Atatürk Aydın’da, 3 Şubat 1931
ATATÜRK AYDIN’DA, Demiryolu köprüsü üzerinde
3 ŞUBAT 1931 SALI, İZMİR’DEN HAREKET – AYDIN’A:
Ertuğrul Zekai Ökte’nin, “Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Yurtiçi Gezileri: 1922-1931” adlı eserinden:
“Cumhurbaşkanı Gazi Mustafa Kemal 3 Şubat 1931 Salı günü saat 10.00 da beraberindeki misafir ve görevlilerle trenle Aydın’a hareket ettiler. ,, Reşadiye, Germencik ve Karaman istasyonlarından halkın gösterileri arasından geçerek Aziziye’ye geldi.
Burada Aydın Valisi ve ileri gelenleri tarafından karşılandı. 15.30 da Aydın’a geldi. Halkın çevreden gelen heyet ve köylülerin coşkun sevgi ve bağlılık gösterileri ile karşılandı. İstasyondan önce belediyeye gidildi. Oradan Cumhuriyet Halk Partisi’ni ve daha sonra da Türk Ocağı’nı ziyaret etti. Ocaklılarla konuşmalar sırasında üzerinde en çok durulan konu çalışmaların programsızlığı ve koordinasyon eksikliği idi. Gazi, bu konu üzerindeki düşüncelerini:
“Türk Ocakları, Cumhuriyet Halk Partisi’nin kültür şubesidir. Parti, millete eğitmenlik yapacak; ilim, iktisat, siyaset, ve güzel sanatlar gibi bütün kültür alanlarında vatandaşları yetiştirmek için öncülük edecektir. Ocak’lılar Cumhuriyet Halk Partisi’nin programını vatandaşa açıklamakla asıl görevini yapmış, mefkurelerine en büyük hizmeti yerine getirmiş olurlar. Gayemiz, bu çok faydalı olduğuna kesin inancımız bulunan yol üstünde milleti dengeli olarak yürütmekten ibarettir.” Şeklinde açıkladı. Gazi, araçsızlıktan köylere gidip halk ile temas edemediklerini söyleyen Ocak üyelerine:
“Şeyh ve müritlerin köye giderken otomobil masraflarını düşünmediklerini” hatırlatmış ve “Bir mefkureye inananların ve kendilerini verenlerin gayeleri uğrunda her türlü zahmet ve özveriden zevk alacaklarını” ekledi. Gazi geceyi Aydın İstasyonu’nda geçirdi.”
Kaynak: Ertuğrul Zekai Ökte, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Yurtiçi Gezileri: 1922-1931. cilt, 1 Tarihi Araştırmalar Vakfı, İstanbul Araştırma Merkezi, İstanbul, 2000, sayfa: 739-740.
MUSTAFA KEMAL ATATÜRK VE TÜRK OCAKLARI
Tahir KODAL
“Mustafa Kemal Atatürk 1931 yılına gelindiğinde Türk Ocakları tarihinde yeni bir dönemi başlatmıştır. Menemen İsyanı’nın ardından çıkmış olduğu ve “Büyük Batı Anadolu Gezisi” olarak bilinen yurt gezisi programı bağlamında 3 Şubat 1931’de Aydın’a gelmiştir. Mustafa Kemal Atatürk’ün Aydın ziyareti Türk Ocaklarının kapatılması ve Halkevlerinin açılması sürecini hızlandırması bakımından önemlidir. Atatürk, Aydın’da çeşitli yerleri ziyaret ettikten sonra, Aydın Türk Ocağı’na da uğramıştır. Burada yapmış olduğu sohbet toplantısında; Ocaklıların inkılâba karşı görev ve sorumluluklarını yeniden hatırlatan Mustafa Kemal, vasıtasızlıktan köylere gidip halk ile temas edemediklerinden şikayetçi olan bir ocaklıya vermiş olduğu cevapta, şeyh ve müritlerin köye giderken otomobil masraflarını düşünmediklerini, bir mefkûreye bağlananların gayeleri uğrunda her türlü zahmet ve fedakârlıktan zevk alacaklarını belirterek (Hakimiyet-i Milliye, 5 Şubat 1931, s. 1; Kodal, 2003, s. 157.), Ocakların çalışmalarının yetersizliğinden bahsetmiştir.
Aydın Türk Ocağı yönetim kurullarının çalışmalarıyla ilgilenmiş, Cumhuriyet döneminde yapılan köklü değişikliklerin topluma ulaştırılma, anlatma ve benimsetme yöntemleri üzerinde düşüncelerini ilgililere sormuş, sonra da kendi görüş ve düşüncelerini açıklamıştır. “Türk ocakları, Cumhuriyet Halk Partisi’nin hars (kültür) şubesidir. Fırka, millete mürebbilik yapacak; ilim, iktisat, siyaset ve güzel sanatlar gibi bütün hars sahâlarında vatandaşları yetiştirmek için pişvâlık (önderlik) edecektir. Ocaklılar, Cumhuriyet Halk Partisi’nin programını vatandaşlara izah etmekle asıl görevlerini yapmış, ülkülerine en büyük hizmeti yerine getirmiş olurlar. Yasanızın üçüncü maddesinde bu cihet (taraf) sarahaten (açıkça) ifade edilmiştir. Bu yol üzerinde milleti hem-aheng (uygun) olarak beraber yürümekten ibarettir.” (Hakimiyet-i Milliye, 5 Şubat 1931, s. 1; Önder, 1975, s. 59) diyerek, CHP ile Türk Ocaklarının beraber, aynı çatı altında ve kültür şubesi olarak çalışması istemiştir. Buna ilave olarak, CHP’nin programının vatandaşlara anlatılması “asıl görev” olarak tanımlanmış, bunu gerçekleştiren ocakların ve ocaklıların ülkülerine en büyük hizmeti yapmış olacakları dile getirilmiştir.”
Kaynak: Tahir KODAL, MUSTAFA KEMAL ATATÜRK VE TÜRK OCAKLARI, A. Ü. Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Dergisi [TAED] 52, ERZURUM, 2014, 295-314.