahsiyetinin ve şef hasletinin meziyeti şudur:

Telâş göstermeden soğukkanlılıkla durumu mütalâa etmek ve zihnî bir muhakeme neticesinde kararını vermek. Atatürk’e belki birtakım tesadüfler de yardım etmiştir. Fakat O, bunları bazen kendi iradesine râm etmiş, bazen de talihi O’na yardım etmiştir.”


Kaynak: A. Afetinan Atatürk Hakkında Hatıralar ve Belgeler, Ajans-Türk Matbaacılık Sanayii, 1968, Sayfa: 312-313.