Atatürk Güreşte Yenilmeyi Kabul Etmezdi

Balkan şampiyonlarımızdan millî güreçimiz Yusuf Aslan,(1) Atatürk ile olan hatıralarını şöyle anlatmaktadır:(2)

“ …Dostluk maçları karşılaşmaları için, Moskova’ya 1933 Temmuz’unda davet edilmiştik. 200’den fazla bir sporcu kafilemiz hazırlanmış,yola çıkılmak üzere idi. Bütün branşlarda olduğu gibi; Sovyetler güreşte de kuvvetli bir takıma sahiptir. Finlileri iki defa yenmişlerdi. Halbuki Fin­landiyalIlar her yıl dünya şampiyonluğu alıyorlardı.(3) 1932 Los Angeles Olimpiyatları’nda da dünyanın en iyi takımıydı.(4) Sovyet güreşçileri, o za­manki Finlandiyalıları silip süpürmüşlerdi. Rusya’ya giderek kafilelerimizin listesini gözden geçiren Atatürk, kağıt üzerindeki güreş takımı üstüne bir çizgi çekmiş, spor kafilesi başkanı olan Cevdet Kerim İncedayı’ya da: “Başka branşlarda yenilmemiz ne ise, güreşte yenilmeyi katiyyen kabul et­mem. Sovyetler Finlileri bile yendiler” demiş. Güreşçilerimiz bu durumu öğrenince çok üzülürler. Halbuki güreşçi­lerimiz bu karşılaşmalar için çok sıkı bir şekilde çalışıyorlardı. Daha sonra güreşçilerden Yusuf Aslan: “Atamıza gidelim, yenilmeyeceğimizi söyleye­lim ve müsaade isteyelim” deyince; ağır sıklet güreşçimiz Çoban Mehmet: “Atanın karşısında biz nasıl konuşuruz? Yüzümüze baktığı zaman eri­riz.” cevabını verir. Daha sonra İsmet İnönü’ye giderler. Elini öptükten sonra da güreşçilere izin çıkartılması için rica ederler. İnönü, Hariciye Ve­kili Tevfik Rüştü Araş ile konuştuktan sonra, güreşçilerimize Ata’dan izin çıkartırlar. O yıllarda uçak yolculuğu olmadığından, vapur ile Odesa’ya oradan da tren ile Moskova’ya giderler. Sporcularımız, güreş hariç diğer spor dal­larının hepsinde Ruslar’a yenilir. Güreşçiler ise büyük galibiyetler elde ederler.(5) Güreş, gece meşhur Kültür Park’ta yapılır. Mindere 56 kg’da Hüse­yin Erkmen’in çıkacağı sırada, Atatürk’ten bir telgraf gelir. Cevdet Kerim İncedayı bu telgrafı güreşçiler okur. Atatürk telgrafta; “Bütün güreşçiler, size başarılar diler gözlerinizden öperim” diyordu. Bu arada mindere çıkacak güreşçimiz, biraz gecikmiş olacak ki, güreşçilerimizin yanına gelen Sovyet idareci: “Neden mindere çıkmıyorsunuz? Bir şey mi var” diye te­laşla soruyordu. İdarecimiz Cevdet Kerim Bey ise: “Atatürk’ten telgraf var. Bütün Rus halkına selâmı var diyordu. Bu haber Rusça olarak anons edilince, salonda seyirciler tarafından büyük tezahüratla alkışlanır.

O yıllarda, güreş takımları 7 sıkletten oluşurdu. Takımımızı oluşturan güreşçilerimiz şunlardır: 56 kg. Hüseyin Erkmen, 61 kg. Abbas Sakarya, 66 kg. Yusuf Aslan, 72 kg. Saim Arıkan, 79 kg. Nuri Boytorun, 87 kg. Mustafa Çakmak, ağır sıklet Çoban Mehmet. Güreşçilerimiz dünyanın en ünlü takımlarından olan Finlileri yenen Sovyet takımını 4-3 yener. Diğer müsabakalarda da 5-2, 6-1 ve Moskova’da da 7-0 yenerler. Güreşçilerimiz Rusya’da 37 maçtan 27 galibiyet elde etmişlerdir.(6)


Yazan: Özbay Güven, Dr., Gazi Üniversitesi, Gazi Eğitim Fakültesi, Beden Eğitimi ve Spor Bölümü öğre­tim görevlisi, Güreş Millî Takımları eski antrenörü ve kondisyoneri.

(1)Yusuf Aslan, 1932 yılında 66 kg.’da Balkan İkincisi, 1933 Balkan şampiyonasında 66 kg.’da üçüncü, 1937 Balkan şampiyonasında 66 kg.’da birinci olmuştur. (2)Altıncı Balkan Güreşleri, Ankara 1940, s.41-44.(3) 1932 Olimpiyatlarında Finlandiya serbest stilde; 61 kg.’da Hermanni Pihlajamaki 1., 79 kg.’da Kyosti Luokko 2., 72 kg.’da Eino Leino 3., 56 kg.’da Aatos Jaskari 3. olurken, Greko-romen stilde; 82 kg.’da Varnö Kokkinen 1., 87 kg.’da Onni Pellinen 2., 74 kg.’da Vörnö Kajander Kajukorp 2., 61 kg.’da Lauri Koskela 3. olmuştur. (4)David YVallechmsky, The Complete Book Of The Olympus, Penguin Books, London 1988, s.543-576. (5) “Güreşçilerimiz Moskova’da 7-0 kazandı. Futbolda 7-2 kaybettik”, Türkspor Dergisi, No:43, 22 Temmuz 1933, s. 10. (6) Türkspor Dergisi, 1933, a.g.m., s .11- 12.