Anıtkabir Taştan Ve Mermerden Yapılmış Bir Mezar Değil
Sayın Misafirler!
Sayın Yabancı Konuklar!
Sevgili Gençler!!
Yobazın, Atatürk karşıtlarının, dincilerin nefreti, kini, hainliğinin hırsı bitmiyor.
Bu gün doğuda ki heykelini, yarin kitaptaki resmini, bir başka gün duvardaki gülen yüzünü, yıkmaya yakmaya yemin etmiş kara cehalet, yarın ne yapacak?
Zannediyorlar ki on kişi bir araya gelirsek 1919/1938 yıllarını yıkarız.
Yıkamazlar, Yıkamayacaklar.
Bu güne kadar sahip çıkamadığımız bizlerden korktukları için mi?
Asla!
Bizlerden korksalardı, Atatürk manevi varlığını kendisi koruma durumunda kalmazdı.
Bizlerden değil, O muhteşem insanın varlığından korktukları için yıkamayacaklar!
Bir defa tekrar ediyorum. Yıkamayacaklar.
Çünkü!
“Mustafa Kemâl Türk Ulusu’nun onurudur.
Özgür düşüncenin ve özgür inancın sembolüdür.
Düşünceleri, ilmin ve bilimin ışıkları ile aydınlatılmış, yeniliğe, medeniyete ve aydınlığa giden bir yoldur.
Gazi Mustafa Kemâl ATATÜRK,
Bir anlamda lâik Türkiye Cumhuriyetinin ve Bağımsızlığının ve de Hürriyetinin garantisidir.
ANITKABİR!
Taştan ve mermerden yapılmış bir mezar değil, “Zeki ve Çalışkan” yüce Türk Ulusunun Ata’sına açtığı sevgi ve bağlılık dolu yüreğidir.”
Saygıyla dikkatlerinize sunulur.
10 Kasım 1994
(Cumhurbaşkanlarımızdan Sayın Süleyman Demirel adına Bonn’da yaptığım bir konuşmadan bir paragraf)
Eriş Ülger