Atatürk Ankara’da Yapılan Güreşlerde

Güneş Kulübü tarafından 9 Mart 1938 Perşembe gecesi saat 21’de Ankara Halkevi’nde güreş teşvik müsabakaları tertip edilmişti. Bu güreşle­re Ankaragücü, Demir-Çankaya, Çankaya, Harbiye İdman Yurdu ve Mu­hafız Gücü kulüplerine mensup 35 güreşçi iştirak etmiştir.

Cumhurbaşka­nı Atatürk de ani olarak saat 22’ye doğru yüksek huzurlarıyla güreşleri seyretmek üzere Halkevi’ne gelir.(1)

Beraberinde Başbakan Celâl Bayar, İç­işleri Bakanı Şükrü Kaya, Dışişleri Bakanı Dr. Tevfık Rüştü Aras, Adalet Bakanı Şükrü Saraçoğlu ve manevî kızı havacı Sabiha Gökçen de bulun­maktaydı. Atatürk ve beraberindekiler salona gelince, salonu dolduran yüzlerce seyirci tarafından coşkun bir tezahüratle alkışlanarak karşılanır ve bu sevgi gösterileri dakikalarca sürüp gider.(2)

Bu arada bütün güreşçiler sahneye toplanırlar. Açış konuşması için kürsüye çıkan, Güneş Kulübü kurucularından ve başkanı olan Atatürk’ün yakın arkadaşlarından Bolu Milletvekili Cevat Abbas Gürer konuşması­na şöyle başlar:

“Türk varlık ve benliğini yaratan sevgili güneşimiz Atatürk’ü, An­kara sportmenleri adına en derin tâzimlerimle selâmlar ve huzurlarıyla sportmenlerimize şeref veren sayın vatandaşlarıma da saygılarımı sunarım.

Aziz Vatandaşlarım,

Biraz sonra bedenî kuvvet denemelerini göreceğiniz pehlivanlar, benzersiz Büyük Önder’imiz ve onun kudretli hükümeti tarafından güreşe ve­rilen ehemmiyetin ve gösterdikleri yüksek ilginin tecelliyatı olarak Ankara Spor Kulüplerinin iştirak ettikleri güreş müsabakalarının tatbikatını yapa­caklardır… Güreşçiler bu medenî mücadele sporuna başlarken, genç güreşçilerin bilmesi lâzım gelen zengin ve her zaman için iftihara değer tarihinden kı­saca bahsedeceğim: Güreş, kanında en asil cevher taşıyan Türk camiasının göremediğimiz ve düşünemediğimiz kadar evvel başlamıştır. Diyebilirim ki, Türk varlığı ile beraber doğmuş olan güreş, bütün sporların en kıdemlisidir ve bütün bedenî hareketlerin en mühimi bulu­nan bu Türk sporu kadar eskidir ve yalnız onun malıdır.

Bugün büyük tarihimiz bize gösteriyor ki binlerce yıl evvel Türkün, Türklüğün ananevi, ruhî, iktisadi bünyesinde güreş yalnız bir kuvvet de­nemesi ve gösterisi değil, çok zamanlar Türkün en büyük ayinlerinden bi­ri olmuştur.

Hakikaten en yakın devirlerde bile, Doğu Hun İmparatorluğu’nu ku­ran Türklerdi: bilâhare bundan doğan Gök Türk İmparatorluğu’nu kuran Türklerin günlerce süren ve başbuğlarının güreşe doğru çevrilen otağları­nın önünde yapılan yıllık bayramlarında, güreş birinci derecede kutsal ayin olarak yer tutmuştur.

Sevgili sportmen, bunun içindir ki var gücünle muhafazasına hazırlandığın aziz ve güzel vatanın her bucağında ve her ocağında köklü bir âdet ve edrin bir anane halinde güreş yaşamış ve yaşamaktadır.

Bizler, bugünkü alnı açık ve başları yukarıda hür ve müstakil Atatürk nesli bu ecdaddan mevrus, tabir ve ananevi sporumuzu Türkün yaradılışı­nın bir mevhibesi, Türkün asil cevherinin ruhi ihtiyacı, Türkün mane­viyatının en büyük zevki olarak tanımaktayız.

Türk genci!

Temiz kanında ve yüksek cevherinde kökleşmiş bulunan bu kuvvetin herşeyden evvel en büyük âşıkı yine sen olacaksın. Başbuğun ve büyüklerin senden yalnız bunu istiyor. Unutma ki, yeryüzünde en ye­nilmez kuvvet ifade için “Türk Gibi Kuvvetli” derler. Cedlerinin armağanı­nı bugün sen güçlü göğsünde emniyetle her zaman taşıyabilirsin…”

Atatürk, Halkevi Salonu’nda yapılan birinci günkü güreşleri gece yarısına kadar ilgiyle seyretmiş ve salondan çıkarken de güreşseverlerin sevgi gösterileri arasında uğurlanmıştı…(3)

Bu güreşler, ikinci gün akşam 19’da başladı ve yine gece yarısına kadar devam etti. Müsabakalar Pazar akşamı yapılan final müsabakalarıyla bitti. Müsabakalar neticesinde dereceye gi­ren güreşçilere madalyaları ve takımlara kupalan verilir. Takım klasma­nında 1. 17 puanla Ankaragücü, 2. 8 puanla Demir-Çankaya, 3. 7 puanla Harbiye İdman Yurdu, 4. 6 puanla Güneş Kulübü, 5. 4 puanla Muhafız Gücü Kulübü olmuştur.

Muhafız Gücü ve Beşiktaş Kulüplerinin müsabakalarından sonra, Ankara güreş takımının seçimi için, Halkevindeki müsabakalara iştirak eden kulüplerin yetkilileri toplantı yaparlar. Toplantının başkanlığını Bolu mil­letvekili Cevat Abbas Gürer yapar. Toplantı sonucunda alınan kararda: Atatürk’ün güreş müsabakalarını huzurlarıyla şereflendirdikleri 9 Mart günü her sene kutlanacak ve o güne Güreş Bayramı adı verilecektir. Bu alınan karar Atatürk’ün vefatından sonra gerçekleşememiştir.


(1) Utkan Kocatürk, Atatürk ve Türkiye Cumhuriyeti Tarihi Kronolojisi 1818-1938 Cumhuri­yetin 60. Yıldönümü, Ankara 1983, s.603. (2) Ulus Gazetesi, 10.3.1938 (3) “Büyük Önder Güreş Müsabakalarını Takip Ettiler”, Türk Spor Kurumu Dergisi, no.88, 14.3.1938, s.3-4