Atatürk, Ankara’da Türk Ocağı delegeleriyle. (27 Nisan 1930)
Ankara’da Türk Ocağı Tiyatrosu’un açılışında. “Efendiler; hepiniz milletvekili olabilirsiniz. Bakan olabilirsiniz, hatta Cumhurbaşkanı olabilirsiniz. Fakat sanatçı olamazsınız.” Mustafa Kemal Atatürk
Atatürk, Ankara’da Türk Ocağı Tiyatrosu’nun açılışında.
Marmara Köşkü’nde 11 Nisan 1930 Cuma akşamı Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın önünde sanatçıların geçirdikleri bu gece, can çekişen, kısırlaşmaya yüz tutmuş Türk tiyatrosuna yeni bir çehre ve umut açmıştır.
Gazi gibi büyük bir insan elbette bizi ağırlamak için oraya çağırmaz. Oyunlarımızı en sıcak bir ilgiyle izledikten sonra bize verilecek bir emri, söyleyecek bir sözü vardı. Nitekim okyanus dalgaları gibi geniş ve birbiri arkasından ağır ağır gelen iltifatlarından sora baş başa kaldığımız zaman:
-“Siz, buyurdular, benim ta ateşemiliterlik çağımdan beri memleketimizde görmeyi candan özlediğim bir hayali gerçekleştirdiniz. Böylesine birbirine bağlı bir sanatçı topluluğunu kendi yeteneklerinizle hazırlayıp bize getirdiniz, gösterdiniz. Şimdi ben Devlet Başkanı olarak soruyorum. Hükümetten ne gibi bir yardım istersiniz?”
Böyle bir soru karşısında hükümetten istenecek neler vardı. Önce o zamanlar yüzde otuz beşi bulan vergiler, daha neler istenmezdi. Maddi ve manevi sıkıntılarımız sonsuzdu. Fakat o anda.
Gazi Hazretlerinin engin gözlerine baktığım zaman, memleketin olduğu kadar tiyatronun da ileri günlerini düşündüm. Geçmişin değil, geleceğin de önemini hatırladım.
Biz veremli bir bayraktarı Büyükada Mezarlığına yeni gömmüştük, biri de sanatoryumda tedavi edilecekti. Böyle giderse birkaç yıl sora Türk tiyatrosundan sıra sıra mezar taşlarından başka bir şey kalmayacaktı. Beni en çok ilgilendiren tiyatronun bizden sonraki durumuydu.
Onun için benden cevap bekleyen Gazi Mustafa Kemal’e
-“Bir tiyatro istiyorum Paşam”, diyebildim.
Bu karşılıkla o günlerde beynimin içini saran yüklü düşünceden sanki bir anda kurtulmuş gibi hafifledim.
Gazi Hazretleri hemen, vaktin geç olmasına rağmen, Başbakan İsmet Paşa’ya haber gönderdi ve çağırttı.
-“Paşam, sizi rahatsız ettim, buyurdular, fakat önemli bir hususu size arzetmek istiyoruz”, diye beni tanıştırdı.
Bana da:
-“Haydi isteğinizi Paşa’ya tekrarlayın”, buyurdular.
-“Bir tiyatro okulu istiyoruz Paşam”, dedim.
O akşam Gazi Hazretleri, Genç Türkiye Cumhuriyetinin bütün büyükleri arasında Türk tiyatro sanatçıları için cömertçe dağıttıkları bin bir iltifattan sora söyledikleri nutku şöyle bitirmişlerdir:
-“Efendiler; hepiniz milletvekili olabilirsiniz. Bakan olabilirsiniz, hatta Cumhurbaşkanı olabilirsiniz. Fakat sanatçı olamazsınız. Hayatlarını büyük bir sanata veren bu çocukları sevelim.”
MUHSİN ERTUĞRUL
Kaynak: Muhsin Ertuğrul, Cumhuriyet Gazetesi, 14.04.1963